DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Sokaktaki kaos: Manisa’da “yaya hakkı” iptal!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Sokaktaki kaos: Manisa’da “yaya hakkı” iptal!

60-70 yılım Utku Mahallesi ile Adakale Mahallesi arasında geçti. İş hayatım, Uzunçarşı Park Caddesi Dr. Sadık Ahmet Caddesi’nde, şimdiki adıyla “Kuyumcular Çarşısı” olarak anılan caddede sürdü. Neler gördüm neler yaşadım, her biri ayrı bir hikaye olur ama bugünkü kadar canımı sıkan olaylarla karşılaşmamıştım geçen yıllarda…

Evden çıkıyorum, yaklaşık 100 metre sonra kuyumcular çarşısına varıyorum. Gel gör ki kaldırımlarda yürümek o kadar zor ki. Yayalara ayrılmış kaldırımlarda neler mi var: Yığın yığın, öbek öbek kaldırım taşları, caddeden sökülmüş parke taşları, otomobiller, motosikletler, esnafın dükkan önüne yığdıkları mallar… Kaldırımlarda rahatlıkla yürüyebilmek olanaksız. “YAYA HAKKI” Manisa’da rafa kalkmış durumda!

Belediye yönetimi değişti bir buçuk yıl önce, belki düzelir umuduyla bekledik, eskisinden beter hâle geldi. Çarşı Mahallesi’nde, sokak aralarında, bırakınız elinizde bir poşetle yürümeyi, elinizi kolunuzu sallayarak adım bile atamazsınız. Sokak aralarına, kaldırımlara park etmiş motorlar… Cambaz olsa geçemez… Engellilerin ilerlemesi tümüyle olanaksız. Engelliler için ayrılan yollar tamamen gasp edilmiş durumda… İki araç arasında geçmenizin olanağı yok.

Arkadan siren çalarak gelen ambulans, itfaiye, polis otosu gibi araçlar yolun ortasında kilitlenip kalıyor adeta.

Murat Germen Ortaokulu’ndan Karaköy’e yürürken otobüs duraklarında, telefon/internet kutularında, elektrik trafolarında boy boy ilanlar “Az ileride İbrahim Çelebi camisi bahçesinde tuvalet” reklamları… Var mı böyle bir kent, böyle bir şehir!

İki yıl önce Isparta’da gördüğümüz ücretsiz/temiz/sıhhi kamusal tuvaletleri övgüyle yazmıştık da, dönemin belediye başkanı Cengiz Ergün’ün güdümündeki “gazete”de yazımız bile sansürlenmiş, yayımlanmamıştı.

O günleri de biliyoruz, bugünleri de…

Bilip gördüğümüz, tanık olduğumuz o kadar olay var ki, bazen görüp susuyoruz. Belki düzelir, belki düzeltirler umuduyla… Bırakın düzelmeyi, her geçen gün daha kötüleşiyor, daha çarpıklaşıyor…

Evden çıkıp şöyle bir dolaşalım diye adım attığımız her noktada, olumsuz tablolarla karşılaşıyoruz.

Önceki gün eve doğru yürürken eski bir esnaf arkadaşım, sokaklardaki düzensizliğe, karmaşaya, kaotik manzaraya, yaya hakkı gasplarına dikkat çekerek, “tüm bunları görmüyor musun” dedi bana… Haklıydı… Gösterdiği bir sokak başında belediyenin koyduğu yaya geçidi için plastikten bariyerlerin üzerine araba park edilmişti! Ne yaya geçebiliyordu ne de otomobil.

“Ne yapabiliriz” derken, “Bunları da yazsana” dedi.

Yazmanın bir yararı olmadığı çok açık. Eski yazılar, uyarılar arşivde duruyor. Hepsini toplasak kitap olur!

Valilik önündeki Bülent Koşmaz otoparkının girişinde bulunan sağdaki güvenlikçi kulübesi üç aydır yan yatık duruyor. Bunu gören bir görevli, bir yetkili yok mu acaba?

Sayın Güvenç Özer’in sosyal medyada dikkat çekmesi ve uyarısı üzerine, otoparka adını veren Bülent Koşmaz’ın yarısı yırtılmış yaşam öyküsü düzeltildi. Güzel… Büyükşehir belediye başkan danışmanı Demirhan Gözaçan’ın yukarda anlattığım durumlara da el atması iyi olur. O otopark girişindeki yana yatmış güvenlikçi kulübesinin de kalkmasını sağlayabilse örneğin…

Yazacak daha çok konu var da… Şimdilik bu kadar.

YORUM YAP