DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Jeoloji Mühendisi Aykut Ece ile depremi konuştuk

Yayınlanma Tarihi : Google News
Jeoloji Mühendisi Aykut Ece ile depremi konuştuk

Jeoloji Mühendisi Aykut Ece ile Kahramanmaraş merkezli ve 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki arka arkaya gelen depremler üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Röportajı Osman Özbaş yaptı.

1-06.02.2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7,7 (Pazarcık) ve 7,6 (Elbistan) büyüklüğünde ölçülen depremler ve devam eden artçı depremler ne anlam ifade ediyor?

06.02.2023 tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde ki depremler ve artçıları Olasılık sal methodlarla hesaplanan ve Uzman hocalarımız tarafından dile getirilen Doğu Anadolu Fay (DAF) Sistemindeki Sismik boşlukların kırıldığını gösteren ve pek de dikkate alınmayan Depremler dir. Bizlere yaşadığımız ülkenin deprem bölgesi olduğunu hatırlatmaktadır.

2- 7,7 ve 7,6’lık depremler Kuzey Anadolu Fay Sistemini Tetiklermi.  Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Meydana gelen depremler ve artçı depremler, Doğu Anadolu Fay Sistemi üzerinde beklenen sismik boşlukların kırılması ve oluşan stresin boşalmasına sebep olmuştur. Kuzey Anadolu Fayını etkilemesi söz konusu değildir.

3- Depremin hemen ardından telefon şebekelerinde ciddi arızalar yaşandı. Bunun nedeni nedir? Türkiye depreme hazır mı?

Deprem sonrası yaşanan insan ve altyapı kaynaklı telekomünikasyon sorunları bu konuda yeterli olmadığımızı hazırlıklı olmadığımızı göstermektedir. Çünkü deprem her an olan bir şey olmadığı için firmalar bu konuda yapacakları veya yapmayı planladıkları alt yapı yatırımlarını ertelediği, önceliklerini başka konulara yönlendirdiği kanaatindeyim. Ama şunu da söylemek lazım konu ile ilgili kurumlar farklı teknolojiler kullanarak iletişimde bir sorun yaşamadı diye biliyorum. Türkiye depreme hazır mı ?. Bence hazır değiliz. Yukarıda bahsettiğim gibi deprem her an olmayan bir doğa olayı olduğu için biz Türkler adam sendeci yani bana bir şey olmaz mantığında olduğu için ve her şeyi devletten beklediği için bireyler olarak ne deprem bilincimiz var ne de depreme hazır değiliz. Herkesin birey olarak bu bilince sahip olması için biz kişi ve firma olarak sosyal sorumluluk projesi olarak bu bilinci oluşturabilmek veya katkı sağlamak amacıyla ilgili kurumlarla görüşmeler yapıp bir etkinlik programı hazırlıyoruz şu anda. Herkes kendi evinin önünü süpürürse o sokak temiz olur sözü nü düşünürsek bu bilinci oluşturmak için çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirebilirsek bundan 10 – 15 sonrası bu bilinci almış çocuklarımız deprem konusunda bizlerden daha bilinçli ve duyarlı davranacakları kanaatindeyim.

4- Bundan sonra acil alınması gereken önlemler nelerdir?

Bu günü milat kabul edip bizlerin birey olarak hem kendimiz hem de çocuklarımız için deprem olayını kabul etmek ve eğitmek gerekmektedir. Ülkemizde ve dünyada olan ve olacak depremler üzerinde yaşadığımız dünyanın CANLI olduğunun kanıtıdır.

Depremler ancak dünyamız durduğunda sona erecektir.!!!!! Bu bağlamda ilgili kurumlar bu konuda yeterli olmasa da bir şeyler yapmakta. Ama daha önce söylediğim gibi burada görev bizlere düşmekte. Bizler vatandaş olarak kendimizi, yakın çevremizi, eşimizi, dostumuzu bu konuda bilinçlendirmek için çalışmalar yapmalıyız öncelikle. Ayrıca hepimiz evler alıyoruz. Evlerimiz alırken evin; banyosuna, penceresine, mutfağına ve parkesine bakarken bunlardan daha önemli olan o evin üzerine oturduğu zeminin özelliklerini, binanın çözümlenmesinin üzerine oturduğu zemin özelliklerine uygun olup olmadığını sorgulamadığımız sürece, sorgulama bilincine erişmediğimiz sürece ne o binanın yapılmasında ve kontrolünde görev alan ilgili kişileri, firmaları ve kurumları DEPREM bilincinin yerleşmesi konusunda zorlamazsak, önlemler alınmasını sağlamazsak hiçbir şey değişmez. Bu konuda size bir anımdan bahsetmek istiyorum. 20 küsür yıllık jeoloji mühendisiyim ve bir çok projede görev aldım 2018 yılı Aralık ayında bir tanıdığımız Yenimahallede bir ev almak istediğini lakin evi almadan önce bize bu evin bulunduğu binanın, ne kadar zemin özelliği dikkate alınarak yapıldığının araştırılması konusunda yardım istedi.

Bizler bu konuda gerekli araştırmaları yaparak kendisine bilgi verdik ve o kişi o evi aldı ve içinde yaşıyor. Dediğim gibi 20 küsür yıllık meslek hayatımda bu ilk defa oldu.

Önceliğimiz depremi bir yaşamın parçası olarak kabullenmek, ona göre yaşamak zorundayız.

5- Merkez Üssü Kahramanmaraş olan depremlerin Ege’deki fay hatlarını tetikleyebileceği konuşuluyor. Bu deprem, Ege ve Manisa için ne anlam ifade ediyor? 

Kahramanmaraş merkezli 06.02.2023 tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler ve artçı depremler kendi sistemi içinde oluşmuştur. Bu depremlerin Ege’ yi etkilemesi söz konusu değildir.

Ege ve biz Manisa olarak yaşadığımız coğrafyada aktif deprem üreten diri fayların varlığını unutmadan bu sisteme karşı gelmeden onu yok saymadan onun bize anlattıklarını hem kurumlar hem de bireyler olarak dikkate almadan yapı inşa etmemeliyiz. Yapılarımızı yaparken bu hususları göz ardı etmemeliyiz. Bizler her türlü zemine onun bize verdiği özellikler doğrultusunda yapı yapabiliriz. Zeminden elde edilen değerlerin, o zeminin bulunduğu alanın genel ve spesifik özelliklerini göz önünde bulundurarak, alışıla gelmiş çözümleri ve uygulamaları güncel durumlara göre revize ederek, bina ile zemini uyum içinde çözümleyerek, çözümleme sırasında işin ehli insanlarla çalışarak, çok daha güvenli yapılar inşa edebilir ve bunu talep edebiliriz. Unutmayalım deprem değil yapısal eksiklikler ve hatalar can ve mal kaybına sebep olur.

6- Depremi önceden tespit etmek mümkün mü?

Depremi önceden bilmek gibi bir şey şu anki teknolojik donanım ve bilgi ile mümkün değildir. Ancak muhtemel deprem veya depremlerin hareketlerinin, mekanizmasının çözümlenmesi hususunda ortaya çıkan ve ar-ge çalışmaları ile geliştirilen cihaz ve yazılımlar bulunmaktadır. Güncel Diri fay haritasında bilinen faylar üzerinde kurulacak gözlem istasyonu sistemi ve ekipmanlarının faydalı olacağını, sürekli güncel veri alınması ile muhtemel depremin oluşmadan fayın veya segmentlerinin takip edilebilir ve anlık veriler ile kontrol edileceğini, bunlar ile bağlantılı yapılan akademik çalışmalar ile elde edilen veri ve / veya çalışmaların kamuoyu tarafından dikkate alınması ve ona göre gerekli tedbir ve önlemleri alınması gerektiğini düşünüyorum.

7- Son olarak Söylemek istedikleriniz neledir?

Son olarak ilgili belediyelere ve kurumlara seslenmek istiyorum; İşin ehli demek adının başında Prof., Doçent veya Dr. etiketine sahip olmak demek değildir. Acilen yerel de ve genelde işini gerçekten bilen insanlardan oluşan teknik ve bilim insanlarından oluşan ekipler ile birlikte çalışmanız gerekmektedir. Her mühendis konusunda uzman değildir. Bu 20 yıllık mühendis içinde geçerlidir, yeni mezun mühendis içinde. Bu sebeple mevzuat veya evrak tamamlamak için, daha ucuza mal etmek için işinin ehli olmayan kimselerle çalışmayın, çalıştırmayın. Çünkü işin ehline vereceğiniz ücretler, olan ve olacak felaketlerin telafisinden daha ucuza mal olmaktadır.

Ayrıca Deprem ülkesi olarak, artık anaokulundan itibaren neslimize deprem bilincini oluşturmak, depremle birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu anlatmak, eğitimler vermek, aileler olarak deprem gerçeğini bir yaşam şekli haline getirmek, bu kültürü oluşturmak ve yaşamak zorundayız.

Dünya döndükçe bu depremler olacak bundan kaçış yok….

Bu Takdir’i İlahi de değil; Friedrich Nietzsche’ nin şu sözünü hatırlatayım, ‘Depremin imtihan olduğu doğrudur, Ama din imtihanı değil mühendislik imtihanıdır.’

Bizlerin ebeveynler olarak öncelikle kendimizin deprem gerçeğini içimize sindirmemiz ve bu konuda çocuklarımızı da bu yaşam şekline alıştırmamız gerekmektedir.

Bir Jeoloji Mühendisi, Afad ve Kızılay gönüllüsü olarak, hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, ailelerine baş sağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum.

YORUM YAP