
Siyasetten ekonomiye, diplomasiden savunmaya kadar pek çok alanda yaşanan gelişmeler, küresel dengeleri yeniden şekillendiriyor.
Uluslararası medyada öne çıkan bu başlıklar, sadece bölgesel etkiler yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyadaki güç ilişkilerini de derinden etkiliyor.
Okuyucularımız için dünya basınında öne çıkan haberleri tek bir başlık altında topladık.
ABD

AMERİKA’NIN GÜNDEMİ EĞİTİM FONLARI KRİZİ
Başkan Donald Trump, ikinci dönemindeki eğitim politikalarında federal kontrolü azaltma adımlarını hızlandırıyor.
Bu kapsamda, kamu okullarına aktarılacak 7 milyar dolarlık eğitim fonu haftalarca donduruldu, yalnızca Beyaz Saray’ın politik önceliklerine uygun harcamalara izin verileceği açıklandı.
Karar, İngilizce öğrenme desteği, göçmen çocuklara yönelik programlar, yaz okulları ve öğretmen eğitimlerini hedef aldı. Fonun dondurulması, ülke genelindeki 600’den fazla okul bölgesini etkiledi. Okul yöneticileri, bazı programların kapanacağını ve öğretmen çıkarımlarının gündeme geldiğini söyledi. AASA’nın yaptığı ankete göre, süperintendentlerin yüzde 85’i bu kaynaklarla yapılmış ödemesi gereken sözleşmelere sahipti.
Fonların askıya alınma gerekçesi ise Beyaz Saray Bütçe Ofisi tarafından açıklandı. Açıklamada, önceki yıllarda bu hibelerin “radikal solcu ajandalar” için kullanılıp kullanılmadığının incelendiği belirtildi. Bu kapsamda, yasadışı göçmen öğrencilere verilen burslar ve LGBT konularına ilişkin eğitim içerikleri örnek gösterildi.
Başkan Trump, Eğitim Bakanlığı’nı “başarısız” olarak tanımlamış ve yetkilerini eyaletlere devretme niyetini birçok kez dile getirmişti.
“KRİZ YARATIP SONRA DA ÇÖZÜYORMUŞ GİBİ DAVRANIYORLAR”
Gelişme, yalnızca eğitim camiasını değil, siyasi ve hukuki çevreleri de harekete geçirdi. 24 eyalet ve Washington DC yönetimi, Trump yönetimini dava etti.
Demokrat senatörler, “krizi bizzat yaratıp sonra çözüyormuş gibi davranıyorlar” tepkisini gösterdi. Cumhuriyetçi bazı vekiller ise fonların serbest bırakılması için devreye girdi. Sonuç olarak, Trump yönetimi geri adım attı ve geçen hafta 1,3 milyar dolar serbest bırakıldıktan sonra bu hafta kalan 5 milyar doların da okullara gönderileceği açıklandı.
Ancak Beyaz Saray, bu fonların hangi alanlara harcanabileceği konusunda yeni “güvence mekanizmaları” getirecek. Bu da önümüzdeki aylarda eğitim alanında yeni tartışmaların fitilini ateşleyebilir. ABD basını gelişmeyi “Trump yönetiminin federal eğitimi parçalama planının bir adımı daha” olarak yorumladı. Eğitim sendikaları ise, “Bu fonlar öğrencilerin hakkı. Yönetimin keyfi politikası çocukların geleceğiyle oynamamalı” açıklamasında bulundu.

ABD’DE EPSTEIN SKANDALININ KİLİT İSMİ VE OLASI AFFI
Amerika’nın bir diğer gündem maddesi de, Epstein davasında yaşanan gelişmeler.
Reşit olmayan kızları seks ticaretine zorladığı için 20 yıl hapis cezası alan Ghislaine Maxwell, Adalet Bakanlığı’nın ikinci ismi Todd Blanche ile iki gün süren görüşmelerde sınırlı bağışıklık (proffer immunity) alarak ifade verdi. Maxwell, bu görüşmelerde yaklaşık 100 kişi hakkında soruları yanıtladı. Bu görüşmeler, 20 yıl hapis cezası alan Maxwell’in cezasına itiraz sürecinde gerçekleşti.
Maxwell’in avukatı David Markus, “Her soruya cevap verdi, hiçbir şeyi saklamadı, talepte bulunmadık” dedi. Sınırlı bağışıklık, Maxwell’in verdiği ifadelerin kendisine karşı kullanılmayacağı garantisini içeriyor. Bu, Maxwell’in dosyada adı geçen ve olası suçları araştırılan kişiler hakkında önemli bilgiler sunduğu anlamına geliyor.
TRUMP’TAN AF BEKLİYOR
ABD Başkanı Donald Trump, Maxwell’in ifadesiyle ilgili sorulara “Şimdilik konuşamam, süreç hassas” diyerek doğrudan af konusunu açmadı. Ancak avukatı, Maxwell’in af umudu olduğunu belirtti. Trump, geçmişte Epstein dosyası ve Maxwell’le ilgili bilgilerin kamuoyuna açıklanması konusunda çekimser davransa da, Maxwell’e yönelik af ihtimalinin kapalı olmadığı anlaşılıyor.
ABD medyası ve kamuoyunda Maxwell’in yüksek düzey bir Adalet Bakanlığı yetkilisiyle görüşmesi “olağan dışı” ve “tartışmalı” olarak yorumlandı. Pek çok hukuk uzmanı, bu tür koruma ve görüşmelerin genellikle suçluların daha fazla bilgi vermesi için kullanıldığını belirtti. Ancak mağdurların avukatları ve hak savunucuları, bu tür kapalı kapılar ardındaki görüşmelerin adaletin tam olarak sağlanmadığını savunuyor.
Davaya dahil olan Annie Farmer adlı mağdur, “Maxwell gibi suçlulara böyle ayrıcalıklar tanınması, mağdurların adalet arayışını zayıflatıyor” dedi.