Dünyada nüfus artış hızı, İklim değişikliği ve kaynak kısıtlılığı nedenleriyle tarımsal gıda tüketim ve üretiminde dengesizliklerin artması bekleniyor.
FAO’ya göre, 2022’de küresel nüfusun yüzde 29,6’sı yeterli gıdaya erişemedi.
Gıdada Millileşmeye Geri Dönüş’
Bu konuyla ilgili Avrupa’da tarımsal gıda sektöründen 20’den fazla CFO, CEO ve sektör uzmanları ile görüşmeler sonucunda Nüfus artışı ve gıda ihtiyacına ilişkin bir rapor PricewaterhouseCoopers (PwC- Merkezi Londra, Birleşik Krallık’ta bulunan çok uluslu bir profesyonel hizmetler ağı) tarafından yayınlandı. 2023 yılında yayınlanan raporda ‘Millileşmeye Geri Dönüş’ başlığı da öne çıktı; buna göre ‘Gıda fiyatlarının artışı, kıtlık başlangıcının görülmesi ve ülkelerin kendi gıda güvenliklerini sağlamaya yönelmeleri gözlemlenecektir.’ ifadesi kullanıldı.
Gıda da Talep Artışına Dikkat Çekildi
PricewaterhouseCoopers raporunda şu ifadeler kullanıldı:
“Dünya nüfusu haftada 1 milyon kişi artmaktadır. Hayal edilmesi dahi güç olan bu artışın küresel gıda talebi için ne anlam ifade ettiğinin incelenmesi çok önemli. Örneğin, Hindistan’da kişi başı yumurta tüketimi 62 adetken Almanya’da kişi başı tüketim bu rakamın yaklaşık 4 katıdır. Peki, Hintliler de Almanlar kadar yumurta tüketmeye başlarsa ne olur? Talep artışını karşılayabilmek için en az 700 milyon ek tavuğa ve daha fazla üretim çiftliğine ihtiyaç duyulacaktır. İklim değişikliğinin ve kaynak eksikliğinin küresel gıda zinciri üzerine uyguladığı baskıyı göz önünde bulundurursak geleceğin gıda talebini hangi oranda karşılayabileceğiz? Gelişen teknoloji, iklim değişikliği ve kısıtlı kaynaklarla yapılan üretim üzerindeki negatif etkileri yok edebilir mi?”
Teknoloji Gıda Arzı Artışına Yetişebilecek mi?
Bir diğer soru şu, tarımsal gıda sektöründe İklim değişikliğinin ve kaynak kısıtının sebep olduğu sorunları çözmekte teknoloji başarılı olabilecek mi sorusu değerlendirildi.
Çünkü verimli tarım işleme teknolojileri gıda üretiminde kullanıldıkça verim artıyor. Dronlar, sensörler ve veri analitiği gibi teknolojileri içeren hassas tarım (Precision Agriculture), verimli kaynak yönetimi sağlayarak su tüketimini azaltıyor ve gübre kullanımını optimize ediyor. Ayrıca, örtü altı yetiştiricilik ve toprak koruma gibi rejeneratif tarım uygulamaları, biyoçeşitliliği desteklemekte, toprak sağlığını iyileştirmekte ve toprakta karbon tutarak iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına katkıda bulunmaktadır. (https://millermagazine.com/tr/blog)
PricewaterhouseCoopers’un yayınladığı raporda teknolojik gelişmelerin tarımsal üretimin her noktasında etkisini gösterdiği ve hektar başına alınan verimin artmasını sağladığı vurgulanırken, su ve enerji tüketiminin düşmesine de katkı sağladığı hatırlatıldı.