Bugün yerel gazetede manşetten haberlerde ‘Gediz’i Temizlemek İçin Yeni Proje Hazır’ başlığı kullanılmış. Konu Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’ nin hazırladığı yeni arıtma tesisinin altyapısıyla ilişkili. Haberde 294 hektarlık arazisi ve 155 firmasının yanısıra Uzunburun –Buraya dikkat- genişleme alanı da gözönünde bulundurarak yapacağı arıtma tesisinin her iki bölgenin ihtiyacına cevap verecek şekilde planladığıyla ilgili…

Uzunburun genişleme alanında konusu imarı ilgilendiriyor, orada olan-biten için yetkili ağızlardan açıklama beklemek ve öyle yazmak lazım; bizim şu an konumuz Muradiye-Gediz…

Haberde sözü geçen Muradiye arıtma tesisi hazırlığında, biliyorsunuz o bölgenin altyapısı yok. Muradiye bölgesinin yolun altında kalan kısmı için de altyapı yetersiz. Bazı yeni inşaatlarda oturma ruhsatı alırken görülen su depoları, sonrasında sökülüp başka inşaatlara götürüldüğüne de şahit oldum; kimi evlerde 3-4 katlara su çıkmıyor.

Yunusemre belediyesinin geçici ruhsatla ve önce çatışmalı olup sonradan ittifak içerisinde oldukları Mhp’li başkanla al gülüm-ver gülüm’e dönüşen imar alanında son durum fecaat; trafik, imar, bir de hava kirliliği had safhada…

Şu hava kirliliği meselesine de mim koyup Muradiye OSB arıtma tesisine gelelim.

Bir arıtma tesisi altyapısında öncelik Kirlilik parametresinin bilinmesidir. ‘Kirlilik yükü’ diyelim. Bunun için kimyasallar, oksijen, yağ, gress oranı var, renk parametresi var; bu duruma göre, halihazırdaki işletmelerden habersiz numune alarak dışarıya ne kadar kirlilik atıyor, debisi nedir; biliyor muyuz?.. Muradiye OSB su satmıyor biliyorum, bu nedenle işletmelerin ne kadar su kullandıkları biliniyor mu? Belki yeraltı sularına sayaç takılacak, bunu Manisa OSB ‘ de yapıyorlar ama kontrol yeterli değil. Diğer bir konu kirlilik parametresi artışı durumunda firmalardan ÖN ARITMA istenir,- Mesela Manisa OSB’ de ön arıtmalar yapılsaydı çevre ara sıra kötü kokulara maruz kalmazdı; bunlar kontrol edilecek mi?-

Birçok firmanın bu ön arıtmayı yapmadığını tahmin etmek zor değil; gerekçeleri antin-kuntin işler ancak sonuçta Gediz’e ağır metaller salınıyor bu da bir gerçek.

Bir sonraki yazımızda yer vereceğimiz ‘Gediz’in İrrasyonalitesi’ yazımıza dayanak olsun bu makalemiz, çünkü konu siyasetin ‘ağır metal’ faslına giriyor!

Osman Özbaş