DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Kuraklık böyle giderse bugün ‘çöpe attığımız’ ekmeği bile bulamayabiliriz!

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Kuraklık böyle giderse bugün ‘çöpe attığımız’ ekmeği bile bulamayabiliriz!

İklim değişikliği nedeniyle toprak ve su rejimleri değişime uğruyor, gıda güvenliği tehlikeye giriyor.Çünkü iklim değişikliğinin uzun dönemde; su ve diğer kaynaklar üzerinde stres oluşturması, toprakları verimsizleştirmesi, tarım alanlarının durumlarını kötüleştirmesi, geniş çapta çölleşmelere neden olması, tarım mahsullerinde zararlı ve hastalıkların çoğalmasına sebep olması beklenebilir.

Kuraklık Türkiye’ nin tahıl ambarları olarak görülen ovalarında, örneğin Konya Ovası’ nda belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Konya Ovası, 4 aydır yeterli yağış alamadığı için kuraklık alarmı veriyor;  verim ve rekoltede de sıkıntılar yaşanması riski var. Ova’da dip suyuların da iyice çekildiği gözlemleniyor.

Konya’ya geçen yıl temmuz-aralık döneminde 80 mm yağış düşerken, bu sene 30 mm yağış düştü. Kuraklık tehlikesi olan kentte, geçen ayki 2 günlük yağış ovadaki mahsulün çimlenmesine neden oldu. Ancak yağışların sürekli olmaması tarladaki ürünleri çürümeyle karşı karşıya getirdi.

Konya, 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip ve yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretiliyor.

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, önümüzdeki günlerde yağış olmazsa Aralık ayında çimlenen ürünün çürümeye başlayacağını söyledi.

‘Bugün çöpe attığımız ekmek kadar ekmeği bile bulamayabiliriz.’

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, çiftçinin yağışların devamının gelmemesi nedeniyle sıkıntıya girdiğini söyledi: “Maalesef, arazilerimiz ektiğimiz şekliyle duruyor. Ürünler, geçen günlerdeki yağışla çimlendi ama henüz bir çıkış gösteremedi. Ürünler için bu daha tehlikeli. Eğer yağışın devamı gelmezse bu durum çok daha tehlikelidir. 2021 yılında çok daha vahim bir durum bekliyor diyebiliriz. Eğer önümüzdeki 15-20 gün içerisinde yağış olursa kurtarma ihtimali var.”

Elde bulunan stokların bu yılın yaz aylarına kadar yetebileceğini anlatan Kavuneker, şunları söyledi:

“2020 yılında kaldırdığımız ürünler, bizi 2021’in Ağustos ve Eylül aylarına kadar rahat bir şekilde götürür. Ancak sonra sıkıntı başlar. Çok acilen su tüketimiyle ilgili tedbirleri almamız lazım. Hızlı bir şekilde gerekirse kampanya başlatılarak su tasarrufu yapılması lazım. Su tüketimlerinin sınırlandırılması lazım. Bırakın tarımsal sulamayı, ülkede içme suyu tehlikeye giren 3-4 tane büyük ilimiz var. Bugün çöpe attığımız ekmek kadar ekmeği bile bulamayabiliriz. Tavaya dökecek yağı bulamayabiliriz. Çünkü bahar ayında da kurak giderse, ay çekirdeği ve mısırdan elde ettiğimiz yağlar da olmayacak. Çok büyük bir sıkıntıya doğru gidiyoruz. Şimdiden tedbirlerimizi almamız lazım.”

YORUM YAP