DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Dr. İmbat Muğlu İle ‘Terör ve Derin Siyaset’ Röportajı

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Dr. İmbat Muğlu İle ‘Terör ve Derin Siyaset’ Röportajı

Dr. İmbat Muğlu ‘Terör ve Derin Siyaset’ kitabında güvenlik ile siyaset stratejileri üzerine görüşlerini paylaşıyor.

Kitapta Türk-Kürt Kardeşliğine değinen İmbat Muğlu ile formathaber daha önce Barış Pınarı Harekâtı ve Suriye’ yle sınır güvenliği konularını konuştu.

Dr. İmbat Muğlu, Uluslararası Güvenlik ve Terörizm konularında uzman bir isim. İstinye Üniversitesi öğretim elemanı. Birçok yayın organında PKK ve FETÖ terör örgütlerinin iş birliğini, yurtiçinde ve sınır ötesinde devam operasyonları,Barış Pınarı Harekâtının son durumunu analizleriyle değerlendiren birçok makalenin sahibidir.

Dr. İmbat Muğlu ile röportajın kısa özetini formathaber adına adına Osman Özbaş yaptı.

(Röportajın tamamı https://www.formathaber.com/suriyedeki-bolge-sakinleri-yasasin-turk-askeri-diyerek-karsiladilar-1492/ linkinden okunabilir.)

X          X           X

Sayın Muğlu, Barış Pınarı Harekatı’ nı sormak istiyorum; bu harekâtla ne amaçlanıyor?

Birincisi biz Barış Pınarı Harekâtı’ nı Suriyeli kardeşlerimizin pkk/pyd terör örgütü tarafından cebren ve hile ile işgal ettiği topraklarda esir muamelesi gördükleri için onları özgürlüklerine kavuşturmak;  hem de Türkiye Cumhuriyeti’ nin beka meselesi olan sınır güvenliğini teminat altına almak için yaptık. Sığınmacı olan 4.5 milyondan fala Suriyeli kardeşimizin yaklaşık 370 bini Afrin Harekâtı ile oraya dönmüştü,  geride kalan ciddi sayıda insanın da kendi yurtlarına gitmesi için o bölgenin güvenli hale getirilmesi gerekiyordu. Türkiye’ nin dün olduğu gibi bugün de Suriye’ nin topraklarında gözü olmadığı, daha doğrusu hiçbir devletin topraklarında gözü olmadığını, bizim milli sınırlarımızı korumak ve kollamak için Barış Pınarı Harekâtı’ yla orada olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Suriye’ yle sınır güvenliğinin Türkiye için önemini nedir?

Suriye, biliyorsunuz 402 yıl Osmanlı İmparatorluğu’ nun himayesindeydi; hem Irak hem Suriye Osmanlı Devleti’ nin koruma ve kollaması altında yaşadı; Osmanlı’ nın tebaasıydı. Bizim onlarla bir kan bağı, kardeşlik bağı, kültür bağı, örf adet bağımız var. Bazen bizi eleştirirler ‘Türkiye’ nin orada ne işi var’ diye; Türkiye’ nin orada çok işi var. Bugün oradaki bir ses bombası bile 50 metre ötesinde sınırımız var. Bu ses mesafesindeki bomba, aynı şekilde Resulayn’ da patladığında ki birkaç gün önce oradaydım yüksek sesle davul-zurna çaldığında bile Ceylanpınar’ daki binlerce kardeşimiz duyup görmekte. Bizim için bu bölge çok hassas bir nokta.

Siz sahada gözlem yapma imkânına sahipsiniz; Türkiye’ nin haklı davasına ilişkin, Suriye’deki Türk Askeri’ nin bölgedeki halkla moral kaynaşmasındaki kazanımları ne olmuştur acaba?

Az önce söylediğim gibi Türkiye Cumhuriyeti ile Suriyeliler kardeş aslında, milletlerin kardeşliği var. Yani bugün Kamışlı’ daki akrabasının Urfa’da görebilirsiniz; Resulayn’ daki akrabasını Ceylanpınar’ da görebilirsiniz. Tel Abyad’ daki aynı şekilde akrabasını Akçakale’ de görebiliyorsunuz. Diğer tarafta Samandağ’daki Türk vatandaşının amcasının oğlunu, diğer tarafta İdlib’te, hatta Şam’ da Halep’ te görebilirsiniz.

Türk Bayrağını edinmiş bölge sakinleri ‘Yaşasın Türk Askeri’ diyerek bayrağımızı sallayıp karşılıyorlar; ben bu karşılamayı gözümle gördüm. Büyük bir sevinç vardı halkta.’

Bölgede üç tane öne çıkan ırk var, bunlar Kürtler Araplar, Türkmenlerdir. Bunların hepsinin bir parçası ya Türkiye topraklarında kalmış ya da Türkiye’de olanın akrabası Suriye’de kalmıştır. Biraz önce söyledim 402 yıl aynı toprakları paylaştık. Böyle olunca da askerimiz bölge halkıyla diyalog kurmakta hiç zorlanmıyor; birbirleriyle bir İzmir, Ağrı, Kars, Manisa, İstanbul’ daki kardeşiyle nasıl muhabbeti varsa, aynı duygusal yaklaşımı onlara karşı da gösterebiliyor. Ne mutlu ki oradaki yerel halk da aynı güzelliği Türk Askerine gösteriyor; hatta bir şekilde Türk Bayrağını edinmiş bölge sakinleri ‘Yaşasın Türk Askeri’ diyerek bayrağımızı sallayıp karşılıyorlar; ben bu karşılamayı gözümle gördüm. Büyük bir sevinç vardı halkta. Bu maneviyat bir şekilde yüzüne gözüne mutluluk gözyaşlarınızı akıtıyor.”

YORUM YAP