DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Korona Hakkında kazandığımız 12 tecrübe

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Korona Hakkında kazandığımız 12 tecrübe

Mesleği tıp doktorluğu olan, AK Parti 24. Dönem Manisa Milletvekili, TDED Manisa Şb Başkanı Muzaffer Yurttaş korona dönemindeki kazandığımız tecrübelere ilişkin 12 maddelik bir liste paylaştı.

Muzaffer Yurttaş’ın korona süreci ve etkileri ile koronayla mücadele sürecinde kazanılan tecrübelere ilişkin kaleme aldığı yazı şöyle:

”Tüm dünyayı etkilemeye devam eden Küresel Salgın konusunda yeniden bir paylaşımda bulunmayı ve elde edilen tecrübe ve deneyimlerin sonuçları hakkında görüşlerimi maddeler halinde aktarmayı bir borç biliyorum.12 ayda kazandığımız 12 tecrübeyi paylaşmak istiyorum.

1)Maske Konusu: Salgının en başında bazı bilim adamları ve idareciler maskenin koruyucu olmadığını söyleyerek toplumda bir kafa karışıklığı oluşmasına neden oldular ve bugün hala maske takmayanların bir kısmınım Sorumlusu bu söylemlerdir. Uygun olmayan, standartlara uymayan ve düzgün takılmayan maske korumaz. Ama uygun şekilde takılan ve düzenli aralıklarla yenilenen standartlara uygun maskeler bulaşmayı önleme konusunda oldukça etkilidir. Maske takmaya lütfen devam edin.

2)Hastalıkta Organ Tutulumu: Virüs sadece solunum yolları ve akciğeri değil tüm organları tutmaktadır. Damarlarda pıhtılaşmayı attırması en büyük ölüm sebeplerinden biridir.

3)sadece Yaşlıların Hastalığı Değil: Bu hastalık genç, yaşlı ya da kadın erkek ayırımı yapmamaktadır. Kan grupları ile bir ilgisi yoktur. Hiç bir kronik hastalığı olmayanları da etkileyebilmektedir. İmmün yetmezliği olanları daha çok etkilemektedir. Kronik hastalığı olmadığını söyleyenler hastalıktan muaf değillerdir. Çok genç yaşta ölümlere sebep olabilmektedir.

4)Virüsü Taşıma Süresi: Sanıldığı gibi virüs 10-14 günde vücudu terk etmemektedir. 28 güne kadar bünyede kalabildiğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Belki vücuda yerleşip gizli ve sessiz şekilde kalıp vücut direnci düşünce tekrar ortaya çıkma ihtimali vardır.

5)İlaçların Etkisi: Şu ana kadar kullanılan ilaçların hiç birinin yüzde yüz tedavi edici etkisi gösterilememiştir. Bağışık plazma hayat kurtarıcı gibi zannedilmektedir. Ancak bağışık plazma verilen hastaların bile pek çoğu ölüm ile karşılaşabilmektedir.

6)Hastalığı Geçirenlerin Durumu: Hastalığı geçirenler bir daha geçirmeyeceklermiş gibi davranmaktalar. Ancak dört ay sonumda kanda antikor seviyeleri çok düştüğü için ikinci kez yakalanma ihtimali vardır.

7)Aşı Çalışmaları: Yapılan aşı çalışmalarının çok kısa sürede olumlu sonuç vermesi ve tüm dünyada yaygın kullanımı zor görünmektedir. Virüsün mutasyona uğrayıp şekil değiştirdiğinde aşı etkisiz kalabilecektir.

8)Beslenmenin Önemi: Elimizde güvenli ilaç ya da aşı olmadığına göre tek silahımız doğuştan vücudumuzda taşıdığımız savunma sistemimizdir. Savunma sistemini çökerten sigara, dengesiz beslenme gibi durumlardan uzak durulmalıdır. Vücut direncini arttıran beslenme ve destek doğal ürünleri kullanma, sağlıklı bir ortamda yaşama, spora devam etme gibi önlemler konusunda titiz davranılmalıdır. Beslenmeyi ve doğal gıdaları önemsemeyenlere kulak asmayın.

9)Sosyal Mesafe Kavramı: İlk gündem bu yana sosyal mesafe kavramını doğru bulmuyorum. Doğrusunun Fiziksel Mesafe olduğuna inanıyorum. Bu mesafe 2 metredir. Ancak kapalı alanda, rüzgarlı ortamlarda bu mesafe bile bazen yetersiz kalmaktadır. Aynı masada oturarak yemek yemek fiziksel mesafeye uygun değildir.

10)Virüs Üretildi mi? Komplo teorileri ileri sürenler var. Bunu tam olarak İspat etmek şu an mümkün görünmüyor. Ama şu bir gerçek ki virüs var ve öldürücü sonuçlar ortaya çıkartabilmektedir. Virüsün olmadığını söyleyenlere itibar etmeyin. Komplo teorileri ile zaman kaybetmek yerine korunma ve virüs ile mücadeleye zaman ayırmanın daha yararlı olacağını düşünüyorum.

11)Sosyal Kısıtlamalar: Sosyal kısıtlamalar yerine herkesin kurallara uyma konusunda dikkatli olması ve gereken kontrol ve önlemlerin devlet tarafından alınması gerektiğine inanıyorum. Otobüslerde taşınan insan sayısından, sınıflardaki öğrenci sayısına kadar tüm düzenlemeler yapıldığı takdirde sosyal kısıtlama olmasının gerekli olmadığı bir gerçektir.

12)Maske, fiziki mesafe ve el yıkamanın (zeytinyağlı sabun yeterli) en önemli önlem olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sağlıklılarımız en büyük risk altındaki meslek grubudur. Önümüz kış ve diğer viral enfeksiyonlar ile Korona enfeksiyonunun karıştırılma ihtimali yüksektir. Sağlığın korunması ve salgının önlenmesi sadece Sağlık Bakanlığı’nın görevi değildir. Her birimize ayrı sorumluluk ve görevler düşmektedir. Lütfen düğün dernek kovalamayın. Maskesiz dışarıya adımınızı atmayın. Ellerinizi sık sık yıkayın.”

YORUM YAP