Türkiye’de sosyal yardımlar ve hane halkı destek ödemeleri yıldan yıla artıyor. Ekonomik sıkıntılar ve artan yoksulluk, sosyal yardım taleplerini de beraberinde getiriyor.
Resmi verilere göre Türkiye’de 5 haneden biri sosyal yardım alıyor. Sosyal yardım alan kişilerin nüfusa oranı 2017 yılında yüzde 13,7 iken bu oran 2023’te yüzde 18,4’e yükseldi.
2017 yılında 3.2 milyon hane sosyal yardımlardan yararlanırken bu sayı 2023’te 4,99 milyona dayandı.
Son 4 senede sosyal yardım alan hane sayısı 1,7 milyon artış gösterdi. Bu da yüzde 52 artış demek.
Yani resmi verilere göre Türkiye’de 5 haneden biri sosyal yardım alıyor.
Bu durum geçim sıkıntısının ve yoksulluğun derinleştiğini ve süreğenleştiğini gösterdi.
Sosyal yardımlar miktarı, TL bazında,
2002’de 1 Milyar 376 Milyon
2012 yılında 12 milyar 930 milyon iken;
2013’de 16 Milyar 333,
2014’de 18 Milyar 69 milyon;
2015’de 28,5 Milyar
(Ki bu dönem aralığında, 2002’den 2015’e sosyal harcamaların artışı 22 kat; sosyal harcamaların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı 2002’de yüzde 0,5 iken bu oran 2015’te yüzde 1,46’ya yükseldi.)
…
2021’de 60 Milyar 891,
2022 ‘de 87 Milyar,
2023’de 192 Milyar 622 Milyon
2024’de 91 Milyar 499 Milyon 433 bin TL sosyal yardım ödendi. Bu dönemde 3. 9 Milyon haneye de elektrik yardımı yapıldı.
Ayrıca 768 bin kişi sağlık, 1 milyon 538 bin çocuk, eğitim hizmetlerinden ancak sosyal yardımla yararlanabildi.
Bu sosyal destek rakamları ortalama gelir ve hayat standartlarının insanca yaşamanın gereği olarak Hükümet politikalarında yer alması elbette önemli.
Ancak yoksulluk destek ödemelerinin geçici olması gerekirken yıldan yıla artış göstermesi düşündürüyor.
Nitekim Sosyal yardım alan kişilerin nüfusa oranı 2017 yılında yüzde 13,7 iken bu oran 2023’te yüzde 18,4’e yükseldi.
Ayrıca 768 bin kişi sağlık, 1 milyon 538 bin çocuk, eğitim hizmetlerinden ancak sosyal yardımla yararlanabildi.
Resmi verilere göre, 4 milyon 235 bin 904 hanede yaşam, ancak sosyal yardımlar ile sürdürülebildi.
Türkiye dikkatle Yoksulluğu ve Yoksullaşmayı takip ediyor
Yoksul ve sosyal yardım sayısının artması, ekonomi ve toplum refahına doğrudan etkilemesi yanında gelir dağılımındaki adaletsizlikleri de derinleştirirken öte yandan halkın sosyal yardımlara olan bağımlılığını da artırıyor.
Hükümetin, yoksulluk ve sosyal yardım talebinin artışına destek olması elbette önemli, ama ekonomi politikalarının başarısızlığının bir sonucu olarak yoksulluğun ve gelir dağılımındaki bozulmanın sebebi de olduğu unutulmamalı.
Bugünlerde ‘Rasyonel’ bir iktisat politikası izlendiğini düşünülen yönetim kadroları öncelikle ekonomik istikrarı sağlamayı ve sürdürülebilir kalkınmayı hızlandıracak adımlar atacaklarını belirtiyorlar.
Türkiye dikkatle Yoksulluğu ve Yoksullaşmayı takip ediyor!