Şahindere Kanyonu’nun tel örgülerle çevrilerek halkın girişine kapatılıp ihale ile satışa çıkartılmak istenmesine karşı mücadele için Şahinderesi Dayanışma Platformu kuruldu.

HABER MERKEZİ- Balıkesir ili Edremit ilçesi sınırları içerisinde yer alan, sadece Türkiye’de değil dünyada önde gelen oksijen depolarından biri olarak gösterilen Şahindere Kanyonu halka kapatıldı. Şahinderesi Mesire Yeri’nin ranta açılmasına, halkın ücretsiz kullanımına kapatılmasına, kanyonun betonlaştırılmasına karşı bir araya gelen kitle örgütleri temsilcileri, siyasi partiler, spor ve kültür dernekleri, çevre ve ekoloji örgüt temsilcilerinin katılımıyla Şahinderesi Dayanışma Platformu kuruldu. Şahinderesi Dayanışma Platformu kuruluşunu ilan ettiği basın açıklamasında; tüm dünyada artan savaşların bölge halklarına olduğu gibi ekosistemlere de zarar verdiği belirtilerek; “Bizler insan dahil tüm canlıların yaşamı için barıştan yanayız. Her yerde barış çağrımızı savaşların giderek yoğunlaştığı bu dönemde tekrar etmek tüm insanlara ve doğaya karşı sorumluluğumuz. Bu nedenle basın açıklamamıza barış dileklerimizle başlıyoruz” denildi. Barışın emeğin, doğanın, canlı yaşamın korunduğu, doğayla uyumlu bir üretim anlayışı ile kurulacağının altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugüne kadarki ekolojik yıkımların artarak sürdürüleceği tüm yasal düzenlemelerden ve yeni açıklanan önümüzdeki 12. Kalkınma Planı’ndan da açıkça görülüyor: Ekolojik yaşamı hiçe sayan, refahı ekonomik büyümeye feda eden, endüstriyel indirgemeci bir anlayışla geleceğimiz belirleniyor. Tabii biz direnmediğimiz sürece bu artarak sürecek”. “Ne istiyoruz” sorusunun da sorulduğu açıklamada şu cevap verildi: “Çevre adaleti istiyoruz. Havanın kirletici emisyonlarla, su varlıklarının zehirli atık sularla, toprağın endüstriyel tarımdan ve sanayiden gelen zehirlerle kirletilmediği, yaşam alanları istiyoruz.

İklim Adaleti istiyoruz: Zengin ülkelerin yüzyıllardır sömürdükleri yoksul ülkelere olan iklim borçlarını ödemelerini, ekolojik emperyalizme son vermelerini talep ediyoruz. Savaşların, çatışmaların, iklim felaketlerinin kurbanı olan göçmenler için adalet istiyoruz.

Ekokırım suç olarak tanımlansın istiyoruz: Geniş coğrafyaları ve gelecek nesilleri olumsuz etkileyen, geri döndürülemez şekilde tahribata yol açan doğa katliamlarının son bulmasını istiyoruz. Doğaya karşı işlenen suçların ekokırım yasalarıyla tanınmasını, doğanın kendi haklarının korunmasını istiyoruz. Paranın vahşetinin hüküm sürdüğü dünyamızda yaşam alanlarımız giderek daralıyor. Toprağın kullanım biçimi değişiyor. Her yer rant alanları olarak değerlendiriliyor. Şimdi de Şahinderesi de bu duruma getirilmek isteniyor. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneğinin konu ile ilgili yazdığı yazıya, Milli Parklar Bölge Müdürlüğü’nün verdiği yanıtta: ’Ziyaretçilerin güvenliği açısından Kazdağı Milli Parkı sınırı tel ihata ile çevrilip uyarı tabelaları asılmıştır. Müdürlüğümüz sorumluluk sahası içerisinde kalan mesire alanı ile ilgili olarak Kazdağı Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı ve 2886 sayılı devlet ihale kanunu kapsamında işletmecilik ihalesine en yakın zamanda çıkılması planlanmaktadır’ denilmekte. Özetle burası da ranta, talana açılmak istenmektedir. Yetkili kurumların bu kararlarından dönmelerini istiyoruz.”