Manisalı kadın girişimci Gönülden Keten’in çocukluk hayali olan kahveci dükkanını açmak için eşi Ali Keten ile çıktığı yolculuk Hulusi Bey Kahveleri ile kesişince bir fincan gönülden kahvenin hatırı 40 yılı da aştı.

Haber: Nezih VAROL

Önceden fabrikada çalışan Gönülden-Ali Keten çifti zorlu korona döneminde işsiz kalınca bu durumu fırsata çevirip ekonomiye can veren esnaflar arasında yerlerini aldı. Manisalı kadın girişimci Gönülden Keten’in çocukluk hayali olan kahveci dükkanını açmak için, en büyük desteği eşiyle çıktığı yolculuk Hulusi Bey Kahveleri ile kesişince, bir fincan gönülden ikram edilen kahvenin hatırı 40 yılı da aştı. Gönülden Keten’in en çok istediği şeydi tutkuyla bağlandığı Türk Kahvesi’nin kokusunu bütün gün hissedeceği bir ortamda bulunmak, onunla haşir neşir olmak, çekirdeğinden tozuna, köpüğünden telvesine uğraşıp durmak. Sadece o da değil, kendi gibi kahveseverlerle buluşmak, kahveyi bahane edip sohbete dalmak, evrenden gelecek güzel bir mesaj için belki biraz fal bakmak, yüzleri gülümsetmek. Zaten Hulusi Bey Kahveleri’nin kurulma amacı da kokusu duyulduğu anda yüzleri gülümsetmek değil miydi? Bir avuç kahve çekirdeğiyle çıkılan yolda Türkiye’nin dört bir tarafına franchise veren bir şirkete dönüşen Hulusi Bey Kahveleri, Manisa için Gönülden-Ali Keten çiftinden daha uygununu bulamazdı. Bu güzel buluşma ne mutlu ki Manisalı kahveseverleri de Hulusi Bey Kahveleri’nin lezzetiyle buluşturdu. Şehir merkezinin iki işlek sokağı olan Garanti Bankası ve Vakıfbank ara sokaklarını birbirine bağlayan, uzun ve ferah ortamında konuklarını modern bir cafeterya konseptinde ağırlayan, her iki sokakta da açık hava bölümü bulunan ve her daim mis gibi Hulusi Bey Kahveleri kokan mekan, Türk Kahvesi’nin de tüm tarihsel ve kültürel birikimini, üstün kalite ve paha biçilmez lezzetiyle günümüze taşıyor. Mekanda zamanın ruhuna ve günümüz koşullarına uygun bazı davranış değişiklikleri de gözleniyor tabi ki, mesela sade, orta, şekerli talepleri biraz eskimiş, “Kahvenizi nasıl alırsınız?” diye sorulduğunda çikolatalı, vanilyalı, hatta çilekli diyebiliyorsunuz. Onlarca farklı tadı Türk Kahvesi’nin muhteşem çekirdekleriyle birleştirerek ortaya keyifle içilebilir bir sanat eseri çıkartmış Hulusi Bey, üstelik bu sanat eserinden bir fincan daha içebiliyorsunuz, sonra bir fincan daha ve sonra bir fincan daha, dahası, double fincan da var, varın double fincanın kaç yıl hatırı olur siz hesaplayın.