DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

NASIL BİR BELEDİYE VE NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI

Yayınlanma Tarihi : Google News
NASIL BİR BELEDİYE VE NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI

Belediye başkanı seçimlerinde ne yapmalıyız? Adaylarda hangi özellikleri aramalıyız?   Seçmen olarak sorumluluğumuzu yerine getiriyor muyuz?

İnternette, bir anket şirketinin yaptığı araştırma sonuçlarına ulaştım. 1916 kişiye belediye başkanının nasıl olması gerektiği sorulmuş. Ben ilk beş sırayı aldım: Ankete katılanların % 34’ü dürüst olması, % 28’i hukukun gücüne inanması, % 28’i çalışkan olması, % 24’ü halkın içinde olması, % 18’i güvenilir olması cevabını vermiş(1).

Sorulan sorulara; kendisine oy vermeyenlere de iyi davranması, vatandaşın yanında olduğunu hissettirmesi, iş bitirici olması, Atatürkçü olması, milliyetçi olması, kendi siyasi partisinin dışındaki fikirlere de açık olması, dini vecibelerini yerine getiriyor olması, üretken olması, laik olması, yükseköğrenimli olması, deneyimli olması gibi verilen cevaplar da var.

Yazıma aldığım ilk beş sıradaki özellik, normal ve erdemli bir insandan beklenilen, dolayısıyla seçilecek belediye başkanında olması gereken özellikler. Farklı bir anlatımla söyleyecek olursak, medeni bir ülkede  ve kentte, belediye başkanı için belirlenmiş bilimsel görev tanımı nedir sorusunun cevabının verilmesi gerekir.

Ülkemiz büyük bir değişim yaşıyor. Kent nüfusu devamlı artıyor. Kırsal alanlar boşalıyor. 2023 yılında Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemiyle (ADNS) yapılan nüfus sayım sonuçlarına göre, 85.5 milyon olan nüfusumuzun yüzde 93’ü (yaklaşık 79.4 milyonu) kentlerde, yüzde 7’si (yaklaşık 6 milyonu) kırsal alanda yaşamaktadır(2). Tabii ki büyükşehirlerde köylerin mahalle yapıldığını dikkate alırsak, kırsalda yaşayan nüfusu artırmamız mümkündür.

Bu saptamalara göre; adayların geleceğe dönük perspektifleri neler olmalıdır? Bunlar çok önemli.

Seçilecek belediye başkanının sürdürülebilir bir kent yaşamı için neler yapması gerekir? Bu konudaki projeleri nedir? Bunlar neler olabilir diye araştırdığımda ise, karşıma çok sayıda inceleme yazısı çıktı. Bunlardan Ondokuz Mayıs Üniversitesinin, ‘Sürdürülebilir Kentleşme’ başlıklı bir çalışmasından yararlandım(3).

Sürdürülebilirliği kısaca, “kaynakların sınırlı olduğunu bilerek devamlılığı sağlamak”; sürdürülebilir kenti ise, “kentte hâlen yaşayanların yanında gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde gelişmesini sürdüren kent” şeklinde tanımlayabiliriz.

Sürdürülebilir kentte, kaynakların tüketimini en aza indirme, kaynaklara ve hizmetlere kolay ve eşit erişim sağlama, kentsel akışları akılcı ve etkin şekilde yönetme önem taşımaktadır.

Bu nasıl olacaktır? Burada o kentte yaşayanların tercih, anlayış ve katılımları ile idarenin işleyişi, etkinliği, nitelik ve kalitesi önem taşımaktadır.

Sürdürülebilir kentin bileşenleri; güçlü ve kapsayıcı yerel kültür, diğer topluluk üyelerine hoşgörü ve bağlılık, iyi idare, iyi hizmet, iyi ulaşım, iyi tasarım ve inşaat, iyi gelişim, çevreye duyarlılık, herkes için eşitliktir. Hedef; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, nüfus artışının denetim altına alınması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, sağlıkla ilgili temel gereksinimlerin karşılanması, biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi, teknolojide yeniden yapılanma, risklerin ortadan kaldırılması, gelişmede seçeneklerin bulunmasıdır.

Bunlar için de, büyümenin denetlenmesi ve arazi kullanımının planlanması, kentsel tasarım, çevre koruma ve yenileme planlarının yapılması, konut yeterliliğinin sağlanması, ulaşım sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesi,  enerji ve malzeme kullanımının denetlenmesi, eşitlik ve çevresel adaletle birlikte ekonomik gelişmenin de sağlanması gerekmektedir.

Bu kapsamda sürdürülebilirlik, ekonomik ve teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkan çevre sorunlarının önüne geçebilme ve ekosistemin korunması, bir şeyin sürekli olması;  ihtiyaçlarımızın karşılanması için kaynaklarımız sınırlı olduğundan, uzun vadede bunları en verimli şekilde nasıl kullanmamız gerektiği noktalarında toplanmaktadır.

Yukarıda yazdıklarımızı yaşadığımız kent Manisa’ya uygularsak, aşağıdaki soruların cevaplandırılması gerekecektir. Bunları,

1- Organize Sanayi Bölgelerinin sebebiyet verdiği çevre kirliğinin önlenmesi,

2- Yeni kurulacak OSB’lerin sosyal denge gözetilerek, verimsiz alanlarda kurulması; Manisa merkez ilçeleri, mevcutları bile kaldır(a)mamakta olup, bunlar çevre kirliliği, nüfus artışı ve kent yaşamında büyük sıkıntı ve zorluklar yarattığından, yeni kurulması planlanan ve genişlemek isteyen OSB’lerin istemlerinin yeniden değerlendirilmesi, başka yerlere yönlendirilmesi,

3- Geri dönüşüm tesislerinin verdiği zararların ve tehlikelerin önlenmesi, devamlı denetlenmesi,

4- Manisa’nın plansız, programsız ve hormonlu değil, sağlıklı büyümesi için çalışılması,

5- Manisa’da il genelinde büyük ova koruma alanı kapsamında bulunan alanların mutlaka korunması, buralara ve yakın yerlere sanayi tesisleri ve yerleşim yerleri kurulmaması,

6- Gediz’in ve Gediz’i besleyen dere ve çayların kurtarılması,

7- Yeraltından 391 metre derinlikten su çekildiği dikkate alınarak, Manisa’yı bekleyen su sorununun giderilmesi için önlemler alınması,

8- Manisa’daki ovaları tehdit eden jeotermal enerji ve maden çıkarma çalışmalarının yakından izlenmesi, tehlike yaratıyorsa izin verilmemesi,

9- Ulaşım ve otopark sorununun giderilmesi,

10- Manisa’da turizmin geliştirilmesi,

11- Yaşantımızın bir parçası olan depremlerin öncesi ve sonrasında yapılacakların planlanması,

12- Sahipsiz kedi ve köpeklerin uygun mekânlara kavuşturulması,

13- Tarihi ve kültürel varlıklarımızın korunması, bu kapsamda öncelikle içinde ve çevresinde anıt niteliğinde asırlık çınar ağaçlarının bulunduğu mitolojik Çaybaşı Deresinin kurtarılarak, kültür ve tabiat varlığı olarak tescili, öncelikle kuruma tehlikesi altında bulunan ağaçların kurtarılması,

Olarak sıralayabiliriz.

Bunların genişletilmesi ve diğer illerimizde de aynı ve/veya benzeri sorunlar yaşandığından, onlara da teşmil edilmesi mümkündür.

Saydığımız sorunların bazıları merkezi idarenin görevine girse de, doğrudan muhatap olmaları nedeniyle belediyelerin bunlar karşısındaki tutum ve davranışları önemlidir.

Adayların bu sorunlara karşı cevapları nelerdir? Projeleri var mıdır? Verecekleri cevaplara göre oy verilmesi ve yönlendirme yapılmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Zaman, gerekçe üretme, idareimaslahat etme ve ertelemeyi değil, ivedilikle çözüm üretmeyi gerekli kılmaktadır.

Bunlara açıklık, şeffaflık ve hesap vermeyi de, olmazsa olmaz unsurlar olarak eklememiz gerekmektedir.

Burada seçmene de görev düşmektedir. Seçmen şarklılıktan kurtulup, önüne bakmalı, kentimizi sürdürülebilir hâle getirecek adaylara oy vermelidir.

Sözün özü: Kentine sahip çıkmak, kendine ve geleceğine sahip çıkmaktır. Sorumlu seçmen/bireyler olarak insani gelişmişliğimizin gereğini yerine getirelim ve başka bir Manisa olmadığını unutmayalım…

(1) https://www.konsensus.com.tr/ideal-belediye-baskani-ozellikleri/

(2) TÜİK’in 6 Şubat 2024 tarih ve 49684 sayılı haber bülteni

(3) https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/nukhetg/1275586

———-+———-

Güzel Sözler

Sorunlar, onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez. Einstein

Çözümde görev almayanlar, problemin bir parçası olurlar. Goethe

Toplamakta gecikirsen, meyveler dalında çürür… Çözümünü geciktirirsen, sorunlar sürekli artar. Paulo Coelho

Başarının, çalışmaktan önce geldiği tek yer sözlüktür. Acar Baltaş

YORUM YAP