CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, Pandemi sebebiyle Türkiye’deki ekonominin giderek bozulduğunu ve halkın alım gücünün giderek düştüğünü dile getirerek ekonominin son durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“BİR İŞÇİ 122 GÜN VERGİLER İÇİN ÇALIŞIYOR”

Türkiye’nin en önemli sorunlarından ikisini işsizlik ve yoksulluk olduğunu ifade eden CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, hükümet yetkililerin ‘Türkiye’de yoksulluk sorun olmaktan çıkmıştır” açıklamalarına tepki gösterdi.

Türkiye’de asgari ücretin şuanda açlık ve yoksulluk sınırının altında olduğuna dikkat çeken CHP’li Balaban, “Her zaman söylüyoruz işsizlik, yoksulluk ve açlık bu ülkenin en büyük sorunu. Yoksul vatandaşın, aç vatandaşın yüzüne sırtını dönenler bugün Türkiye’de yoksulluk sorun olmaktan çıkmıştır diyerek kendini bilmez açıklamalar yapıyor. Bu ülkede asgari ücret şu an açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının yanına dahi yaklaşamıyor. Bugünkü asgari ücret tutarı ve beklenen zamlar göz önüne alındığında dahi asgari ücretli işçinin yoksulluk sınırına erişmesi ile arasında derin bir uçurum mevcut. Peki bunun sebebi ne? Bunun sebebi yanlış ekonomi politikaları ile ekonomik krizin yükünü işçinin, emekçinin sırtına bindirenlerdir. Bugün brüt asgari ücretin yüzde 34’e yakını vergiye gitmekte. Bu bir işçi yılın 122 günü vergiler için çalışıyor demek. Bunun kabul edilebilir bir yanı var mı? Fabrika sahiplerinin affedilen vergi borçlarının yükü asgari ücretli vatandaşın sırtına bindiriliyor, bunun vicdanlarda aklanması mümkün mü? Türkiye’nin 3 işçi federasyonu bugün asgari ücret belirleme komisyonunda yok. Asgari ücret geçim indirimi asgari ücretin içine dahil ediliyor. Türkiye’de asgari ücret belirlenirken işçi bir aile olarak değil tek bir kişi olarak baz alınıyor ve 10 Temmuz 2018’de Asgari Ücret Tespit Komisyonu sessiz sedasız Cumhurbaşkanlığına bağlanıyor. Bu hukuksuzlukların bir açıklaması var mı?” ifadelerini kullandı.

“ESNAF AÇLIĞA TERK EDİLDİ”

Pandemi döneminde en büyük sıkıntıyı esnafın yaşadığını dile getiren CHP’li Balaban, hükümetin destek paketi altında vereceği yardımların esnafın sorunlarını çözmeyeceğini ve esnafın borç batağı içinde olduğunu ifade etti.

CHP’li Balaban yaptığı açıklamada, “Bugün esnaf da zor durumda. Yardım diyerek dağıtılan krediler faizle ertelendi, esnaflarımız gittikçe artan bu borç yükünün altında açlığa terk edildi. Geçtiğimiz günlerde 70 personeli olan bir esnaf gece yarısı tabelasını kırdı, 70 kişinin 70 ailenin sorumluluğunu sırtında hisseden bir esnaf kardeşimiz borç batağının içinde, çaresizlik içinde. Bu kapanmanın sonucunda da esnaf bir ışık göremiyor. Esnaf kredi değil destek bekliyor, esnaf erteleme değil af istiyor.” diye konuştu.

“DEVLETİN KAYNAKLARI NEREYE HARCANIYOR?”

Geçtiğimiz günlerde açıklanana yüzde 14’lük enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığının altını çizen CHP’li Balaban, vatandaşın artık alım gücünün kalmadığını dile getirdi.

CHP’li Balaban, “Geçtiğimiz günlerde enflasyon rakamları açıklandı. Yıllık enflasyon oranının yüzde14 civarında olduğu söyleniyor bu oran inandırıcı değil. Vatandaşın alım gücü düştü demeyeceğim vatandaşın alım gücü kalmadı. Portakal geçtiğimiz yıla göre yüzde 60 zamlanmış, kuru fasulye geçtiğimiz yıla göre yüzde 42 zamlanmış, mercimek geçtiğimiz yıla göre yüzde 68’e yakın zamlanmışken enflasyon oranını yüzde 14 olarak açıklamak vatandaşın aklıyla da cebiyle de alay etmek demektir. Vatandaşlarımız bu kadar zor durumdayken devletin kaynakları nereye harcanıyor? Devletin kaynakları hasta garantisi verilen hastaneler, geçiş garantisi verilen köprüler, yolcu garantisi verilen havaalanları ile yandaş müteahhitlere aktarılıyor. 2020 yılının ilk 10 ayında “yap-işlet-devret” modeli ile bilinen hastanelere 7 milyar 988 milyon lira hizmet ve kira bedeli ödendi. Bu ödemeler yapılırken vatandaşa destek için mesaj atılarak 10 lira istendi. Devlet vatandaşına destek olmak yerine borç almasını kolaylaştırdı, kredi yükü altında ezilmesine göz yumdu. ”dedi.

“BÜROKRATİK KURUMLARA TOPLUMUN GÜVENİ KALMADI”

CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban açıklamasının son kısmında, yaşanan sıkıntıların faturasının vatandaşa ve esnafa kesilmek istendiğini dile getirerek, “Bizler halkın huzurunu ve refahını sağlamaya, yaşanan tüm hukuksuzluklara son vermeye, insanca yaşamı kurmaya, demokrasiyi bu ülkede yeniden yerleştirmeye, tüm kurumlara liyakati tekrar getirmeye ve tüm bunlar için iktidara adayız! Söz veriyoruz Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diye çalışacağız, söz veriyoruz bu ülkede parlamenter sistemi tekrar kuracak demokrasiyi güçlendireceğiz, söz veriyoruz ülkenin kaynaklarını 5’li çeteye değil vatandaşa harcayacağız.” diye konuştu.