Yapay zeka teknolojisi ve çevre sorunları arasındaki ilişki küresel ölçekte ciddi bir sorun olacak gibi görünüyor.
Yapay Zeka’ nın Çevresel Sürdürülebilirliğin sağlanmasına yardımcı olabilecek senaryolar üzerinde durulurken özellikle veri merkezlerinde su soğutumu ve karbon ayak izi faktörleri geçerliliğini koruyor.
Yapay Zeka (AI) herhangi bir makinenin veya bilgisayarın, örneklerden ve deneyimlerden öğrenme, nesneleri tanıma, dili anlama ve bunlara yanıt verme, karar verme ve problem çözme gibi insan yeteneklerini taklit etme yeteneğini ifade eder. Bu farklı yetenekleri bir araya getiren makineler, araba kullanmak gibi karmaşık işlevleri gerçekleştirebilir.
Yapay Zeka gelişmelerindeki son günlerde yaşanan bir teknoloji dikkatleri çekti, OpenAI tarafından tanıtılan GPT-4 devrimsel bir gelişme olarak nitelendirildi. Ancak yapılan araştırmalarda, ChatGPT ’nin eğitiminde yüz binlerce litre su kullanıldığı da tespit edildi. Buna göre,
Colorado Riverside Üniversitesi ve Teksas Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarda OpenAI’nın ChatGPT-3 modelinin eğitimi için kullanılan veri merkezlerinin soğutulması için 700 bin litre su tüketildiği belirlendi. Araştırmacılar, bu miktarın bir nükleer reaktörün soğutma kulesini doldurmaya yetecek kadar olduğuna dikkat çekiyor ve ayrıca bu su miktarıyla 320 Tesla aracın şarj edilebileceğini belirtiyor. (Kaynak Https://kokpit.aero)
Çalışmada ayrıca, ChatGPT-3 ile yapılan bir 20-25 soruluk sohbetin yaklaşık yarım litrelik su tüketimine neden olduğu da vurgulandı. Veri merkezlerinin temiz su kaynaklarını kullanarak bakteriyel oluşumları ve çürümeleri engellemeye çalıştığı da belirtilen diğer bir konu oldu.
‘Teknoloji gelişiminde karbon ve su ayak izi gibi faktörler önemli’
Uzmanlar ve çevre bilimcileri Yapay zeka teknolojisinin çevresel etkilerine dikkat çekiyorlar. Buna göre özellikle yapay zeka destekli sohbet botları gibi uygulamaların eğitimi ve çalıştırılması sırasında ortaya çıkan karbon ayak izi ve su ayak izi gibi faktörler, küresel ölçekte çevre sorunlarının artmasına katkı sağlayabilir. Bu nedenle, yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesi sürecinde çevresel faktörlerin dikkate alınmasının son derece önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. Buna göre su kaynaklarının tükenmesi, kuraklık ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların, yapay zeka modellerinin tasarlanması ve kullanımına yönelik stratejilerin belirlenmesinde de birincil hedefler arasında yer alması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Özellikle veri merkezlerinin soğutulması sırasında harcanan su miktarı, yapay zeka teknolojisine bağlı olarak artış gösterebilir.
Bu nedenle, teknoloji şirketleri su yönetimine ve sürdürülebilirlik konularına odaklanarak, çevre dostu uygulamalar geliştirmeleri önemli olmakta.