Dünyada nüfus artış hızı, İklim değişikliği ve kaynak kısıtlılığı nedenleriyle tarımsal gıda tüketim ve üretiminde dengesizliklerin artması bekleniyor.

PricewaterhouseCoopers (PwC- Merkezi Londra, Birleşik Krallık’ta bulunan çok uluslu bir profesyonel hizmetler ağı) olası gıda krizi konusunda bir rapor yayınladı.

Avrupa’da tarımsal gıda sektöründen 20’den fazla CFO, CEO ve sektör uzmanları ile görüşmeler sonucunda ortaya çıkan raporda, tarımsal gıda sektöründe İklim değişikliğinin ve kaynak kısıtının sebep olduğu sorunları çözmekte teknoloji başarılı olabilecek mi sorusu değerlendirildi.

PwC tarafından yayınlanan rapora göre, 15 yıl içinde dünya nüfusunun 1 milyar kişi artması ve gıda tüketiminde %35 oranında artış yaşanması bekleniyor. Gıda krizi ve sürdürülebilirliğe dair endişeler, bu sorunun üstesinden gelmek için farklı yaklaşımlar benimseyen girişimlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bununla birlikte iklim değişikliği verim, gıda kalitesi, gıda fiyatları, arz güvenirliği ve gıda güvenliğini de yakın dönemin önemli konuları arasında olacak.

Raporda şu ifadeler kullanıldı:

“Dünya nüfusu haftada 1 milyon kişi artmaktadır. Hayal edilmesi dahi güç olan bu artışın küresel gıda talebi için ne anlam ifade ettiğinin incelenmesi çok önemli. Örneğin, Hindistan’da kişi başı yumurta tüketimi 62 adetken Almanya’da kişi başı tüketim bu rakamın yaklaşık 4 katıdır. Peki, Hintliler de Almanlar kadar yumurta tüketmeye başlarsa ne olur? Talep artışını karşılayabilmek için en az 700 milyon ek tavuğa ve daha fazla üretim çiftliğine ihtiyaç duyulacaktır. İklim değişikliğinin ve kaynak eksikliğinin küresel gıda zinciri üzerine uyguladığı baskıyı göz önünde bulundurursak geleceğin gıda talebini hangi oranda karşılayabileceğiz? Gelişen teknoloji, iklim değişikliği ve kısıtlı kaynaklarla yapılan üretim üzerindeki negatif etkileri yok edebilir mi?”

Raporda teknolojik gelişmelerin tarımsal üretimin her noktasında etkisini gösterdiği ve hektar başına alınan verimin artmasını sağladığı vurgulanırken, su ve enerji tüketiminin düşmesine de katkı sağladığı hatırlatıldı.

Robotların üretimde kullanılmasıyla çiftçiliğin doğasını değiştirdiği belirtilerek, ‘Bilimsel verinin değerlendirilmesinde “Big Data” büyük rol oynamakta ve akıllı tarım uygulamaları da yayılım göstermektedir. Tüm sektör, Agtech diye de tanımlanan bir büyüme içindedir.” denildi.

Tarımın gelecek senaryoları arasında 4 başlık öne çıkıyor:

1. Herkes için Gıda. Mevcut “Batı Dünyası” yeme alışkanlıklarının küresel ölçekte benimsendiği ve tarım şirketlerinin iklim değişikliği ve kaynak kısıtı ile mücadele edebilmek için teknoloji kullanımını benimsediği bir gelecek öngörüsü. Verimli gıda üretimi sonucunda oluşan bolluğun gıda fiyatlarını düşürmesi gözlemlenecektir.
2. Çeşitlendirilmiş Alan Yönetimi. Organik ve sağlıklı gıdanın ana-akım talebi oluşturduğu ve tarım şirketlerinin iklim değişikliği ve kaynak kısıtı ile mücadele edebilmek için teknoloji kullanımını benimsediği bir gelecek öngörüsü.
3. İki Kademeli Üretim. İklim değişiminin tarım üretiminde ciddi etkilerinin görüldüğü ve organik ve sağlıklı gıdanın ana-akım talebi oluşturduğu bir gelecek öngörüsü. Gelir düzeyi yüksek insanların sağlıklı ürüne ulaşabildiği, geri kalanlar için ise gıdanın çok basit ürünlerden oluştuğu bir durum gözlemlenecektir.
4. Millileşmeye Geri Dönüş. Mevcut “Batı Dünyası” yeme alışkanlıklarının küresel ölçekte benimsendiği ve iklim değişiminin tarım üretiminde ciddi etkilerinin görüldüğü bir gelecek öngörüsü. Gıda fiyatlarının artışı, kıtlık başlangıcının görülmesi ve ülkelerin kendi gıda güvenliklerini sağlamaya yönelmeleri gözlemlenecektir.