Türk Tarihi Bilim Uzmanı Yazar Naci YENGİN Fatih Sultan Mehmet’in şehzadelik yıllarını anlattığı ‘Şehzade Sultan/ Fatih Sultan Mehmet’in Şehzadelik Yılları’ kitabını yayınlandı. Yazar Naci YENGİN ile son kitabı hakkında bir Osman Özbaş röportaj yaptı.
Fatih Sultan Mehmet’le ilgili yüzlerce kitap binlerce makale yayınlandı. Sizin kitabın Fatih Sultan Mehmet’i anlatan diğer kitaplardan farkı ne?
Teşekkür ederim. Haklısınız. Fatih’le ilgili yüzlerce bilimsel çalışma, araştırma eseri ve roman yayınlanmış, binlerce makalede Fatih Sultan Mehmet’in değişik yönleri incelenmiştir. Ancak yayınlanan kitapların genellikle İstanbul’un fethi ve sonrasında Fatih Sultan Mehmet’i anlattığı ve İstanbul’un Fethini merkeze alarak yazıldığı görülmektedir.
Fatih’le ilgili yapılan çalışmalar daha çok Fatih’in askeri, siyasi faaliyetleri, Çandarlı ailesiyle çekişmeler, İstanbul’un Fethi gibi konular üzerinde yoğunlaşmış görünmektedir.
Açıkça söylemek gerekirse Fatih’in biyografisini anlatan tek kaynak Alman tarihçi Franz Babinger’in 1953’te yazmış olduğu ‘Fatih Sultan Mehmet ve Zamanı’ kitabıdır. Halil İnalcık tarafından 1954’te yazılan ‘Fatih Üzerine Tetkikler ve Vesikalar’ kitabı olmasına rağmen Fatih’i bütün yönleriyle anlatan ilk biyografi çalışması birçok hataya ve hatta Türk Tarihine ve Fatih’e karşı kasti birçok bilgi barındırmasına rağmen hala Babinger’e aittir. Türk tarihçilerinin Fatih’i bir bütün olarak ele alıp objektif olarak yazmalarının zamanı çok gelmiştir.
‘Şehzade Sultan’ çalışmamamız Fatih’i, özellikle onun çocukluk ve gençlik-şehzadelik yıllarını daha yakından tanımamıza yardımcı olmak amacıyla yapılmış bir çalışmadır. Bu anlamda doğumundan (1432-1449) Manisa’dan ayrılıp Edirne’ye tahta çıkışına kadar Şehzade II. Mehmet hakkında aklımıza gelebilecek birçok soruya cevap bulabileceğimiz bir çalışmadır.
‘Şehzade Sultan’ kitabınızın alt başlığı ‘Fatih Sultan Mehmet’in Şehzadelik Yılları’. Neden böyle bir alt başlık koyma ihtiyacı duydunuz?
Kitapta kullanılan her iki başlığın da bir amaca hizmet ettiğini düşünmenize sevindim. Öncelikle bazı okuyucu yorumlarında da aynı minvalde sorular geldiği için sizin aracılığınızla konuya açıklık getirmek isterim.
Öncelikle ‘Şehzade Sultan’ tabiri Fatih’in Manisa’ya ikinci gelişi sonrası Şehzade II. Mehmet’le ilgili bir kavramdır. Şehzade Mehmet ilk saltanat deneyimini acı-tatlı hatıralarla 12 yaşında yaşamış II. Murat’ın tekrar tahta çıkmasıyla Manisa’ya ikinci kez gelmiştir. Bu süreçte bir anlamda Osmanlı iki hükümdar tarafından idare edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet (Şehzade Sultan) Manisa merkezli ve bir anlamda bölgenin hâkimi, bağımsız gibi hareket eden, kendi adına Manisa darphanesinde para basılan bir hükümdardır. Edirne’de ise II. Murat Osmanlı Hükümdarıdır. Bu yüzden Fatih Sultan Mehmet’in Saruhan Sancağına ikinci gelişinden 1449’da tahta çıkıncaya kadar unvanı bize göre Şehzade Sultan’dır. Bu açıdan bakıldığında Manisa’nın Fatih ve Osmanlı tarihindeki yerini bir kez daha gözden geçirmek gerekmektedir.
‘Fatih Sultan Mehmet’in Şehzadelik Yılları’ alt başlığına gelince: Şehzade Mehmet’in kim olduğunu, özellikle yapılan çalışmanın Fatih’in şehzadelik yıllarına dair bir çalışma olduğunu vurgulamak amacıyla uygun görülmüş bir başlıktır.
Sizce kitap hangi boşluğu dolduracak?
‘Şehzade Sultan’ çalışmamızın amacı ortaya bir tez koymak ve daha önce ortaya çıkarılmamış bilgileri ilk kez ortaya çıkarmak amacıyla yapılan bir çalışma değildir. Aksine kitabın amacı Fatih Sultan Mehmet’in şehzadelik yıllarına ait var olan bilgileri; ana kaynak ve birinci elden yazılmış eserlerde bulunan Fatih’in şehzadelik yıllarına dair bilgileri bir disiplin ve konu bütünlüğü içinde ortaya koymak ve daha sonra bu alanda yapılması muhtemel çalışmalara yol açma, ışık tutma amacı taşımaktadır.
Fatih Sultan Mehmet’in çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişme çağları; psikolojik, askeri, stratejik ve aldığı disiplinler arası eğitimler üzerinde çok fazla durulmamıştır. Şehzade II. Mehmet’ten Fatih Sultan Mehmet’e uzanan süreçte yaşanan askeri, siyasi, ulusal ve uluslararası gelişmeler, sosyo-kültürel konuların tamamının sonucu olarak yetiştirilen Fatih Sultan Mehmet’in Saruhan Sancak merkezinde geçen Manisa yılları yeterince aydınlatılmadan Fatih Sultan Mehmet’i bir bütün olarak anlamak mümkün değildir. Bu durum Saruhan Sancağının da detaylı araştırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Osmanlı Devleti’nin Yıldırım Beyazıt’tan itibaren şehzadelerini gönderdiği Saruhan Sancağını bir bütün olarak inceleyip aydınlatmadan şehzadelerin yetişmelerini, sosyo-psikolojik, siyasi ve kültürel olarak anlamak yetersiz olacaktır. Bu açıdan bakıldığında Manisa’ya gelen şehzadelerin etrafında şekillenen kültür, siyasi ve sosyal gelişmelerden bir şekilde etkilenen şehirle Manisa Sarayı arasındaki diyaloglar, geçişkenlikler şehzadelerin sosyo-psikolojik, dini, siyasi, edebi, … ruh dünyalarını da şekillendirmeleri açısından ortaya çıkarılmaya ve bizim için bilinmeye muhtaç konulardır.
‘Şehzade Sultan’ kitabımız yetişme çağında Manisa’ya gelen bir şehzadeyi tanıma çabasıdır denilebilir.
Kitapta sarayı Amire ile ilgili detaylı bilgiler veriyorsunuz. Konunun önemi nedir sizce?
Manisa Saray- Amire, Nakkaş Hasan tarafından yapılan minyatür.
(Manisa Saray- Amire, Nakkaş Hasan tarafından yapılan minyatür.)
II. Murat’ın Manisa’ya gelmesiyle birlikte inşa edilmeye başlayan ve değişik dönemlerde tamamlanan Saray-ı Amire (Manisa Sarayı) ile ilgili elimizde müstakil bir çalışma yoktur. Şemail ’name-i Osman’da yer alan Manisa Minyatürü elimizde şehir ve sarayla ilgili ilk görsel materyaldir.
Sarayla ilgili bazı seyyahların verdiği bilgilere ek olarak en detaylı bilgiler 1671 ve sonrası birçok defa Manisa’ya gelen Evliya Çelebi’ye aittir. Evliya Çelebi’nin anlattığı Manisa ve Saray-ı Amire’den günümüze kadar gelebilen bazı kalıntılar mevcuttur. Ancak sarayla ilgili elimizde bulunan en somut eser Fatih Kulesi olarak bilinen ve yakında Fatih Kulesi Müzesi olarak hizmet verecek olan yapıdır. Fatih Sultan Mehmet’in ilk eğitim gördüğü ve ilk kütüphanesinin bulunduğu bu yapı harici bazı kalıntılar dışında elimizde somut bir yapı yoktur. Bu açıdan bakıldığında Manisa Sarayını yazmak için Edirne ve Bursa saraylarını incelemek hatta İstanbul’un fethinin akabinde İstanbul Beyazıt yapılan Eski Saray’ı bilmek gerekir.
Manisa Sarayı ile ilgili bazı makaleler bulunmaktadır. Kitabımızda yer verdiğimiz bilgiler ve Manisa Sarayı ile ilgili elde edilecek yeni bilgilerin üzerine yapılacak yeni araştırmalar Manisa Sarayını daha yakından tanımamıza yardımcı olacaktır. Umulur ki Manisa Sarayı’nın 56 dönümlük arazisi üzerindeki yapılar topluğu örneği Miniatürk örneğinde olduğu gibi gerçeğine en yakın boyutlarda yapılabilsin.
Manisa sarayının yüzlerce insanın barınabileceği büyüklükte olduğu düşünülürse dönemin en büyük üçüncü sarayı olduğunu söylememiz mümkündür.
Kitabımız okunduğunda anlaşılacaktır ki Şehzade II. Mehmet’in görev yaptığı yıllarda Osmanlının iç ve dış politikası, Şehzadenin yetişme şartları, annesi, evlilikleri, yerli ve yabancı hocaları, sanat dünyası, edebi yönü, Saruhan Sancak merkezi Manisa’nın içinde bulunduğu koşullar, yaz aylarını geçirdikleri Bozdağ, Sultan yaylalarındaki yazlık saraylarla ilgili bilgiler ilk kez kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
Verdiğiniz Bilgiler için teşekkür ederiz. ‘Şehzade Sultan’ kitabınızın okuru bol olsun.
Manisa’nın araştırılmayı bekleyen yüzlerce, binlerce konusu var. Manisa bakir bir alan. Henüz yeterince ele alınmamış. Manisa’yı, Saruhan Beyliği ve Osmanlı Manisa’sını ortaya çıkarmadan tarihi bir bütün olarak ortaya çıkarabilmiş ve anlayabilmiş sayılmayız. Manisa’yı anlamadan Osmanlı’yı ve şehzadeleri, Manisa’dan tahta çıkan padişahları anlamak mümkün değildir. Bu güzel temennileriniz için ben de çok teşekkür ederim.
‘Şehzade Sultan/ Fatih Sultan Mehmet’in Şehzadelik Yılları’ söyleşi ve imza günü
Ayrıca sizin aracılığınızla bütün okuyucularımıza 2 Mart 2024, Cumartesi, 14.00’de Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda ve 15- 30 Mart 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan İstanbul Fatih Kitap Fuarındaki söyleşi ve imza günümüze davet etmek isterim.