Salihli Ticaret ve Sanayi Odası’nın belli periyotlarda düzenlediği sektörel analizlerden sonuncusu zeytin ve zeytinyağı üretimi yapan üyelere yönelik olarak gerçekleştirildi. Toplantıya, Salihli TSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yüksel, Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilisi Murat Yasak, TSO Başkan Yardımcıları Günay Topkaya ve Taner Kalay ile TSO üyesi zeytin ve zeytinyağı üreticileri katıldı.
Salihli TSO Başkanı Yüksel, ilçe ekonomisinin lider konumundaki ürünü olan üzümden sonra ikinci sırada zeytinin geldiğini belirterek, zeytini değerlendirmek için ardı ardına yeni işletmeler açıldığını belirtti. Yüksel, Salihli’de zeytin varlığı konusunda şu bilgileri verdi:
“Son yıllarda İstanbul’dan ve diğer illerden yatırımcılar gelerek Salihli’de büyük ölçekli zeytinlikler kuruyor. Ovada olduğu kadar yüksek rakımlı Delibaşlı, Poyraz gibi yerlerde de daha önce ekonomik değeri olmayan tepelere dikimler yapılıyor. Salihli’de zeytin varlığı 85 bin dekara ulaştı. Ağaç sayısı olarak söylemek gerekirse, 3 milyon 400 bin civarında zeytin ağacına ulaşmışız.
Salihli’nin zeytini, kalitesiyle aranan bir ürün haline geldi. Körfez bölgesinden, Akhisar’dan alıcılar gelip bizim yöremizin zeytinini alıyor. Çünkü çok kaliteli bir ürün elde ediliyor. Ağaçların genç olması da verimde ve kalitede belirleyici oluyor. Ayrıca geleneksel yöntemler yerine daha modern ve teknoloji ile desteklenmiş yöntemler kullanıldığı için ortaya çıkan ürün daha kaliteli oluyor.”
Kalite çok yüksek
Salihli TSO üyesi zeytin ve zeytinyağı üreticileri, “Kalite en iddialı olduğumuz konu” dedi;ancak bölgede üretilen zeytinleri işleyecek tesis olmadığı için, Salihli zeytininin tüccar vasıtasıyla başka bölgelere nakledildiğine dikkat çekerek, “Zeytinimizin katma değerinden başkaları yararlanıyor.” görüşünde birleşti.
Zeytin üreticileri ve sanayicileri, Salihli TSO’nun düzenlediği ankette, katılımcıların da öneriler arasında ısrarla dile getirdiği “kooperatif veya birlik çatısı altında birleşmek ve zeytin borsası kurmak” konusunda daha önce başlatılmış olan girişimlerin bir sonuca ulaşması dileğinde bulundu.
Kooperatif kurulmalı
Zeytinyağı üreticisi İsmail Adamcıl, “Biz kaliteli zeytinyağımızı 24 TL’den satamazken, Tariş, ortaklarından 28 TL’den yağ alıyor. Kooperatif çatısı altında toplanmamız şart. Tariş çatısı altında birleşirsek, ürünlerimizi daha iyi fiyattan değerlendirebiliriz” görüşünü dile getirdi.
Zeytinyağı işletmelerinin bölgede yetersiz olduğunu belirten zeytin ve zeytinyağı üreticisi Hikmet Bacak, “Daha fazla işletme açılırsa burası alıcılar için bir çekim merkezi haline gelir” görüşünü savundu.
Organik zeytin üreticisi Yunus Er ise pestisit kalıntısı olmayan ürün bulmakta zorluk çektiklerini dile getirerek, ilaçlamanın daha dikkatli yapılmasını istedi.
Organik zeytinyağı ihracatı da yapan Yahya Acar ise Salihli yağlarının çok kaliteli olduğunu gören yurt dışı alıcıların taleplerini artırmaya başladığını ifade etti.
Poyrazdamları’nda zeytinlik satın alarak geçtiğimiz yıl bu sektöre adım atan İstanbullu yatırımcı Yurdakul Özdoğan ise Tarsim’in dondan kaynaklanan zararları çok düşük oranda karşılamasının yanlışlığına vurgu yaptı.
Tarsim’in zararları karşılayamadığı görüşüne destek veren Gürbüz Yardımcı ise zeytinyağına bir hammadde olarak yaklaşmak gerektiğini, bunu işleyerek katma değeri daha yüksek olan kantaron yağı gibi benzer ürünler elde edilmesinin daha uygun olacağını ifade etti.
Katılımcılar, zeytinin önünün çok açık olduğu ve Salihli’nin bu alanda önümüzdeki yıllarda çok iyi yerlere geleceği görüşünde birleşti.