Türkiye’ de okul, özel ders ücreti, kitap fiyatları, kırtasiye malzemeleri ve hatta servis aylıkları ile aileler eğitim masraflarına önemli bir bütçe ayırmak zorunda kalabiliyor. Bunlara ek olarak çocuk gelişiminde spor ve sanatsal faaliyetlere katılmanın da önemli bir masraf kalemi olduğu unutulmamalı.
Nitekim 2016’da toplam eğitim harcamasında hane halkı payı yüzde 18.8 iken, bu oran 2017’de yüzde 19’a yükseldi.
Aileler de eğitimde yaşanan sorunların başında eğitim masraflarını görüyor. TÜİK 2018 yılı Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre, ankete katılan ve çocuğu devlet okuluna devam eden velilerin yüzde 44.2’si ile çocuğu özel okula devam eden velilerin yüzde 60,4’ü eğitimde yaşanan sorunlardan biri olarak eğitim masraflarını görüyor.
Eğitim birimlerinin çocukları geleceğe yetiştirmekte rehberlik hizmeti konusunda da çalışmaları önemli; nitekim eğitimin temel amaçlarından biri olan her bireye kendi yetenek ve ilgi alanına göre en uygun bilgi imkanını sağlamak yönünde esaslı bir psikolojik danışma ve rehberlik faaliyeti ‘kritik’ bir başlık olarak dikkatlerden kaçmıyor.
Ayrıca eğitim kalitesini belirleyen bir unsur da eğitim saatlerinin verimliliği ve öğretici kalitesinin uluslararası seviyeye yükseltilmesidir.
Eğitim sistemi gelişmiş ülkelerde bu saydıklarımızın hepsi milli eğitim sisteminde okullarda ciddiyetle uygulanıyor.
Üstelik eğitim sistemi nispeten daha gelişmiş ülkelerde okul ders kitaplarında öğrenciye doğru ve düzenli kullanıma ilişkin terbiye de öğretiliyor.
Nasıl mı?
En basit bir örnek; Almanya’da matematik kitabını öğrenci okuldan kiralıyor, dönem sonunda iade ediyor. Aynı kitap 15 defa kullanılabiliyor. Aynı kitap yıllarca değişmiyor. Bizde ise ders kitapları neredeyse her yıl değişiyor.
Bu nedenle her yıl 300.000.000 kitabı basıp, dönem sonunda çöpe atıyoruz!
Ayrıca Almanya’ da ders araçlarının ücretsiz olarak sunulması yanında, uluslararası hoşgörünün geliştirilmesi ve desteklenmesi, sınıf farkı gözetmeksizin tüm bireylerin, ortak ve ulusal eğitim için, üst düzeyde öğrenim görmelerinin sağlanması gibi değerler de işleniyor.
Ayrıca Almanya’da ve Türkiye’de anaokulu olarak isimlendirilen okul öncesi eğitim zorunlu olmamakla birlikte 4-6 yaş arası çocukların anaokulu giderlerini karşılanıyor.