
Yeter artık! Bu şehirler sizin siyasi tiyatronuzun sahnesi değil. Sandıktan çıkan iradeyi yok sayıyor, halkın yaşamını hiçe sayarak egonuzu şişiriyorsunuz. Belediyeler kavga alanı değil, hizmet alanıdır! Her gün sokaklarda, caddelerde, parkta, pazarda halk sizin kavganızdan zarar görüyor. Artık koltuk hırsınızı bırakın, işe koyulun yoksa tarihin en acımasız hakemliği sizi bekliyor!
BELEDİYELER İÇİN KAVGA VAR, AMA HİZMET YOK
İktidar isterse belediyelerin nefes almasını bile engeller; belediyenin parasını keser, Kredilerini onaylamaz, kritik işleri bakanlığa yaptırır, etkinlikleri valilik kararıyla durdurur, “Sigorta borcu var” diyerek elini bağlar.
Durum böyleyken, yerel belediyelerin varlık sebebi ne oluyor? Halk hizmet bekliyor, ama alamıyor. İktidar partisi dışında birine oy verdiği için vatandaş, adeta kendi devleti tarafından cezalandırılıyor.
AK PARTİ KENDİ SONUNU HAZIRLIYOR
Hatırlayın, Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerini kazandı ama seçim iptal edildi. Sonuç? Aynı halk bu kez daha büyük bir farkla onu yeniden seçti. AK Parti sıradan bir belediye başkanını kendi elleriyle büyüttü, bugün cumhurbaşkanı adaylığına kadar taşıdı. Yani iktidar, CHP’ye attığı her çelmeyle aslında kendi ayağına sıkıyor. İmamoğlu’nu engellemek isterken yücelttiler, CHP’yi zayıflatmak isterken güçlendirdiler. Kendi yaptıklarıyla kendi sonlarını hazırlıyorlar.
Bugün CHP’ye kayyum atamak, İstanbul İl Başkanlığı’na dışarıdan atama yapmak kabul edilebilir şeyler değildir. Türkiye’nin gerçeği şu: Bu millet mağdur olanı sever, onun yanında yer alır. Ne zaman bir siyasi hareket haksızlığa uğrasa, halk sandıkta bunun hesabını sorar. İktidarın CHP’ye yaptığı bu baskılar da seçimlerde bumerang gibi geri dönecek. Halk, kendisine yapılan haksızlığı unutmaz; günü geldiğinde sandıkta cevabını verir.
CHP’NİN YERELDEKİ ZAFERİ VE İKTİDARIN KORKUSU
CHP’nin yerel seçimlerde göstermiş olduğu başarı, şüphesiz iktidar cephesini kara kara düşündürmeye başladı. Çünkü AK Parti’ye karşı 23 yıldır ilk defa böyle bir zafer kazanıldı. Bu başarı, CHP’yi sadece belediyelerde güçlendirmedi; iktidarın da hesaplarını bozdu. İşte tam da bu yüzden CHP, tarihinin en ağır baskısına maruz kalıyor. Sandıkta kaybettiklerini masa başında geri almaya çalışan iktidar, belediyeleri kilitliyor, başkanları hedef alıyor. Çünkü biliyorlar ki bu başarı büyürse, iktidar için yolun sonu görünecek.
CHP’YE YAPILANLAR DOĞRU MU?
CHP son dönemde ağır baskı altında. Belediyeler yoluyla halka hizmet etmek isterken iktidarın engellemeleriyle karşılaşıyor. Peki bu normal mi? Halkın oyuyla seçilmiş belediye başkanlarının iradesini yok saymak hangi demokrasiye sığar? CHP neden birden olağanüstü kongre kararı aldı? Çünkü içerideki hizipler ve dışarıdan gelen baskılar partiyi kıskaca aldı. İktidarın sürekli CHP’den rahatsız olmasının sebebi ise açık: Sandıkta kaybettikleri iradenin, sokakta ve belediyelerde güç kazanmasını istemiyorlar. CHP, kendi içindeki çürükleri temizleyemezse; iktidar da bu zayıflığı kullanmaya devam edecek.
CHP’NİN İÇİNDEKİ ÇÜRÜK ELMALAR
CHP de ayrı bir facia. İktidarın kumpaslarıyla uğraşırken içeriden çürük elmalar saçılıyor: koltuk kavgası, hizip, çıkar hesabı… Halkın derdi yok ortada, varsa yoksa siyasi rant.
Bir ömür boyu ‘parti sadakati’ nutukları atan Gürsel Tekin’in, bugün dava arkadaşlarını sırtından hançerleyerek binlerce polisin gölgesinde CHP İstanbul İl Başkanlığı koltuğuna kayyum misali oturması, Türkiye’de siyasetin ne kadar kirli, etik dışı ve halkın iradesinden kopuk hale geldiğinin en çarpıcı fotoğrafıdır; bu tablo demokrasi değil, düpedüz siyasi vesayetin sahneye koyduğu bir illegal girişimin provasıdır.
