Yaşlı bakım hizmetleri alanında çağ açan örnek çalışmalarıyla dikkat çeken Lotus Huzurevi, sektöründe kalitesi, nitelikli hizmet sunumu ve verdiği güven duygusuyla, yaşlı ve hastalarını sevgiyle, şefkatle kucaklıyor, evde bakım hizmeti tadında performans sergiliyor.
HABER MERKEZİ- Dünyada ve Türkiye’de yaşam koşullarının iyileşmesine ve tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak, insanların ömürleri uzamaya başlarken, yaşlılık tanımı ve yaşlılığı belirleyen yaş sınırları yükselmeye başladı. Tabi bu durum yaşlı nüfusun artması, ihtiyaç duyulması halinde nasıl ve nerede, hangi koşullarda bakım sağlanması gerektiği sorularını da beraberinde getirdi. Geçmiş yıllarda bu tür sorunlar yaşanmıyordu, çünkü geleneksel, geniş aile modelleri, güçlü akrabalık ve komşuluk ilişkileri yaygındı. İhtiyaç sahibi yaşlıların bu geniş aile ortamında birinci ve ikinci derecede yakınları tarafından bakımları yapılırdı. Kırsal kesimlerde bu tür geleneksel aile modellerinde halen bu uygulamalar kısmen sürdürülmektedir. Bugünkü çekirdek aile modellerinin öne çıktığı metropol ve kent yaşamında ise yaşlı ve hasta bakımı konusunda özel huzurevleri karşımıza çıkıyor ve görülüyor ki bir çok huzurevi gerçekten başarılı hizmetlere imza atıyor.
LOTUS DİKKAT ÇEKİYOR
Bu gelişmeler çerçevesinde adını etkili olarak duyuran ve hizmet alanların ısrarla tavsiye ettiği Ataşehir’de faaliyet gösteren Lotus Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi, gerçekten de ihtiyaç sahiplerinin ve yakınlarının ziyaret etmesi gereken bir kuruluş. Lotus Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi şirinlik ve güzellik özelliğini çalışanların güler yüzünden alıyor, zira personelin her daim güler yüzü, daha içeri girerken burada yaşlılara nasıl muamele edildiğine dair bir kanaate varmanızı sağlıyor. Yaşlı bakım alanında göz kamaştıran çalışmalarıyla örnek olan kuruluş, kalite, güven ve nitelikli unsurlarıyla hastalarını sevgiyle kucaklıyor, adeta evde bakım hizmeti alıyorcasına şefkatle sarıp sarmalıyor.
BAKIM DESTEĞİ TEKNOLOJİK GELİŞMELER TAKİP EDİLEREK VERİLİYOR
Lotus Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi ortağı, aynı zamanda Alzheimer Demans Parkinson Hasta ve Hasta Yakınları Derneği Genel Başkanı olan Sosyal Hizmet Uzmanı (SHU) Hakan Berktaş, kuruluşla ilgili şu bilgilendirmeyi yaptı: “Biliyorsunuz ki dünyada ve Türkiye’de yaşam koşullarının iyileşmesine bağlı olarak ortalama yaşam süresi uzamaya başlamıştır. Ancak uzayan yaşlara bağlı olarakta geriatrik sendromlar, hastalıklar da ortaya çıkmıştır. Alzheimer, Demans ve Parkinson hastalığı da bu hastalıkların başında gelmektedir. Kanser, diyabet, kalp hastalıkları ve inme, beyin kanaması, beyne pıhtı atması da maalesef bu hastalıklara eşlik etmektedir. Bu hastalık gruplarında sadece sağlık desteği yetmemekte, aynı zamanda bakım desteğinin de sağlam bir şekilde verilmesi lazımdır. Bunların dışında rehabilitasyon çalışmaları da hastalarımızın yaşam kalitelerini artırmaktadır. Bu destek ile iyileşme durumu olan hastalarımızın tedavilerine yönelik çok olumlu katkılar sağlamaktadır.
MANEVİ AİLE BAĞLARI KURUYORUZ
Kurumlarında hasta ve hasta yakınları ile manevi aile bağları kurmaya çalıştıklarını, baktıkları hastalarının yakınlarıyla adeta aile olduklarını kaydeden SHU Hakan Berktaş açıklamasını şöyle sürdürdü: “Lotus Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi olarak 7 yılda bin 500’ün üzerinde hastanın, yaşlının bakımını ve rehabilitasyonunu yaptık. Amacımız hastalarımıza evde bakım yapılıyorcasına sevgi ve şefkat göstermek oldu. Hastalarımızı ele alırken kişi bazlı olarak ele alıyoruz ve yaşlılarla yapılan mesleki çalışmaları da öncelikle gün bazlı düşünüyoruz. Çünkü biliyoruz ki huzurevimizde misafir ettiğimiz bu hastaların günü gününü tutmayabiliyor. Alzheimer hastaları yeni bilgi öğrenemeyebilir veya eski bilgileri unutatabilir. Bu hastalarımız ancak yeni duyguları öğrenebilir, biriktirebilir. Bu bağlamda özellikle tüm bakım ve sağlık elemanlarımız ve meslek elemanlarımız bu hastalarımızın duygularını dikkate alarak iletişim kurmaktadır. Günlük yapılan sosyal aktiviteler ve fizik tedavi çalışmaları hastaların toparlanmasını sağlamakta ve daha nitelikli zaman geçirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu çalışmalara ek olarak hasta yakınlarına, hastalıklar ve süreçleri konusunda bilgi verilerek onların da psikolojik olarak rahatlamaları sağlanmaktadır.”
