DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Kuraklık tehlikesi artıyor; son 50 yılda 3 Van Gölü büyüklüğündeki sulak alan tükendi!

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Kuraklık tehlikesi artıyor; son 50 yılda 3 Van Gölü büyüklüğündeki sulak alan tükendi!

Kuraklık yağışın uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleşmesi ile ortaya çıkan doğal bir iklim olayı olarak görülüyor. Ancak yeraltı suları,  barajların doluluk oranları, küresel ısınma gibi birçok unsurun birleşmesiyle kuraklık daha güçlü bir şekilde günlük hayatımızı etkiliyor.

Meteoroloji haritalarından alınan bilgiye göre 2020 yılı kuraklık artışı belirgin şekilde arttığı görülüyor. Özellikle Ege Bölgesi’nin iç kısımlarında, Akdeniz Bölgesi’nin orta ve doğu kesiminde, Karadeniz Bölgesi’nin orta ile doğu ve iç
bölgelerinde, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile mikro ölçekte olarak İstanbul, Kırşehir, Nevşehir ve Afyon dolaylarında farklı şiddet ölçeklerinde kuraklık şeklinde kendisini gösteriyor.

Örneğin İstanbul Eylül ayında yüzde 8, Ekim ayında yüzde 12 oranında yağış alıyordu, bu yağışları almadı. İzmir’de 2019 yılı Kasım ayında metrekareye 92 kilogram yağış düşerken, bu sene metrekareye 1.5 kilogram yağış düştü. Mevsim normalleri üzerinden bakarsak uzun yıllardır sonbahar aylarında sıcaklıklarda bile yaklaşık 0.5 ila 2 dereceye varabilecek artış yaşandı. Örneğin 2017, 2018, 2019’da hep 1.5 ve 2 derece sıcaklık artışı oldu. Son 10 senede sadece 2 sene mevsim normallerinin altında, 8 sene mevsim normalinin üzerinde sıcaklık yaşandı.

2020 şimdiye ise kadarki en sıcak üç yıldan biri olarak kayda geçiyor.

Sıcaklıkların artması su kıtlığını da gündeme getirdi ve barajlardaki su seviyesi hızla düşmeye devam etti. Barajlardaki doluluk oranı son 5 yılın en düşük seviyesinde.

Zirai kuraklık tarımsal hasılaya doğrudan etki ediyor

Yağışların azlığı ve sıcaklık artışı yurdun birçok bölgesinde zirai kuraklıklara da neden oluyor. Ziraat Mühendisleri Odası‘nın 2018 yılı buğday durumu raporuna göre, Türkiye’de ortalama buğday verimi 277 kg/dekardır. Buna mukabil 2008 yılında Türkiye’nin genelinde meydana gelen kuraklığın önemli etkisine bağlı olarak buğday bitkisinin verimi 57 kg düşerek 220 kg/dekar olmuştur.

Kuraklık son elli yılda yaklaşık 3 Van Gölü büyüklüğündeki sulak alanın ‘tükenmesi/tüketilmesi’ sonucunu doğurdu.

Bu nedenle zirai kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarındaki artışın ya da dalgalanmaların enflasyon açısından da  ekonomi için büyük bir problem haline gelebileceğine dikkat çekiliyor.

Çünkü kuraklığın etkileri genellikle ilk olarak tarımda görülür ve yavaş yavaş diğer suya bağımlı sektörlere yayılır. Çünkü enerji üretiminde de suyun önemli bir rolü vardır.

Yani yağış rejimindeki değişiklikler, havzalardaki su kalitesine yönelik riskler,iklim değişimi ve kuraklık ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri olan olaylardır.

Meteorolojik afetler de artıyor!

Fakat riskler bununla sınırlı değil; meteorolojik afetler de artıyor! 2019’da sel ve şiddetli yağışlar mevsim normallerine göre yüzde 36 arttı. Artık İstanbul Boğazı’ nda hortum olaylarına şahit olunuyor.

YORUM YAP