DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Ali Suat Ertosun’la Manisa Sanayisi ve Saruhanlı Sanayi Alanı’na İlişkin Söyleşimiz

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ali Suat Ertosun’la Manisa Sanayisi ve Saruhanlı Sanayi Alanı’na İlişkin Söyleşimiz

Zaman zaman söyleşi yaparak görüş ve düşüncelerini aldığımız Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği Başkanı Emekli Yargıtay Üyesi Ali Suat Ertosun’la, Manisa’da organize sanayi bölgesi (OSB) ve sanayi alanı yapılmak istenen tarım arazilerini konuştuk.

Osman ÖZBAŞ (OÖ): Sayın Ertosun, sizin ve derneğinizin tarım alanlarının yok edilmesine ve imara açılmasına  karşı duruş sergilediğinizi biliyoruz. Tarım arazileri üzerinde sanayi alanları kurulmasına neden karşısınız? Sanayi de önemli değil mi?

Ali Suat ERTOSUN (ASE): Öncelikle şunu açıklamak istiyorum. Biz sanayiye ve sanayileşmeye karşı değiliz. Ancak tarım alanlarında ve özellikle büyük ova koruma alanlarında kalan araziler üzerinde sanayi kurulmasına karşıyız. Sulu, dikili, mutlak tarım arazisi niteliğindeki alanların, havzaların, su toplama alanlarının sanayi yatırımları için kullanılmasını istemiyoruz. Çünkü bu araziler ülkemizde az ve sanayi bölgesi yapılan alanların, tekrar tarım alanlarına dönüştürülmesi çok zor. Uzmanlar yaklaşık 1000 yıl gerektiğini söylüyorlar. Bu kapsamda tarım alanlarının imara açılmasına da karşıyız.

TÜRKİYE SU FAKİRİ BİR ÜLKE

OÖ: Konuyu biraz daha açabilir misiniz? Su da önemli değil mi?

ASE: Ülkemiz su fakiri bir ülke ve su konusu, günümüz ve geleceğimiz için büyük bir sorun. Bu konu, özellikle Ege ve Marmara bölgelerimiz için daha büyük bir sorun. Örneğin, Manisa’nın suyunun yüzde 98’i yer altı sularından sağlanıyor. Üstelik maliyeti çok fazla. İzmir’in kullandığı suyun bir kısmı da Manisa’dan gidiyor. Stratejik bir üretim olan tarım, ülkemizin ve halkımızın sağlıklı beslenmesi ve geleceği için olmazsa olmazlardan biri. Daha da açarsak verimsiz taşınmazlar, ürün kalitesi düşük arazilerde, sanayi kurulması gerektiğini söylüyoruz. Zaten akıl ve bilim de bunu öngörüyor ve kalkınmış ülkeler, tarım alanlarında sanayi kurulmasını kesinlikle kabul etmiyor. Bizim de artık, kolaycılıktan, firmaların tercihlerinden, maliyet hesaplarından sıyrılmamız gerekiyor. Sadece ulaşım ve lojistik düşünülmemeli. Türkiye yalnız Manisa, İstanbul, Bursa Kocaeli, Sakarya, Edirne, Tekirdağ vb. illerden ibaret değil. Manisa TR 33 bölgesinde yer alıyor. Bu bölgede Afyon, Uşak ve Kütahya illeri de var. Niye hep Manisa? Bunu sormak gerekir. Yatırımların   sözünü ettiğim illere ve/veya daha doğuda diğer bölgelerde yer alan şehirlerimize yönlendirilmesi lazım. Aslında ekonomik ve sosyal adalet de bunu gerektiriyor. Bu yatırımların ille de Manisa’da olması gerekir deniyorsa, bunların büyük acılar yaşayan Soma ilçemizde yapılması mümkün.

OÖ: O zaman, bu konuyu işlediğiniz İnternet Sitemizde yayımlanan, ‘Kırmızı Pazartesi’ başlıklı yazılarınız devam edecek.

ASE: Sorun devam ettikçe, bu başlık altındaki yazılarım da sürecek. Bu yazılarımın esin kaynağı, Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi Kolombiyalı Yazar Gabriel Garcia Marquez’in,  klasik sayılan, ‘Kırmızı Pazartesi’ isimli romanı. Kitapta, sonu başından belli olan bir namus cinayeti anlatılmakta. Olayın geçtiği kasaba halkı, adım adım gelen cinayetin işleneceğini bilmekte, ancak engel olmak için hiçbir şey yapmamaktadırlar. Tabii ki kitapta sadece işlenen cinayet değil, kasaba halkının ortak davranışları ve ruh hali de anlatılmaktadır. Ben Manisalı hemşehrilerimin de bu ruh hali içinde olduğunu düşünüyorum. Çinli BYD firmasının yapacağı belirtilen elektrikli otomobil fabrikasının da yararından çok zararının olacağını, örneğin bataryalarının büyük sorunlar ve özellikle çevre kirliliği yaratacağı kanısındayım. Çünkü bizim bu bataryalarla ilgili bir mevzuat alt yapımız bile yok!

OÖ: OSB’lerle mücadelenizin devam edeceği anlaşılıyor; ne diyorsunuz?

ASE: Manisa OSB’nin 7 ve 8 Kısım Genişleme Alanları ile ilgili açtığımız 8 dava devam ediyor. Bu sayıya, Muradiye Orman Fidanlığı ile ilgili açtığımız iki dava da dahil. Biz orman yangınlarının devam ettiği, çoğaldığı günümüzde; cennet bahçesi Orman Fidanlığının OSB olmasını kabul etmiyoruz/edemiyoruz ve “El İnsaf” diyoruz!

YENİ KURULAN VE/VEYA GENİŞLEYEN OSB’LER TARIM ALANLARINA ZARAR VERİYOR

OÖ: Bazıları ‘Manisa Büyüyecek’ diyorlar, ‘Büyük Manisa’dan söz ediyorlar? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

ASE: Biz Manisa’nın nicelik (sayısal) olarak büyümesine karşıyız. Artık Manisa’da kurulan sanayi yeter, fazlası zararlı diyoruz. Yeterince verimli tarım alanlarımız yok oldu. “Artık yeter” diyoruz. Yoksa Manisa’nın nitelikli büyümesine karşı değiliz. Bugün için, “Manisa, bir kültür ve turizm kentidir” diyebilir misiniz? “Manisa Marka Şehir” diyorlar; diyebilir misiniz? Bana göre diyemezsiniz. Aslına bakarsanız Manisa’mız ilçeleriyle birlikte tarih kokan bir kent. Şehzadeler şehri. Bunun değerlendirilmesi gerekir. Manisa merkezi için konuşuyorum. Merkezde turist otobüsleri, tarihi mekanların bulunduğu sokaklara giremez ve park edemez. Bunların oluşturulması lazım. Manisa’da, “Çin Mahallesi, Çin Sokağı kurulacak” deniliyor. Siz Çin’de Türk Mahallesi ve/veya Türk Sokağı kurabilir misiniz? Doğu Türkistan’da yaşayan ve mezalim gören soydaşlarımız için tek söz söylemiyoruz.

OÖ: Neden, “Manisa OSB’lere doymuştur, artık yeter” diyorsunuz?

ASE: Manisa merkez Şehzadeler ve Yunusemre ilçeleri, doğudan batıya kuş uçuşu yaklaşık 50 km.lik bir hat boyunda Turgutlu, Bağyurdu, Kemalpaşa, Manisa, Muradiye, Çiğli ve Menemen Organize Sanayi Bölgeleri ile yeni kurulmak istenen Sancaklı Bozköy Sanayi Alanı’nın ortasında, 7 OSB ve 1 Sanayi Alanı arasında sıkışmış durumdadır. Manisa OSB 8, Muradiye OSB 2. kısımlara kadar büyüdüğünden; bu sayıyı 16 olarak belirlemek isabetli olacaktır. Arada küçük ve orta boy ölçekli sanayi siteleri ve geri dönüşüm tesisleri bulunmakta ve toplu konut siteleri de yer almaktadır. ‘Temiz Hava Hakkı Platformu’nun 2019 yılı raporuna göre; Manisa, Ülkemizde havası en kirli kentler arasında 4, hava kirliliğine bağlı ölümlerde 6. sıradadır ve S.O.S. vermektedir.

DALLAS ÇİFTLİĞİNİN SANAYİ ALANI OLMAMASI İÇİN DAVA AÇTIK

OÖ: Saruhanlı’da Dallas Çiftliğinin ‘Sanayi Alanı’ olduğu konuşuluyor. Bu Konuda diyecekleriniz var mı?

ASE: Dallas Çiftliğinin ‘Sanayi Alanı’ yapılmak istenildiğini duyunca araştırdık. Manisa Büyük Ova koruma Alanı içinde kalan Dallas Çiftliği ile ilgili Manisa Valiliği İl Toprak Koruma Kurulunun olumlu karar aldığını, Tarım ve Orman Bakanlığının da buna uygun görüşle izin, yani  ‘Olur’ verdiğini öğrendik ve geçen hafta içinde bu işlemlerin iptali için Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği olarak dava açtık. Bu işlemleri doğru bulmuyoruz. Dallas Çiftliği, Manisa Ovasının merkezindedir ve tarımsal üretimin kalbi konumundadır. Burada sanayi alanı kurulması, ovanın bütünlüğünü bozacaktır. Burası 553 dönümdür. Kurulacak sanayi alanı, bu miktarla sınırlı kalmayacak daha da büyüyecek ve OSB’ye dönüşecektir.

OÖ: Saruhan Belediyesi bu konuda öncülük yapıyor ve sanayi istiyor. Siz neden karşısınız?

ASE: Manisa merkeze, Saruhanlı 20, kurulacak sanayi alanı yaklaşık 24-25 km uzaklıktadır. OSB’ler ve sanayi alanları, çevre kirliliği, nüfus artışı, trafik, otopark, konut, altyapı, kamu hizmetlerinden yararlanma, halk sağlığı vb. açısından, kent yaşamında büyük sıkıntı ve zorluklara neden olmaktadır. Ülkemizde kısıtlı olan tarım alanları, özellikle Büyük Ova Koruma Alanı kapsamında kalanlar, gelecek nesiller gözetilerek mutlaka korunmalıdır. Bu konuda, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu dikkate alınmalı, istisnalar genelleştirilmemeli, alternatif alanlar araştırılmalıdır.

OÖ: Son söyleyeceklerinizi alabilir miyim?

ASE: Manisa Ovasını büyük tehlikeler bekliyor. Manisa büyükşehir olmadan önce belde belediyeleri tarafından kurulan sanayi alanları canlandırılıyor. Ovada pıtrak gibi (örneğin Karaağaçlı Mahallesi) sanayi tesisleri yükseliyor, bunlara dur denilmelidir. Buna kuzey yarım kürede kirazın ilk çıktığı yer olan Sancaklıbozköy Mahallesini de ekleyebiliriz. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz bu konuda çok dikkatli ve duyarlı olmalı, belde belediyeleri zamanında oluşturulan planları ivedilikle gözden geçirmelidir. Başvurularımıza muhatap bulamıyoruz. Ova elden gidiyor; tehlike kapıda, “geldim” diyor. Gören ve duyan yok! Yetkililer ve görevliler sorunu geçiştirerek günü kurtarmaya çalışıyor. Manisa’da yeni OSB kurulmamalı, mevcut OSB yönetimleri genişlemeyi durdurmalı, sanayicilerimiz de başka yerlerde yatırım yapmalıdır. Ayrıca, hemşehrilerimizden bu konularda duyarlılık göstermelerini ve gelen tehlikeleri görmelerini; çok zor koşullar altında çalışmalarını sürdüren derneğimize de maddi ve manevi destek ve katkıda bulunmalarını istiyoruz.

OÖ: Çok yararlı bir söyleşi oldu, teşekkür ederim.

ASE: Ben de şahsım ve Manisa’nın kültür ve tabiat varlıklarını korumaya çalışan derneğimiz adına teşekkür ederim.

 

YORUM YAP

Şuanda Vedat Yıldırım adlı kişinin yorumuna cevap yazıyorsunuz. Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Tevfik Eray Yüksel 22 Temmuz 2025 / 12:14 Yanıtla

Tüm kararları küresel sermaye veriyor görüntüsü hakim,endüstriyel yatırımlar ne çevre ne de insan sağlığı düşünülmeden yapılmakta.Bugün Güzelyurtta ve Kara Ali bölgesinde hava ölçüm baz istasyonları kurulsa daha net kirlilik görüntüsü ortaya çıkacak ama imar rantından dolayı bu konular göz ardı ediliyor.Ayrıca çevrede bulanan tarım arazilerindeki ürünlerin de bu kirlilikten etkilenmemeleri mümkün değil.Zehir soluyup Zehir yiyoruz ve halen bunun bilincinde olmayanlar tarafından yapılan işler alkışlanıyor…

Vedat Yıldırım 3 Ağustos 2025 / 19:41 Yanıtla

Birinci sınıf Tarımsal Alanlarda kurulacak böyle devasa Sanayi Tesisleri, yeraltı su kaynakları , küresel ısınmaya da bağlı olarak her geçen gün azalan Tarım şehri Manisa da yeraltı sularının yok olmasına, mevcut yeraltı sularının zehirli atıklarla kirlenmesine dolayısıyle ÇEVRE KATLİAMINA yol açacaktır. Aklın yolu birdir. Akıl, mantık ve VATAN SEVGİSİ üstün gelecek, yanlıştan dönülecektir.