İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünde gazeteci ve yazarları ağırlayan ve sorularını yanıtlayan Mustafa Özen, tarım ve hayvancılık sektöründen gıda sektörüne, son zamanlarda yaşanan sahte alkol denetimlerine kadar pek çok İzmir tarımına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, İzmir’in tarımının önemini ve İzmir’i bu konuda nasıl daha ileriye taşıdıklarına ilişkin yapılan çalışmaları İzmir Medya Platformu üyesi gazeteci ve yazarlara anlattı.
İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan Moderatörlüğü’nde gerçekleşen buluşmada, İzmir sanayisi ve turizmi ile ön planda olsa da tarımsal anlamda da çok güçlü olduğunu ve rekorlar kırdıklarını ifade eden İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen şunları söyledi;
‘Gıda denetimi konusunda hiçbir şekilde toleransımız yok.’
Bizim İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak asli görevlerimizden biri de denetimlerdir. 2014 yılında 5996 sayılı kanun ile beraber gıda denetimleri Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredildi. Gıda ürünleri ve gıda ile temas eden ürünlerin satışının ve üretiminin yapılmış olduğu bütün işletmelerin denetimi bakanlığımızdadır. Biz bu sorumluluğu çok iyi biliyoruz. Bütün eğlence mekanlarına yönelik gece denetimleri gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğunuz bu denetimlerin tamamında ya alkole yönelik ya da onun yanında sunumu yapılan diğer yiyeceklere yönelik gerçekleştiriyoruz. Gıda denetimi konusunda hiçbir şekilde toleransımız yok. Bu konuda çok kararlıyız. İzmirli 4 milyon 500 bin vatandaşımızın hiç bir tanesi gözü arkada kalmadan, rahat bir şekilde bu 45 bin işletmenin her birinden güvenli bir şekilde alışverişini ve beslenmesini yapabilir.
“İzmir bilinenin ötesinde çok ciddi bir tarımsal potansiyele sahip.’
İzmir’de bitkisel üretim anlamında 4.6 milyon ton tarla bitkileri, 6 yüz 11 bin ton meyve üretimimiz var. Bunun içerisinde sadece bu coğrafya ile özdeşleşmiş ürünler de var. Örneğin Gümüldür’de yetişen mandalin sadece o bölgeye has. 1 milyon 8 yüz bin ton sebze üretimimiz var ki bunun içerisinde kışlık sebzeler ayrı bir yer tutuyor. Türkiye’nin kışlık sebze ihtiyacının büyük kısmı Tire-Torbalı bölgesinden karşılanıyor. Bu da bize üretimde ne kadar önemli bir potansiyele sahip olduğumuzu gösteriyor.
“İzmir bilinenin ötesinde çok ciddi bir tarımsal potansiyele sahiptir. Ama tarım, sanayi ve turizm sektörlerinin gerisinde kalmış. Bunun nedeni tarımın gelişmemiş olması değil tanıtımının yapılmaması. İzmir’in tarımsal potansiyeli anlatılmamış. Aslında tarım İzmir’in ana sektörüdür. Bu coğrafyada neredeyse bin beş yüz yaşında zeytin ağaçları görürsünüz. Yani tarımın kökleri İzmir’de çok geçmiş zamanlara kadar gidiyor” dedi.
‘Tarımda 35’in İzi’
İzmir’in tarımını ön plana çıkarmak ve gerekli bilgiyi insanlara ulaştırabilmek, İzmir’in tarımda mevcut olan güçlü konumunu koruyabilmek adına sayısız projeler yapan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarımı ve üreticiyi geliştirebilmek adına 35 proje hayata geçirdi ve bunları ‘Tarımda 35’in İzi’ sloganıyla duyurdu. Özen, 2021 yılında hayata geçirilen bu projelerden de bahsetti.
“İzmir’in plakası 35 olması hasebiyle ‘Tarımda 35’in İzi’ sloganıyla 35 proje ile İzmir tarımına, 35 ile de Türkiye tarımına dokunmak istiyoruz. Bu noktadan hareketle ‘Tarımda 35’in İzi’ adını koymuş olduğumuz 35 projeden bahsediyoruz. Projelerimizden 34 tanesini 2021 yılı içerisinde gerçekleştirdik, bir tanesini gerçekleştirememe sebebimiz de bir bina yapılması gerekiyordu. Projenin her şeyi hazır. Yani bir tek bu projemiz sonlanmış değil. Biz proje için bize gelen bütçeyi tenkis ettik. Bunu çok önemsiyoruz çünkü günlük 10 ton kapasiteli bir tesisten bahsediyoruz. Bu projemiz 2022 yılında binanın bitimiyle hayata geçecek.
‘İzmir’ de Süs Bitkileri Yetiştiricilerimiz son 50 yıllık satış rekorlarını kırdılar.’
İzmir süs bitkileri yetiştiriciliğinde Türkiye’de birinci sırada. Süs bitkileri 5 yüz milyon âdete doğru giden bir sektör oldu. Bu sektörde Ödemiş ve Bayındır Bölgesi en çok üretim yapılan ve tanınan lokasyonlar. 2020 yılında pandeminin başlangıcında en büyük sıkıntı yaşayan sektörümüz süs bitkileri. Yani millet olarak hastalıkla mücadele ettiğimiz dönemde kim çiçekle uğraşacak mantığıyla bakılan bir dönem. Ama Süs Bitkileri Yetiştiricilerimiz 2020’nin sonunda ve 2021 yılında son 50 yıllık satış rekorlarını kırdılar. Son 50 yılda kazanmadıkları paraları kazandılar.
‘Süt üretiminde Konya ile aramızda çok bir fark yok.’
Süt üretimi denildiğinde akıllara ilk olarak İzmir gelmese de aslında durum bilinenden çok farklı. İzmir’in günlük olarak 5 bin ton süt ürettiğini ifade eden İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen; “Süt üretiminde Konya ile aramızda çok bir fark yok. Ben İzmir’i ikinci olarak görmüyorum. Konya ile İzmir’i süt üretiminde Türkiye’nin birincisi olarak görüyorum. Çünkü 15 bin ton bizim 3 günlük süt miktarımız. Bizim İzmir’de günlük 5 bin ton süt üretimimiz var.
‘İzmir’de yıllık 2 milyar âdete yıllık yumurta üretimi yapılıyor’
Yumurta üretimimiz yine görünmeyen bir sektör. İzmir, 2 milyar âdete yakın yıllık yumurta üretimi olan bir şehir. 25 milyon âdete giden bir kanatlı varlığımız var ve her gün daha artan bir talep var bu sektöre. Özellikle profesyonel yetiştiricilik anlamında yer edinmiş bir sektörümüz, sektöre de büyük desteklerimiz var.
‘Geçen yıl 4.1 milyon adet yavru üretimi gerçekleştirdik’
Su ürünleri de İzmir’in görünmeyen bir yüzü. 640 kilometre sahil şeridi olan bu şehir, 93 adet yetiştiricilik tesisi, 57 adet su ürünleri işleme tesisi, 29 adet balıkçı barınağı ile önemli bir potansiyele sahip. İzmir’de 100 bin tona yaklaşan su ürünleri üretimimiz var. Ürkmez’de geçen yıl devraldığımız Devlet Su İşleri tarafından yıllardır işletilen ama son zamanlarda atıl olan 30 dönüm üzerine kurulu balık yetiştiriciliği tesisimizi devraldık. Burada ki hedefimiz bakanlığımızın belirlemiş olduğu, Devlet Su İşleri tarafından yapılan barajların, göllerin veya göletlerin balıklandırılmasına yönelik bir üretim yapmak. Geçen yıl Bakanlığımız bize 3 milyon adet hedef belirlemişti ama biz 4.1 milyon adet yavru üretimi gerçekleştirdik ve bu üretmiş olduğumuz yavruların tamamından Çanakkale, Aydın, Manisa, Uşak ve Balıkesir illerine göndererek o bölgede balıklandırma yaptık. Bu sene hedefimiz 4.1 milyonun da üstünde.
‘İzmir’de 800 bine yakın büyükbaş hayvan varlığımız var.’
İzmir tarımının ve İzmir’de büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yeteri kadar duyulmamış olmasından dem vuran Özen; “Aliağa Çoraklar Mahallesi’nde, 45 dönüm Bakanlığımıza ait olan bir arazi üzerinde, Aliağa Belediyesi ile ortak olarak yapacağımız bir projemiz var. Burada 5 bin adet kapasiteli damızlık koyun üretimi gerçekleştireceğiz. Bu ülkemiz için çok önemsediğimiz bir proje, ilk kez bir Tarım İl Müdürlüğü tarafından tesis edilen bir proje. Bizi çok heyecanlandıran bu projede de adım adım ilerliyoruz. İzmir’de 800 bine yakın büyükbaş hayvan varlığımız var. Özellikle Küçük Menderes Havzası dediğimiz Kiraz, Beydağ, Ödemiş, Bayındır, Torbalı’da 600 bine yakın bir büyükbaş hayvan varlığımız var. Bu çok büyük bir potansiyel. Bu potansiyelin ayakta kalması için hem İl Müdürlüğümüzün hem de diğer paydaşlarımızın bu potansiyele katkı sağlayacak iş birlikleri gerçekleştirmesi ve gayret göstermesi gerekiyor” dedi.
Tarımsal olarak İzmir’in büyük kapasitesinin farkında olduklarını ve bu yüzden normal bir memur gibi değil, 7/24 çalıştıklarını ve dinamik bir ekibi olduğunu vurgulayan Özen, İzmir’in tarımını mevcut konumundan daha ileriye taşıyabilmek adına yaptıkları desteklerden bahsetti. “2002 yılında 55 milyon lira olan yıllık destekleme miktarımız her yıl artarak devam ediyor. 2020 yılında geldiğimiz noktada 750 milyon liraya kadar çıkmış durumda. Totale baktığımızda 2002 yılından bu tarihe kadar 5.1 milyara yakın destekleme ödemesi gerçekleştirilmiş” dedi.
‘Tarımda bilgi kirliliği var’
Tarımda insanların sahip olduğu eksik bilgi ve bilgi kirliliğinden yakınan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, televizyonda konunun uzmanlarından ziyade başka insanların tarım hakkında konuşmasından ve tarımla ilgili yeteri kadar doğru bilginin aktarılmamasından kaynaklı olarak tarımda oluşan bilgi kirliliğinin basın mensupları tarafından bertaraf edilebileceğini vurgulayarak şunları ekledi. “Siz gazetecilerin bize, tarıma desteği çok önemli. Sizler toplumun aynasısınız. Biz projeleri yerinde tespit ederek yapıyoruz. Nerede bir sorun varsa tam da o soruna uygun olarak çözüm üretiyoruz fakat çalışmalarımızı anlatıp duyuramıyoruz. Tarım Müdürlüğünün faaliyetlerini anlatmak demek İzmir tarımını anlatmak demektir” dedi.
İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünde gerçekleşen buluşmada konuşan İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan ise, “Uluslararası medyanın 2030 yılında dünyanın en zengin ülkeleri arasında Türkiye’yi 5. sırada gösterdiğini dile getirerek, eğer Türkiye üst lige çıkacaksa bu yer altı ve yerüstü zenginliklerimizi iyi değerlendirmemiz sayesinde olacaktır. Yerin altında madenlerimiz, üstünde ise tarım sektörümüz çok önemlidir. Özellikle tarım sektörü stratejik bir sektördür. Bunu pandemi sürecinde bir kez daha gördük ve yaşadık. Bu nedenle biz gazetecilere tarım sektöründe daha fazla farkındalık sağlama konusunda önemli görevler düşüyor” dedi.