
KKTC kurulması ve Kıbrıs Barış Harekatı’ndan önce Ada halkının Türk insanları Rumlar tarafından acımasız saldırılarına muhatap kaldı. Bu saldırılardan biri 5-9 Ağustos 1964’de Erenköy’ de yaşandı.
Haber kaynağı X’de Sabahattin İsmail tarafından paylaşılan bilgiye göre 5-9 Ağustos 1964’de Rumların Erenköy’e yaptığı saldırılarda halkımızı ve mücahitleri korumak için yoğun çaba harcayan kahraman İsveçli teğmen, savaş ahlakını ve insanlık vicdanını koruyan eski BM Askeri Williy Lindh KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu tarafından onore edildi.
”Filim olacak bir bilgi seli Erenköy’de TMT’ye çalışan bir İsveçli teğmenin gerçek hikayesi. 2 Ağustos 1964. BM Barış Gücü’nde görevli İsveçli teğmen Willy Lindh Erenköy komutanıyla görüşür, Rumların bölgeye binlerce asker tank, top yığdığını, 3 gün içinde saldıracaklarını söyler. Hedefleri köprübaşını ele geçirip Türkleri denize dökmektir. Komutan Albay Rıza Vuruşkan bu istihbarat üzerine yeni savunma hatları kurar. Ve 3 gün sonra Rum saldırısı karadan, denizden başlar. BM Barış Gücü bölgeden ayrılır, uzağa çekilip Türklerin katliamını seyretmeye başlar. Teğmen Willy Lindh ise saldırıyı durdurmak için Rum ordusu komutanlarına baskı yapar, başarılı olamayınca emrindeki 45 askerle bölgede kalmakta ısrar eder. Saldırı sırasında helikopter ve zırhlılarla Türk yaralıları alarak Lefke ve Lefkoşa hastanelerine götürür, yiyecek getirir…”
Yukarıdaki satırların sahibi KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’ın eski danışmanı, Başbakanlık eski özel kalem müdürü, Dışişleri Bakanlığı Tanıtma Dairesi eski müdürü, gazeteci – yazar – tarihçi Sabahattin İsmail’e ait…
İsveçli Teğmen Williy Lindh; ‘O Gerçek Bir Kahraman.’
Teğmen Willy Lindh, Rum’un 5-9 Ağustos 1964’de Erenköy saldırılarında Türk yaralıları çatışma bölgelerinden alıp hastaneye götürdü, sonrasında Türkiye’den Erenköy’e gelen, silahlarla cephaneyi emrindeki BM Barış Gücü araçları ile kuşatma altındaki Türk direniş merkezlerine gönüllü olarak taşıyan, silah taşırken yakalanan, sınır dışı edilen, ülkesinde yargılanıp 8 yıl hapis cezasına çarptırılan, ordudan ihraç edilen, hapisten çıkınca beş parasız Türkiye’ye gelip eski Erenköy mücahidi öğrencilerin yaşadığı öğrenci yurtlarında, onların harçlıklardan yaptığı yardımlarla yaşayan, 1974 Barış Harekatı sonra KKTC’ye yerleşen, CB Denktaş tarafından vatandaşlık verilen, Erenköy Mücahitler Derneği onur üyesi olan, devlet protokol listesine alınan, 40 yıldır ailesi ile KKTC’de yaşayan, kızı bir Türkle evlenen, Türk torunları olan; o gerçek bir kahraman.. Lars Willy Lindh.
İşte 5-9 Ağustos 1964’de Rumların saldırdığı Erenköy’de Türk halkını ve mücahitleri korumak için yoğun çaba harcayan kahraman İsveçli Teğmen’in hikâyesi Sabahattin İsmail’in anlatımıyla X’de (Twitter) yer aldı.
Lars Willy Lindh Katliama Seyirci Kalmadığı İçin İsveç’te yargılanarak hapse atıldı
KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’ nun ‘gerçek bir kahraman’ olarak nitelediği Lars Willy Lindh’in İsveç’ce yazdığı İngilizceye de çevrilen Milli Kıbrıs davamızı savunan bir kitabı bulunuyor.
Bakan Ertuğruloğlu, Lars Willy Lindh’in Rumlar Türkleri katlederken seyirci kalmayanlardan olduğunu ve Lindh’in İsveç’te yargılanarak hapse atılmasının izahı olmadığını söyledi. “Batı dünyası bize akıllarınca insanlığı çağdaşlığı, demokrasiyi, insan haklarına saygıyı öğretmeye çalışıyor. Akıl hocalıklarını kabul etmediğimiz için de cezalandırılıyoruz.” diyen Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Lars Willy Lindh’e Kıbrıslı Türkler için yaptıklarından dolayı minnettar olduğunu belirtti ve kitabının Türkçeye çevrilerek yayınlanmasını sağlayacağı sözünü verdi. Lars Willy Lindh ise KKTC Dışişleri Bakanlığı’nda olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek KKTC’de çok iyi bir hayatı olduğunu ve 1964’de Erenköy’de tanıdığı mücahitlerle hala diyaloğu bulunduğunu söyledi, Erenköy savaşı anılarını anlattı. Willy Lindh, Girne’nin Batısında Malatya köyünde, kızı ise Lapta köyünde yaşıyor.
Savaş ahlakını ve insanlık vicdanını koruyan İsveçli Teğmen Williy Lindh
Sabahattin İsmail’in anlatımıyla Willy Lindh’in 5-9 Ağustos 1964’de Rumların saldırdığı Erenköy’de Türk halkını ve mücahitleri korumak yaptığı çalışmaları ve duygularını okuyoruz:
”(Williy Lindh’i) Evinde ziyaret edip yaşamını değiştiren Erenköy görevini ve bugüne kadar yaşamını dinledim. 3 yıl önce twiterde paylaştığım anıları 1 milyondan fazla kişi tarafından okundu. Onunla söyleşiler ve anılarını anlattığı belgeseller yapıldı. 2 yıl önce de onu evinden alarak, Barış Harekatına katılan gaziler ve şimdi 80’li yaşlarını yaşayan Erenköy mücahidi dostları ile birlikte, tümüyle askeri bölge olan, sivillerin yaşamadığı Erenköy’e götürdüm. Orada bastonuna yaslanarak kızgın güneş altında savaş anılarını anlattı. Sonra Ağustos 1964’deki Rum saldırıları sırasında Köy halkı ile Rumların işgal ettiği çevredeki 5 köyden gelen binden fazla kişinin saklandığı, bugün restore edilip müze haline getirilen mağaraları, yıkıldıktan sonra yeniden yapılan camiyi ve restore edildikten sonra müze haline getirilen okulu gezdik. Görevli rehber asker, köyün düşmesi ve Rumların mağaralara gelmesi halinde esir olmamak için mağaraları çökerterek intihar etmek amacıyla patlatılacak dinamitlerin yerleştirildiği bölümleri gösterdi. Willy Lindh bir kez daha göz yaşlarını tutamayarak,
“Türk köylüler çok cesurdu. Kadınları savaş alanından çıkarmak için yaptığım öneriyi bizzat Türk kadınları reddetmişti. Biz kocalarımız ve savaşan evlatlarımızla birlikte öleceğiz” yanıtı vermişlerdi” diyerek anılarını anlatmıştı. Erenköy’e denizden hücumbot topları ve karadan zırhlı araçlar ve topçu bataryaları ile saldıran Rumlar, halkın sığındığı bu mağaralar olmasaydı soykırım yapacaktı…
Dileyenler 3 yıl önce Twiterde paylaştığım Willy Lindh’in hikayesini okuyabilir ve youtubda yer alan belgeselini izleyebilir.”