
Haber: İlhan Karaçay
Turizmin öncüsü Corendon, çeyrek asırlık serüvenini gökyüzüne işledi. 25’inci yıl kutlamaları kapsamında 50 bin müşterisine çiçek gönderen şirket, dünyanın ilk dövme kaplı uçağıyla havacılık tarihinde yeni bir sayfa açtı. Corendon, Türkiye ve Avrupa’daki milyonlarca yolcunun güvenle tercih ettiği marka olarak, geçmişine duyduğu saygıyı ve geleceğe dair umutlarını gökyüzünde şekillendirdi.
Dünyada bir ilk olarak, Corendon’a ait Boeing 737-MAX9 tipi yolcu uçağı, ünlü Hollandalı dövme sanatçısı Henk Schiffmacher tarafından tasarlanan dövmelerle kaplandı. Yaklaşık 200 metrekarelik bu tasarım, sadece teknik bir başarı değil; aynı zamanda insanın iç dünyasını, yolculuk etme tutkusunu ve özgürlük arzusunu sembolize eden eşsiz bir sanat eseri.
“Sweet Louise” adı verilen bu özel uçak, klasik denizci dövmelerinden ilham alan görsellerle donatıldı. Kalpler, kuşlar, pusulalar, ev sembolleri ve tasarımın merkezinde yer alan motosikletli kalp şeklinde bir korsan figürü… Hepsi, yolculuk kavramının yalnızca fiziksel değil, duygusal bir deneyim olduğunu anlatıyor.
Sanatçı Schiffmacher duygularını şöyle ifade ediyor:
“Dövmeler insanın hikâyesini anlatır. Bu tasarım, insanların yolda olma hâlini, bir yere ait olma arzusunu ve dünyayı tanıma heyecanını yansıtıyor. Böyle bir projenin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyorum. Artık bu hikâye gökyüzünde süzülecek.”
Atilay Uslu’nun Hayaliydi, Gerçek Oldu
Corendon’un kurucularından Atilay Uslu, markayı 2000’li yılların başında Hollanda’da mütevazı bir seyahat acentesi olarak kurdu. Antalya’nın turizm potansiyeline inanan ve Avrupalı turistlere “güneşi ve denizi” keşfettirmeyi amaçlayan Uslu, yıllar içinde Corendon’u sadece bir tur operatörü değil, aynı zamanda bir havayolu, bir otel zinciri ve bir yaşam markasına dönüştürdü.
25’inci yıl projesi, aynı zamanda Uslu’nun yıllardır hayalini kurduğu bir “sanatla uçuş” fikrinin vücut bulmuş haliydi. Bu proje, Corendon’un sadece taşımacılık yapan bir şirket değil, ilham veren bir yaşam deneyimi sunduğunun kanıtı oldu.
n MarYıldırım Karaer ve Büyüyen Marka Vizyonu,
Şirketin diğer kurucu ortağı Yıldıray Karaer, Corendon’un Türkiye ayağındaki yapılanmasında büyük rol oynadı. Türkiye’nin en stratejik bölgelerinde oteller açarak markanın “tatil deneyimi” alanındaki gücünü pekiştiren Karaer, Corendon’un entegre turizm modelini inşa eden isimlerin başında geliyor. Karaer, dövmeli uçak projesiyle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Seyahat sadece bir A noktasından B noktasına gitmek değildir. Anılar, duygular, hikâyeler taşırız. Sweet Louise bu hikâyeleri taşıyan bir sembol artık.”
Corendon CEO’su Günay Uslu: Turizmde Kadın Liderliğinin Güçlü Sesi
Corendon’un bugünkü CEO’su, aynı zamanda Hollanda’nın eski Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı olan Günay Uslu, projeyi ilk duyduğunda çok heyecanlandığını söylüyor. Akademik geçmişi, sanata olan ilgisi ve kültürel projelerdeki deneyimi sayesinde, bu sıra dışı kutlamanın yaratıcı ruhuna yön veren isimlerden biri oldu.
Günay Uslu projeyle ilgili şu sözleri sarf etti:
“Uçmak bir teknolojik başarı olabilir ama aynı zamanda şiirsel bir eylemdir. Sweet Louise, yalnızca gökyüzünde süzülen bir araç değil; insanın iç dünyasındaki merakı, yolculuk tutkusunu ve aidiyet ihtiyacını yansıtan uçan bir metafor.”
25’inci yıl kutlamaları bununla da sınırlı kalmadı. Corendon, bugüne dek kendisini tercih eden 50 bin müşterisine çiçekli vazolar göndererek minnettarlığını ifade etti. Bu jest, markanın yalnızca kâr odaklı değil; yolcusunu düşünen, ona değer veren bir kültüre sahip olduğunu bir kez daha gösterdi.
Gelecek İçin İlham Veren Bir Hikâye
Bugün Corendon, Avrupa’da ve Türkiye’de milyonlarca kişinin seyahat alışkanlıklarını değiştirmiş bir marka. Ama belki de daha önemlisi, Corendon bir duygu… Bir yolculuk sevgisi, bir keşif arzusu ve şimdi de bir sanat manifestosu.
Sweet Louise, sadece bir uçak değil. O, gökyüzünde yazılmış bir şiir.
Ve Corendon’un 25 yıllık emeğinin, hayal gücünün ve yolcusuna duyduğu sevginin kanatları…