DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Bilim insanı uyardı! Depremler zincir gibi birbirini tetikliyor: Türkiye üç kıtanın baskısı altında

Jeoloji Mühendisi Mehmet Kuruçay, Türkiye’nin adeta “jeolojik bir satranç tahtası” üzerinde yer aldığını belirterek uyardı: “Ülkemiz üç kıtanın arasında, sürekli sıkışma ve çarpışma rejimi altında. Bir fay kırıldığında, diğerini harekete geçirebiliyor.” Kuruçay, “Depremleri önceden tahmin etmek mümkün değil ama her sarsıntı, yeni bir enerjiyi başka bir fay hattına taşıyor. Önemli olan, bu zinciri anlamak ve tedbir almak” dedi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bilim insanı uyardı! Depremler zincir gibi birbirini tetikliyor: Türkiye üç kıtanın baskısı altında

Türkiye’nin jeolojik konumu gereği her an deprem riski taşıdığını belirten Jeoloji Mühendisi Mehmet Kuruçay,” Depremler önceden tahmin edilemez. Ancak meydana gelen depremlerden sonra analiz yapabiliyoruz. Önemli olan, bu depremler olduktan sonra ne olduğuna bakmak ve hangi tedbirleri almamız gerektiğini düşünmektir” dedi.

Son yıllarda Türkiye’nin birçok noktasında meydana gelen depremlerle ilgili çalışma yapan Jeoloji Mühendisi Mehmet Kuruçay, ülkenin jeolojik olarak aktif bir bölgede yer aldığını vurguladı.

“TÜRKİYE ‘JEOLOJİK BİR SATRANÇ TAHTASI’ ÜZERİNDE”

“Önce dünya haritasında Türkiye’nin konumunu, Türkiye’de de Maraş’ın konumunu bilimsel olarak değerlendirmek lazım” diyen Kuruçay, “Türkiye öyle bir yerde ki üç kıtanın arasında sıkıştırma, çarpışma ve her türlü jeolojik hareketlerin meydana geldiği bir ülke. Dolayısıyla burada çok sayıda faylanmalar, tektonik hareketler mevcut. Nerede ne olacağını kestirmek mümkün değil. 6 Şubat depremleri, bilim insanlarının ezberini bozdu. Bu depremlerin oluşabilmesi için çok büyük bir enerjinin birikmesi gerekiyordu. Gece 4.17’de meydana gelen depremden 9 saat sonra Çardak fayını da tetikledi. Ardından Saimbeyli ve çevresindeki küçük faylarda artçılar oluştu. Bu da enerjinin çevre faylara yayılmasıyla açıklanabilir” diye konuştu.

‘TÜM FAYLAR BİRBİRİYLE BAĞLANTILI’

Türkiye’deki fay hatlarının birbirinden bağımsız değerlendirilemeyeceğini ifade eden Kuruçay, “Tüm faylar birbirine bağlı, Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Ege graben sistemi dediğimiz fay zonlarının tamamı birbirine bağlıdır. Türkiye, Asya, Avrupa ve Afrika arasında sıkışma rejimine maruz kalmış durumda. Bu nedenle meydana gelen her kırık, diğer bölgelerdeki enerjiyi de etkiler. Depremler önceden tahmin edilemez. Ancak meydana gelen depremlerden sonra analiz yapabiliyoruz. Önemli olan, bu depremler olduktan sonra ne olduğuna bakmak ve hangi tedbirleri almamız gerektiğini düşünmektir” ifadelerini kullandı.

YORUM YAP