DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

İKTİDAR DERSİNİ ALMIŞ GÖRÜNÜYOR

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News

Bundan tam 17 yıl öncesiydi.

Muğla’daki bir takım dernek temsilcileri toplanıp kamu kurumlarına ziyaretler yaparak seslerini duyuruyorlardı. Beyaz renkli, bey-AZ efendilerinin temsilcilerinden oluşan, çoğunluğu bayan olan grubun ziyaretlerinin sebebi, kendi yaklaşık cümleleriyle şöyleydi:

“Polisimiz gündüzleri lise ve okul çevrelerinde çocuklarımızı aşırı kontrollerle taciz ediyorlar. Onlardan sigara, alkol kullananlarının kimlikleri istenerek okullarına ve ailelerine bildiriliyor. Bu durumda çocuklarımızın tam gelişme çağında, karşı cinsten arkadaşlarının yanında onurları zedeleniyor ve sorunlar yaşanmasına yol açılıyor. Gündüz çocuklarımızı bu şekilde rahatsız eden polis, geceleri de Kötekli CNS karşısındaki kontrol noktasında ve yayla yolunda alkol muayenesi yaparak bizi, ailemizin yanında veya misafirlerimizin yanında alkolmetreye üfletmek yoluyla zor durumda bırakıyor.

Ayol burası bir Orta Anadolu kenti mi? Burada yıllardır biz, bir misafirimiz gelince ya Akyaka’ya iner, ya Yaylaya götürür, iki tek atıp biraz keyiflenir ve sonrasında da evimize döneriz. Bu şehirde alkol muayenesi de neyin nesi?”

Haklılık payı yok değildi beyaz hanımefendilerin!

Mavi ile yeşilin bu derece cömert davrandığı bu şehrin özel insanlarına biraz özel davranılması gerekmez miydi?

Ama iktidar da çok yeniydi ve anlamıyordu bu işlerden o zamanlar.

Mesela Anadolu’da 50 olan azami promil miktarı burada 70-80 olabilirdi. Mesela Anadolu’da 18 yaşın altına getirilen alkol yasağı burada 16 yaşa falan çekilemez miydi?

Buraya üç-beş yıllığına görev yapmaya gelen polisimiz de gitsin seviyorsa mavinin dalgalarına, sevmiyorsa da yeşilin bağrına bırakarak kendisini gününü gün etsin, eğlensin, yesin, içsin ve keyfine bakarak hoş anılarla ayrılsın bu şehirden.

28 Şubat ürünü o dernekler şimdilerde o kadar yoğun çalışmıyorlar. Daha doğrusu gerek de duymuyorlar anlaşılan. Şimdi hedeflerini biraz daha yüksek tutmuşa benzerler. Çünkü aradan koca bir 17 yıl geçmesine rağmen iktidar dersini almışa benziyor.

Artık ne okul çevrelerinde ne Kötekli kontrol noktasında, ne Yayla yollarında 7/24 polisi gören yok!

Okul çevrelerinde bırakın sigara içmeyi her türlü sağlığa zararlı içecekle gençler sokak aralarını, yakın parkları çoktan talan etmişler zaten.

Uyuşturucu kullanımı ortaokul sıralarına kadar inmiş görünüyor.

Trafikte alkol kontrolü falan, dediğim noktalarda yıllardır yapılmıyor.

(Dediğim noktalar dışında, cami önünde falan yapılıyorsa da inanın haberim yok!)

Şehir içinde kullanılan, çoğu kamuya ait birçok ağır tonajlı kamyonda yasalara rağmen canavar sesli kornalar var ama polis de yok ceza da yok, mücadele de yok!

Yayla yolu her gece ralli yoluna dönmüş durumda ama polisimiz maşallah oldukça duyarlı ve asla rahatsız etmiyor sürücüleri.

Belki de ablalarını dinlediler ve mavi dalgaların huzuruna bıraktılar kendilerini.

Ama ablalar iş başında. Beyazlıklarını muhafaza ederek üzerlerindeki elbiseleri gün be gün değiştiriyorlar ve daha değişik hürriyet çabaları içindeler.

Meydan boş nasıl olsa!

17 yıldan sonra bütün alkollü araç kullananlar nihayet hürriyetlerine kavuştular ve artık onlara bir şey üfleten de yok.

İktidar da anladı ki marifet girdiği her seçimde oylarını arttırmak, seçim kazanmak değil; gönül kazanmak!

İşe de o dernek temsilcilerinin, bey-Az hanımefendilerin, gençlerin, alkol bağımlılarının gönüllerini kazanmakla başlamış görünüyorlar.

Hatanın neresinden dönerlerse kardır elbet ama bazı dönüşler vardır ki Allah korusun!

“Kim bilir bu gidişin, dönüşü olacak mı?”

Madem artık ders alan, kulak kesilen bir iktidar var, o zaman bir öneri de biz söyleyelim.

Gerçi rengimiz beyaz falan değil ama renk ayrımı da artık çok gerilerde kaldı değil mi?

O zaman rahatlıkla söyleyelim önerimizi.

Pandemiyle mücadele hız kesmiyor.

Japonya gibi büyük ülkeler yeniden kapanmaya başladılar mutantlar karşısında. Bizde ise turizm yüzü hürmetine lebaleb doluluk oranlarına kavuştuk.

Aman ha!

Yine bir gerek olur, kapanma falan söz konusu olursa ne olur bu özel şehre lütfen biraz özel davranın!

Yasakları gidin Orta Anadolu kentlerinde uygulayın.

Biz derelerin suyunu bile ağaçlarımızdan, kuşlarımızdan, otlarımızdan keserek turizm bölgelerine çevirmiş, biz içmesek bile, biz kullanmasak bile turizm kullansın diyecek kadar alicenap bir toplum olmuşuz zaten. Toprağımız yarılsın, kurdumuz kuşumuz, köylümüz, yerlimiz susuz kalsın ama turizme, misafirimize asla ziyan gelmesin diyecek kadar özverili insanların bu şehrine, lütfen biraz müsamahalı davranmayı ihmal etmeyin.

Gerekirse gider 7. doz aşımızı da oluruz ama bizim özel olduğumuzu unutmayın olur mu?

17 yıl önceki sözü dinlediniz, ne güzel oldu.

Devleti kenara çektiniz, polisi görünmez kıldınız, nasıl da huzura kavuşuverdik!

YORUM YAP