DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

VAKTİNE KALAN SÜRE

:
için vakti

Mobbing ile Mücadele: İlhan İşman

Yayınlanma Tarihi : Google News
Mobbing ile Mücadele: İlhan İşman

Yazarımız Erdal Çil’in yeni yürürlüğe giren İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi ile ilgili Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman ile yaptığı özel röportajı:

Sayın Genel Başkan öncelikle hoş geldiniz. Sizinle geçtiğimiz yıl da bir röportaj yapmış ve özellikle üzerine basa basa iş yerlerinde tacizlerin, yıldırmaların önüne geçilebilmesi için yeni bir yasa şart ve çok acil de çıkması gerekiyor demiştiniz. Geçtiğimiz hafta 5.3.2025 tarihli 2025/3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı yazısı çıkınca sizi hemen aradım. Yoğundunuz ve davetimize ancak dönebildiniz. Şimdi soruyorum: O gün bugün müdür? Beklediğiniz yazı yayınlanan bu yazı mıdır?

Ben de öncelikle hem davetiniz hem de göstermiş olduğunuz duyarlılıktan dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. Dediğiniz, tahmin ettiğiniz gibi geçen haftayı çok yoğun geçirdik. Genelde de aynı soruya muhatap kaldık. Sizin de az önce bahsettiğiniz gibi biz dernek olarak önerilerimizi dile getirdik. Düşüncelerimizi ilgili paydaş Kamu Kurum ve Kuruluşları ile paylaşarak ortak akla katkı sunduk. Yaptığımız önerilerde Mobbing davranışları net bir şekilde tanımlanmalı, örneklerle açıklanmalı ve sıfır tolerans ilkesinin vurgulanması gerektiğini belirttik. Çalışanların mobbing durumlarını güvenle bildirebilecekleri, anonim kalabilecekleri bir şikâyet mekanizması oluşturulmalıdır dedik. Şikâyetler titizlikle ve tarafsız bir şekilde incelenmeli, sonuçlar kısa sürede açıklanmalı ve gerekli disiplin işlemleri uygulanmalıdır. Şikâyet sürecinde tarafların gizliliği korunmalı, iftiralardan kaçınılmalıdır. Tüm çalışanlara mobbingin ne olduğu, etkileri ve önlenmesi konusunda düzenli eğitimler verilmelidir. Mobbing konusunda farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmeli, broşürler hazırlanmalı ve iç iletişim kanalları kullanılmalıdır sözlerini çıktığımız her platformda vurguladık. Yayınlanan 2025/3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde, “Çalışanların motivasyonunun artırılması, hizmetlerin etkin bir şekilde yürütülmesi, sağlıklı, güvenli ve barışçıl bir çalışma ortamının oluşturulması, kapsayıcı ve sürdürülebilir istihdamın sağlanması ile toplumsal refahın artırılması amacıyla; çalışanların iş yerlerinde kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü̈ muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi elzemdir” denilerek konunun önemi çok güçlü şekilde ifade ediliyor. Ayrıca işyerlerinde psikolojik tacize maruz kalan bütün çalışanların ilgili mevzuatında yer alan usullere göre çalıştıkları kurum ya da kuruluşun yanı sıra diğer ilgili yerlere şikâyetlerini iletebileceği de belirtilmiş. Ancak beklentimiz yine de müstakil bir Mobbing Mücadele Kanunu’nun çıkmasıdır. İnşallah bu genelgenin bunun bir müjdesi olduğunu düşünüyor ve bekliyoruz.

Görebildiğim kadarıyla genelgede Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu’ndan da söz edilmiş. Bununla ilgili de düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Bence de Genelgenin en önemli hususu da burada. “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”nun yeniden teşekkül ettirileceği ve bu kurulda Başbakanlık Genelgesinden daha kapsamlı olarak; Adalet Bakanlığı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Eğitim ve Araştırma Merkezi ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile işçi, işveren ve kamu görevlileri konfederasyonlarının bu kurulda yer alacağının belirtilmiş olması çok önemli. Ayrıca, psikolojik taciz konusunda faaliyet gösteren ilgili kurum ve kuruluşlar ile alanında uzman ve akademisyenlerin katılımı da sağlanacak. Kurulun önleyici ve koruyucu politikalar geliştireceği genelgede yer almaktadır. Kurulun Mobbing ile mücadeleye yönelik olarak ülke çapında politikaların belirlenmesine katkı sağlayacağı, eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini koordine etme, araştırma ve inceleme yapma veya yaptırma, rapor, rehber ve bilgilendirme dokümanları hazırlama ile kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarını yürüteceği belirtilmiştir. Kurulun çalışma usul ve esasları kurul tarafından belirleneceği, sekretarya hizmetlerinin ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütüleceği yer almıştır. İşveren, yönetici ve tüm çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek temel hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına gelen her türlü eylem ve davranıştan kaçınacaklar. İşveren ve yöneticiler işyerlerinde psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek veya buna bağlı olarak ortaya çıkabilecek her türlü riski gözetecek, önleyici ve koruyucu politikalar geliştireceklerdir. Hatta farkındalığın artırılması amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlenecek, çalışan hakları ile başvuru mekanizmaları anlatılacaktır.

Görebildiğim kadarıyla genelge sizi de hayli ümitlendirmiş ancak biz de yasa çıkarmak sorun değil ancak sorun iyi yasa çıkarabildiğimiz ölçüde iyi uygulama yapamamamız. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?

Dediğiniz husus önemli ancak yayınlanan bu genelgenin en önemli paydaşlarından birisi de biz olacağız, çalışanlarımız olacak ve ismi sayılan birçok kurum ve kuruluşlarımızın bir şekilde işin bir ucundan mutlaka tutacak olmaları çok güzel bir gelişme. İnanıyorum ki doğru gitmeyen her türlü muhtemel durumda en az bizim kadar yaptıkları işin hakkını verebilecek kurumlarımız, paydaşlarımız olacak ve onlarla da elele, gönül gönüle bu sorunların üstesinden geleceğiz. Genelgede yine işyerlerinde psikolojik taciz iddialarının araştırılması ve soruşturulmasında gizliliğin ve şahısların özel hayatlarının korunmasına özen gösterilecek denmesi çok önemli.  Gerçeğe aykırı psikolojik taciz iddialarıyla kurum ve kuruluşların itibar ve saygınlıklarına zarar verilmemesine azami itina ve hassasiyet gösterilerek süreçlein ivedilikle yürütülecek denmesi önemli ve güzel gelişmeler. Toplu iş sözleşmelerine ve toplu sözleşmelere psikolojik taciz hususunda önleyici ve koruyucu nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecek olması, ALO 170 hattında görevli psikologlar vasıtasıyla psikolojik tacize maruz kalan çalışanlara bilgilendirme yapılması, yardım ve destek sağlanmasına titizlikle devam edilecek olması gerçekten ümit verici.

Belgrad Ormanı’nda kaybolan Ece Gürer’in iş yerinden tazminatsız bir şekilde çıkarılmasının bu genelgenin yayınlanmasında etkisi olmuş mudur?

Bu vesileyle yaşam mücadelesini kaybeden kızımız Ece Gürer’e rahmet, bütün yakınlarına sabırlar diliyorum. Bildiğiniz gibi bu genelgenin hazırlanması aylar öncesinden yapılan hazırlıklar ve paydaşların önerileri alınarak, ortak akılla, uzun bir süreç almıştır. Ülkemizde Mobbingin önlenmesi için ilk idari düzenleme 2011/2 sayılı “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konulu Başbakanlık genelgesidir. Bu düzenlemeye rahmetli kurucu genel başkanımız Hüseyin GÜN beyle birlikte; TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda ve İnsan Hakları Komisyonunda yaptığımız sunumlarla önemli öneriler getirdik. Bu genelge o günden bugüne önemli bir fonksiyonu yerine getirdi. Ancak geldiğimiz noktada işlevselliğini ve güncelliğini yitirdi ve hiç vakit geçirmeden güncellenmesi ihtiyacı doğdu. Biz de gece gündüz mobbing ile mücadeleyle uğraşan bu işi sivil toplum adına 15 yıldır misyon edinen bir dernek olarak bu konudaki düşüncelerimizi ilgili paydaş Kamu Kurum ve Kuruluşları ile paylaşarak ortak akla katkı sunduk. Umuyorum ki çıkarılan ve uygulaması ve takibi ile daha etkili olacağına inandığımız bu genelgeyle yeni Ece’ lerimiz, yeni mağdurlarımız olmayacak, mobbing davaları konusunda önemli gelişmeler olacaktır ümidindeyiz.

Bu tabi ki öyle kolay bir süreç değil ve biraz da zaman gerekecek gibi. Çünkü bu bir kültür meselesi, uyum meselesi. Sizce mobbingin önünün tamamen kesilmesi mümkün müdür, nasıl önüne geçilir?

İşyerlerinde mobbingin önlenmesi ve çalışanların sağlıklı bir ortamlarda çalışabilmeleri için ülkemiz adına kapsamlı mücadele politikalarının oluşturulması büyük önem arz etmektedir. Bu politikalar, hem çalışma barışını geliştirir, çalışanları korur hem de işletmelerin itibarını güçlendirir. Bunun için mağdur olan çalışanlara psikolojik destek, hukuki danışmanlık gibi hizmetlerin kurumsal olarak tesisi çok önemli. Bizde şimdilerde sosyal medya platformlarının da tazyikleriyle haklıdan değil, güçlüden yana olma gibi bir algı oluşturuldu ama kadim kültürümüzün bize öğrettiği önemli bir ilke, bir söz var biliyorsunuz. Güçlüden yana değil, haklıdan yana olmak. Ben genelgeye bu gözle yaklaşıyor ve kurumlarımızın artık haklıdan yana tavır koyabilmesinin toplumumuza da örneklik teşkil edeceğini düşünüyorum. Böyle olunca da, yani haklının yanında olan bir tutum ve davranış içine girebilirsek de mobbing neden tarih olmasın.

Pekiyi bu anlamda, çıkan genelgenin de daha iyi anlaşılabilmesi açısından dernek olarak önerileriniz nelerdir?

Genelgede belirtildiği gibi politikaları oluştururken çalışan temsilcileri, STK ve diğer paydaşların da görüşleri alınmalı, böylece sahiplenme duygusu yaratılmalıdır. Politika, tüm çalışanların anlayabileceği basit bir dilde yazılmalı, karmaşık yasal terimlerden kaçınılmalıdır. Politikanın etkinliği düzenli olarak değerlendirilmeli ve gerekli güncellemeler yapılmalıdır. Yönetim, mobbing ile mücadele politikasına tam olarak sahip çıkmalı ve bu konuda örnek teşkil etmelidir. Mobbing tanımı ve örnekleri, şikâyet süreci, soruşturma süreci, disiplin cezaları, gizlilik ilkeleri, eğitim programları, destek hizmetleri ve ihbar koruma ile ilgili düzenlemelerin yer alması önemlidir.

Son olarak söyleyecekleriniz nelerdir?

Bütün çalışanlarımıza seslenmek istiyorum. Pozisyonunuz ne olursa olsun hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Üzerinde çalışılıp yürürlüğe giren bu yasanın da sağlığından, uzun ömürlü olmasından bizler sorumluyuz. Bu yüzden birlikte destek, ortak akıl, işbirliği çok önemli. İşyerlerimizin huzurlu olması çalışanlarımızın kendini güvende hissetmesi, işyerlerimizin verimini daha da arttıracaktır. Her mağdur, her intihar, her kurban hepimizden bir şeyler alıp götürmekte. Bu yüzden bu çirkin çember daha da daralmadan bu genelgeye ve mobbing mücadelesine her kesimin, yediden yetmişe desteği çok önemlidir. Biz tarih yazmayı seven bir kültürün çocuklarıyız. Neden bu mücadelemizle yeni, yepyeni, huzurlu bir geleceğe imzalarımız atmayalım ki. Çok teşekkür ediyorum ağırladığınız ve bunları ifade etmeme vesile olduğunuz için.

Asıl biz teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışmalarınızda da başarı dileklerimizi sunuyoruz.

Erdal ÇİL

 

YORUM YAP