Yedi göbek Manisalı, üç kuşak siyasetçi bir ailenin, şehrine hizmet etme misyonuyla yüklü evladı Cihan Canuyar, yaklaşan yerel seçimler öncesi Dare Medya’ya yaptığı açıklamasında, “Başkanlık için bir çabam yok, ama Manisa’ya hizmet etmek için hep çaba harcıyorum, şehrin geliştiğini değil, gerilediğini görüyorum, bu her Manisalı gibi beni de yaralıyor, muhalefette birlik olur da göreve davet edilirsem sadece konuşup vadetmem, her projeyi eyleme dönüştürürüm” dedi.

Yedi göbek Manisalı, üç kuşak siyasetçi bir ailenin, şehrine hizmet etme misyonuyla yüklü evladı Cihan Canuyar’ın dedesi Rıfat Canuyar Demokrat Parti (DP) Manisa İl Başkanlığı kurucularından, babası Ümit Canuyar Adalet Partisi (AP) İl Başkanı, Doğru Yol Partisi (DYP) kurucusu ve üç dönem milletvekili. Kendisi de DYP Gençlik Kolları’nda siyasete başlayan, ANAP ve DYP’nin birleştiği DP’de Teşkilat Başkanlığı görevinde bulunan, İYİ Parti’nin kuruluş aşamasında destek veren Cihan Canuyar, yaklaşan yerel seçimler öncesi Dare Medya’ya yaptığı açıklamasında, “Siyasetin rant için yapılmasına karşıyım, kişinin şahsına değil halka hizmet için siyaset vardır, yoksa orada siyasetten söz edilemez, başkanlık için bir çabam yok, ama Manisa’ya hizmet etmek için hep çaba harcıyorum, şehrin geliştiğini değil, gerilediğini görüyorum, bu her Manisalı gibi beni de yaralıyor, muhalefette birlik olur da göreve davet edilirsem sadece konuşup vadetmem, her projeyi eyleme dönüştürürüm” dedi.

“VAAD EDİLEN HİÇ BİR PROJE HAYATA GEÇMEDİ”

Cihan Canuyar Türkiye’de siyasetin demokratik dukusunun bozulduğunu, liderlerin yerel kararlara Ankara’dan müdahale ettiğini, halkın değil kendi istedikleri kişileri millete vekil tayin ettiklerini, bu haliyle çözüm değil, çözümsüzlük üretildiğini belirterek şunları söyledi: “Ben her şeyden önce Manisa sevdalısıyım, hemşericiyim, sorunları bire bir yaşayan, gören, çözüm yollarını bilen biriyim. Her Manisalı, kendini Manisalı olarak gören herkes, bu şehrin nasıl daha güzel ve yaşanır hale geleceğini biliyor. Her seçim döneminde halka vadedilenler ortada, ama hiç birinin yapılmadığı da ortada; Dev gibi organize sanayi bölgesi var, bir araya gelip de şehre bir hizmetleri yok, burada kazanıyorlar, ama başka yerde harcıyorlar, vergi daireleri bile İstanbul’da. Belediye hizmetleri ortada, trafik sorununu çözeceklerini söyleyenler ters güzergah yaptılar, insanlar öldü. Hafif raylı sistem bu şehrin tek çözümü, her şehir bu sisteme geçti, bir tek Manisa başaramadı. Doğası, bitki örtüsü, yaban hayatı, tarihi kalıntısı ve mitolojik değerleriyle ünlü Spil Dağı’na bir teleferik bile getirilmedi. İli ve ilçesiyle onlarca turizm potansiyeline sahibiz ama bir tur firması bile sınırımızdan içeri girmedi, tek bir turist getiremedi. Mesir macunumuz var, uluslararası festivalimiz var, tanıtamıyoruz, üstüne 4 yıldır kutlayamıyoruz, Manisa Kebabımız var, Türkiye’ye yediremiyoruz, kimse bilmiyor, dünyanın ilk çevrecisi Tarzanımız var, bir magneti bile yok, dünyanın yediği çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85’ini Manisa sağlıyor, ama dünya Manisa’yı bilmiyor, gelenler bu şehre uğramıyor. Manisa’ya yakışır bir Kültür Merkezimiz yok. Hala yıllar öncesinin 100 bin nüfusa hizmet eden Kültür Merkezi’ni kullanıyoruz, bugün nüfus 5 kat arttı, insanlar artık o salona sığmıyor. Gediz nehri temizlenecekti, Venedik olacaktı, gondollarla, sandallarla gezecektik, eski günlerdeki gibi yüzecektik. Şimdi son balık da pislikten öldü. Türkiye’de hayvanat bahçesiz il kalmadı, bizim hayvanat bahçemiz yok, herkes çocuğunu İzmir’de Sasalı’ya götürüyor. Bir aqua parkımız yok. Aileler, çocuklar, gençler gidecek yer bulamıyor, alt gelir grubundan insanlarımız Çeşme’ye, Kuşadası’na, Ayvalık’a nasıl gitsin? Otel ve AVM yapmak belediyecilik değildir, halka hizmet etmez. Bir Eskişehir örneği var, şehre denizi getirdiler, şehri Venedik yaptılar, sosyal donatılar, kültürel alanlarla doldurdular. 87 yaşındaki Eskişehir Belediye Başkanı’nın vizyonuna sahip olamayanlar Manisa’yı bu hale getirdi. Oysa tüm bunları yapacaklarına dair sözlü beyanları, yazılı belgeleri var, her seçim döneminde bu vaadleri verdiler, ama hiç birini tutmadılar.”

DOST MECLİSİ ÇÖZÜM BULUYOR

Manisalı olan, Manisalıyım diyen, Manisa’ya gönül bağıyla tutunan, daha güzel ve yaşanır bir Manisa özlemi çekenlerin bir araya gelerek oluşturduğu Dostlar Meclisi 45’in Dönem Sözcüsü olan Cihan Canuyar, platformun amacı ve bugüne kadar yapılanlarla ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “Öncelikle şunu söylemeliyim, Dostlar Meclisi siyaset üstü bir platformdur, içinde her siyasi görüşten ve düşünceye sahip Manisalılar vardır, gönüllülük esasına dayanır, rütbemiz yoktur, daha güzel bir Manisa ve daha mutlu Manisalılar için öneriler geliştirmeyi, projeler üretmeyi hedefler, ihtişamlı topraklarımıza ait kültür mirasımıza sahip çıkma ilkesi ön plandadır. Üst yönetimlere sunduğumuz proje, görüş ve önerilerimiz oluyor. Dünya üzerinde kurulmuş en eski medeniyetlere ait şehirlerin kalıntılarına sahibiz, bu kültürel bir mirastır, hem korumalı, hem değerlendirmeliyiz. Bu eserlere sahip çıkılması, ivedilikle restorasyon, kondisyon, sunum ve platform çalışmalarının bitirilmesi ve yıllardır beklediğimiz Arkeoloji Müzesi’nin bir an önce ziyarete açılması, Manisa halkının, yerli ve yabancı kültür elçilerinin faydasına sunulması gerekiyor. Biz bu potansiyeli turizm girdisine çeviremiyoruz, çarşı esnafı turizmden hiçbir gelir sağlayamıyor, çünkü ne yerli ne de yabancı turist çekemiyoruz. Çeşitli yıllarda yurtdışına yasa dışı yollarla çıkarılan tarihi eserlerimizi geri getirmeliyiz. Aigai Antik Kenti’nin tanıtımına önem vermeliyiz. Şehir merkezinde Müze Kart Satış Noktası kurulmalı. Osmanlı Dönemi’nin üç büyük medresesinden biri olan Muradiye Külliyesi şehrimizde, burada Özel Müze statüsünde eski eser ve el yazmaları gibi bilimsel ve tarihi değeri yüksek yazmalardan oluşan eserler sergilenmeli. Şehrimizin antik çağa kadar uzanan bağcılık kültürüne dair bilgi ve buluntuların sergilenmesi, tüm dünyada Manisa Üzümü olarak bilinen ürünümüz için bir Üzüm Müzesi kurulmalı, Bağbozumu Şenlikleri görkemli biçimde yapılmalı, üzümümüz ve kentimiz etkili biçimde tanıtılmalıdır. Tabi tekrar tekrar ifade etmeliyim ki tüm bunlar öncelikle belediyenin öncülüğünde gerçekleşir. Gerçek belediyecilik şehri yaşanır kılmakla, kültürel, sanatsal ve sportif değerlerine sahip çıkmakla olur.”

“SÖYLEDİĞİMİ YAPARIM, BU GÜVEN VE İNANCA SAHİBİM”

Dare Medya’nın “Yedi göbek Manisalı, üç kuşak siyasetçi bir ailenin üçüncü kuşak siyasi temsilcisi olarak biliniyorsunuz, yerel seçimler yaklaştı, bir görev daveti aldınız mı?” sorusuna Cihan Canuyar şu cevabı verdi: “Tabi, her dönem göreve davet ediliyorum, ama benim DNA’larımda siyaseti ciddiye almak var. Üç defa darbe görmüş bir ailenin, çoğu zaman babasından ayrı yaşamak zorunda kalmış bir oğluyum. Biz siyaseti halk için, halkın menfaatleri doğrultusunda, toplumsal çıkarlar için yapıyoruz. Görev aldığımız zaman fedakarlığımızın sınırı yoktur. Verdiğimiz sözün de arkasında dururuz, o kültürle yoğruldum. Başkanlık için bir çabam yok, ama Manisa’ya hizmet etmek için hep çaba harcıyorum. Şehrin geliştiğini değil de gerilediğini görmek her Manisalı gibi beni de yaralıyor. Muhalefette birlik olur da göreve davet edilirsem önce içinde bulunduğum platformun düşünce ve görüşünü alırım, onlar da uygun görürse ve bana destek sözü verirse yarışa girerim. Tüm Manisalı dostlarımız biliyor ki ben sadece konuşup vadetmem, her projeyi eyleme dönüştürürüm. Manisa’yı tüm sorunlarından arındırılmış, tarım ve sanayisinin gücünden gelen gelirini şehre akıtan, saklı cennetlerle dolu, güvenli, huzurlu, yaşanabilir bir kent yaparım. Bu dediklerim lafta kalmaz, kağıt üzerinde durmaz. Şimdiye kadar belediyecilik adına yapılmış ne kadar yanlış varsa hepsini silerim. Manisa’dan bir Eskişehir yaratmak hiç zor değil. İzmir’e hiç ihtiyaç duymayız. İstanbul, Antalya gibi yerli ve yabancı turist çeken, herkesin görmek istediği bir şehir olabiliriz. Bu bilgi, birikim ve tecrübeye, her şeyden önemlisi güven ve inanca sahibim.”