Manisa Su Platformu Dr. Muzaffer Yurttaş koordinatörlüğünde Prof.Dr. Celalettin Şimşek’in konuk olduğu ‘GEDİZ HAVZASI SU KAYNAKLARINDAKİ BASKILAR’ konulu zoom toplantısında buluştu. 23 Mayıs Perşembe akşamı saat 21:00 de başlayan toplantıda Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Prof. Dr. Celaleddin Şimşek Gediz Nehri ve bölgeye ilişkin su kaynaklarının korunması ve sağlıklı bir eko sistem için yapılabilecekler konusundaki çalışmaları paylaştı.
Manisa Su Platformu çevre konularına hassasiyet ve bilincin arttırılması yönünde önemli bir çaba gösteriyor. Platform bünyesinde üniversite öğretim üyeleri, bakanlık ve sivil toplum temsilcileri ve gönüllüleri yer alıyor.
Manisa Su Platformu koordinatörü Dr.Muzaffer Yurttaş Prof.Dr. Celalettin Şimşek’in konuşmacı olarak yer aldığı toplantı sonrasında sunum özeti ve toplantı izlenimlerine ilişkin bir paylaşım yaptı.
‘Su Dağıtım Sistemlerinde %40 civarında kayıp kaçak oranı var’
”Gediz Nehri ve Gediz Ovası bölgemizin en önemli tarım alanı ve onun can damarı niteliğindedir. Bu potansiyele sahip çıkmalı ve korumalıyız. Gediz nehri bir an önce temizlenmeli ve kirleticilere gerekli tüm yaptırımlar uygulanmalıdır. Başta tarım, sanayi ve evsel su kullanımında hassas davranılmalı, su kullanımı konusunda tüm paydaşlar aynı duyarlılıkta olmalıdır.
Pestisit kutularının geri dönüşümü düzenlenmeli ve depozitolu hale gelmesi için projeler hayata geçirilmelidir. Gereksiz tarımsal ilaç kullanımı önlenmelidir.
Gediz nehrine akan derelere atık su akıtan başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere tüm sanayi kuruluşları en kısa sürede atık su arıtma tesislerinin kurulumunu gerçekleştirmeleri ve sürekli yenileyerek kullanılması denetlenmelidir.
Bölgede bulunan geri dönüşüm tesisleri için ihtisas organize sanayi bölgesi kurulması ve vahşi katı atık depolama alanları hızlı bir şekilde düzenli depolamalar alanlarına dönüştürülmelidir.
Başta Demirköprü Barajı ve Avşar Barajı olmak üzere tüm bagaj ve göletlerin suladığı alanlarda kapalı devre sulama kanalları ve modern sulama sistemleri hayata geçirilmelidir. Salma ve vahşi sulama sistemlerinden vazgeçilmelidir. Bu barajların kapalı devreye alınması ile %40 ın üzerinde fayda sağlayacaktır.
Belgesiz sondajların açılması kontrol altına alınmalı ve yeni sondaj alanları Havza Yönetiminde oluşturulacak bilimsel bir kurulun iznine bağlanmalıdır.
Çitfçiler ve okullarda öğrenciler başta olmak üzere kuraklık ile mücadele ve su kullanımı ve kirletilmesinin önlenmesi konusunda eğitim çalışmaları sürekli hale getirilmelidir.
Yağmur hasadı konusunda planlananlar hayata geçirilmeli, dereler üzerine bentler ve su dinlendirici alanlar inşa edilmeli, suyun yeraltına drenajını engelleyen betonlaşmadan vazgeçilmelidir.
Başta belediyeler olmak üzere su tasarrufu sağlanmalıdır. Park ve bahçelerde kuraklığa dayanıklı süs bitkileri dikilmesi sağlanmalı, her yerin çim haline getirilmesinden vazgeçilmelidir.
Baraj ve göletlerin üzeri balonlarla kaplanarak buharlaşma önlenmelidir. Kanalların üzerleri kapatılmalı, sistemlerdeki %40 civarında olan kayıp kaçak oranı %10 kata düşürmek için bilimsel çalışmalar yapılmalıdır.
Gediz havzasında bulunan jeotermal çalışmalar denetimi konusunda hassas davranılmalı, kuyular yapılırken planlı ve hassas bir şekilde yapılması sağlanmalıdır.
‘Suyumuza ve çevremize sahip çıkmak ve korumak hepimizin görevidir.’
Şehirlerin içme suyu öncelikle yeraltı sondajları yerine yerüstü baraj ve göletlerden sağlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Yeraltı suyu acil ve olağanüstü haller için yedek su olarak düşünülmelidir.
Hayvan çiftliklerinin sıvı ve katı atıkları için depolama alanları derelere uzak olarak inşa edilmelidir. Bu tesisler ciddi olarak denetlenmelidir. Hayvansal atıkların nitrat kirliliğinin oluşturması engellenmelidir.
Maden çalışmaları hassas denetlenmeli, akarsu ve çevreye zarar verebilecek tesislerin düzeltilmeden çalışmalarına devam etmesine izin verilmemelidir.
Bitkisel üretim su bütçesi hesap edilerek planlanmalıdır. Gereksiz sulama önlenmeli, tarımda sürdürülebilirlik dikkate alınmalıdır.
Hükümetin hayata geçirmeye çalıştığı tasarruf tedbirlerinden biri olan ve kesintilerden elde edilen gelirlerin % 10-15 inin sulama sistemleri için harcanacak olması olumlu bir karardır ve planlanan karar hayata geçirilmelidir.
Su konusunda çalışma yapan tarım, çevre il müdürlükleri ve belediyelere ait daire başkanlıkları bünyesinde su ve çevre konusunda bilimsel kurullar oluşturulmalı ve karar verilirken bu bilimsel kurulların önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir.
Yeşil alanlar artırılmalı, sulak alanların korunması sağlanmalı, Gölmarmara gölü tekrar canlandırılmalıdır.
Köylerde hayvan sulama göletlerinin yapılması sağlanmalı, yapılmış eski sulama göletleri arıtılarak tekrar çiftçilerimizin hizmetine sunulmalıdır.
Gediz havzası konusunda tüm illerin ortak çalışmaları sağlanmalı, havzanın korunması açısından tüm illerin aynı hassasiyetle davranması için gayret edilmelidir.
Havza su yönetimi kurulları içerisinde sivil toplum kuruluşları ve platformlara yer verilmelidir. Çalışmalara halkın katılımına olanak veren düzenlemeler yapılmalıdır. Manisa Su Platformu bu konuda her türlü desteği vermeye hazırdır. Platformumuz ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini almaya devam edecektir. Çalışmalarımız sonucunda elde edeceğimiz raporları tüm birimlerle ve kamuoyu ile paylaşacağız.
Susuz hayat mümkün değil. Suyumuza ve çevremize sahip çıkmak ve korumak hepimizin görevidir.”
