Millî Savunma Üniversitesi rektörü, Tarihçi Erhan Afyoncu, sosyal medya hesabında 25 Ekimde ‘Türkiye nüfus meselesinde dönülemez bir kâbusa doğru gidiyor.’ ifadesini kullandı.
Erhan Afyoncu X hesabındaki yazısında,
‘Nüfus artış hızımız durma noktasına geldi. Doğurganlık hızımızın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1’in altına inmesi nüfusun yaşlanma eğilimine girdiğini gösterir. Türkiye’nin doğurganlık hızının 1.48’e inmesi ise nüfusumuzun yaşlanmasının çok hızlandığına işaret ediyor. 1970’lerde Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde doğurganlık hızı 2-3 çocuk civarındayken, Türkiye’nin doğurganlık hızı 5 çocuğun üzerindeydi. 2000’de Türkiye’nin doğurganlık hızı 2.49, OECD ülkelerinin ortalaması 1.83, Avrupa Birliği ortalaması ise 1.44’tü. Bu yıllarda Türkiye çok iyi durumdaydı. Genç nüfusuyla öne çıkıyordu. 2023’te Avrupa Birliği ülkelerinin doğurganlık hızı ortalaması 1.39’a, Türkiye’ninki ise 1.51’e düştü. 2024’te ise doğurganlık hızımız 1.48’e kadar düştü. Türkiye’nin en önemli meselesi nüfustur.’ ifadesini kullandı.
Bu yazıyı değerlendiren Türk girişimci, iş insanı ve fütürist Alphan Manas ise, ‘Türkiye’nin en önemli meselesi nüfustur”. Hayır değildir. Siyasetçiler, akademisyenler ve bilimum entellektüeller konuya çok yanlış bir yerden yaklaşıyor.’ dedi.
Alphan Manas’ ın değerlendirmesini özet olarak veriyoruz:
‘Zannediyoruz ki geçmişteki olayları referans alıp gelecek ile ilgili ahkâm kesebileceğiz. Artık öyle referans alınacak bir nokta kalmadı. Her değişim kendi referans noktasına sahiptir. Belki de hiçbir referans noktasına sahip olmayacaktır. Birilerimiz şu siyasilere söylesin de emekli olsunlar. Bambaşka bir gelecek ile karşılaşmaya hazırlanmalıyız ve %99’u bunun farkında değil. Baz işsizlik 2030’larda %40’a çıkacak. O zaman genç nüfusa nasıl iş bulacağız? Bizlere ileriki yaşlarımızda insansı robotlar bakacak. O konuda rahat olun.
(Siyaset ve siyasetçiler için) Bundan sonra Belediyeler sizlerin finans kaynağı olamayacak. Siyaset finansmanı için inşaat sektörü ve oradan türetilen müteahhitler de finans kaynağı olamayacak. Farkındasınız, değil mi? Emekliye ödenecek paranız kalmamasına çok zaman kalmadı.
Z Kuşağı kardeşlerim lütfen ideolojiden uzak durun. Her türlü ideoloji Türkiye için artık tehlike arz ediyor. Gelecek Proje’de. İdeoloji’de değil. Ortaklarımdan birinin ve Başkan Yardımcımın Alevi olduğunu yeni öğrendim. En yakın dostlarımdan biri Musevi. Çok güvendiğimiz asistanımız Ermeniydi. Sülalemin bir kolu Filistinli, diğer kolu Kürt. Şu an konuşarak bile ayrımcılık yapıyorum. Gelin bu ülkeyi hep beraber kalkındıralım.
X ve Y kuşak fertleri kendilerini yenileyememişlerdir
Konumuz ayrıca yaş da değil. X ve Y kuşak fertlerinin %99’u bu ülkede (ve dünyada) kayıptır. Çünkü kuşak geçişlerinde kendilerini yenileyememişlerdir. Yenilemeyen evine çekilmeli artık. Prompter şakası (kesintisi) yapsak en az 3 parti lideri konuşamadan durur. Durum bu kadar nettir.
Erhan Afyoncu’nun paylaşımına gelen bazı yorumlar
Erhan Afyoncu’nun konuyla ilgili yazısına gelen diğer yorumlardan bazıları da şöyle:
‘Barınmanın ve beslenmenin çok pahalı olduğu yerlerde nüfus artışı dibe vurur, bu durum bir sonuçtur. Böyle giderse daha da çok düşecek bu da bir gerçek…’
‘Avrupalının aldığı arabayı telefonu bu ülkede iki üç katına alıyorsun. Ev fiyatlarına kiralara yaşam zorluklarına değinmiyorum bile. Neyden bahsediyorsunuz?’
‘Bu arada tek sorun bu değil, yetiştirdiğimiz onbinlerce yetkin meslek sahibini de Avrupa’ya kaptırıyoruz. Bunların çözümü belli; yeni bir siyasi düzene, adil bir gelir dağılımına ve gerçek hukuka ihtiyaç var.’
‘Türkiye artık Belçika’dan veya Hollanda’dan daha düşük bir doğurganlık oranına sahip. 2025 TFR 1.34
‘Karı koca doktoruz, 2 çocuğa bakamıyoruz. Siz ne anlatıyorsunuz.’
‘Ülkenin yarısından çoğu asgari ücret ve civarında maaş alıyor. Asgari ücrete ev kiralamak bile imkansız. İşsiz gençler hatta işsiz orta yaşlı insanlar var ülkede İnsanlar bırak çocuk yapmayı evlenemiyor bile’
‘Ben o kadar yıl okudum memur olmak için KPSS’ye girdim Tarım Bakanlığı gitti ünvan değişikliği sınavı açtı sonuç olarak biz işsiz kaldık, evlenemedik, yuva kuramadık E şimdi kasiyerlik, inşaat gibi alakasız işlerde çalışıyoruz.’
‘Bizim dedelerimiz tek gelirle evlerini yaptırıp çocuklarını evlendirirlermiş. Şimdi iki kişinin geliri ancak geçinmeye yetiyor. Hâliyle analık ve babalık geri planda kalıyor. Çalışan ana ve babalar tek çocuk sahibi olduktan sonra bu zorluğu tekrar yaşamak istemiyorlar. Çözüm nedir hocam?’