Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomi iyi gidiyor, büyüme yaşıyoruz, daha da büyüyeceğiz” dediği tüm tespitleri doğru, bunun aksini inkar edenin ya aklı yoktur, ya da mantığı.
Ben de ilk başta akılsızlar ve mantıksızlar arasındaydım, ta ki geçtiğimiz hafta aklı başında bir işinsanının basın toplantısına katılana kadar.
Petrofer’in sahibi, işinsanı, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) eski başkanı, Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Başkonsolosu da olan Tamer Taşkın, İzmir Medya Platformu üyesi gazeteci ve yazarlarla bir araya geldi.
Taşkın önemli bir işinsanı, madeni yağlar üreten bir fabrikası var, üretiminin yüzde 80’ini yurt içine, yüzde 20’sini yurt dışına satıyor, en büyük tedarikçisi Ereğli Demir Çelik İşletmesi, Başkonsolos olduğu için Güney Afrika’yı çok iyi biliyor, oraya da ürün satıyor, Türk işinsanlarına Afrika’nın potansiyelini anlatıyor, ticaret yapmaları için yol gösteriyor, teşvik ediyor.
Dedi ki; “Bizim işlerimiz hep iyiydi, hala iyi, korona döneminde hiç işçi çıkarmadım, hatta işçi aldım, bugünlerde yine işçi alacağım, asgari ücretin üzerinde maaş veriyorum. Üstelik daha da büyüyeceğiz, pandemiyle birlikte tedarik zincirinde yaşanan kırılma ülkemize yeni fırsatların kapısını açtı, Türkiye tedarik merkezlerinden birine dönecek ve bu durum bize yüzde 20 büyüme olarak dönecek.”
O zaman anladım ki Türkiye’de fabrikatörlerin işleri tıkırında, hiç bir şekilde zarar etmiyorlar; hammaddeyi bulup üretim yapıyor, bu maddelere zam gelirse onlar da maliyete ekliyor, ürettiği malı tedarikçisine yeni fiyatla satıyor, bu arada işçiye maaşını sabit olarak ödüyor, buradan da kar ediyor.
İşte, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözünü ettiği büyüme ve ekonomik gelişme bu, yani vatandaştan söz etmiyor, fabrikatörleri anlatıyor.
Dün Manisa’nın yerel televizyonu ETV’de arkadaşım, tecrübeli programcı Belgin Koçak’ın ‘Başkanlar Konuşuyor’ adlı programına konuk olarak aldığı DEVA Partisi Kula İlçe Başkanı Nurettin Biçer’in konuşmasını dinleyince ak koyun, kara koyun ortaya çıkmış oldu.
Bakın Biçer ne dedi: “Doğma büyüme Kulalıyım, 20 yıldır işveren olarak Kula Küçük Sanayi Sitesi’nde kasa ve tanker üretiyorum, Kula’dan başlayarak 81 vilayetimize ve yurt dışına ürünlerimizi satıyoruz, ama ben hayatımın hiç bir döneminde son 7 aydır olduğu kadar zarar etmedim. 2015 yılına kadar her şey çok iyiydi, çiftçi, esnaf, vatandaş olarak hepimiz kazandık, sonra çok sıkıntılı bir döneme girdik, ben aynı zamanda çiftçiyim, toprağım var, ürettiğim para etmiyor, tarlada kalıyor, girdi maliyetleri yükseliyor, ama ürettiğimiz para etmiyor, ben de ekimi, üretmeyi bıraktım, herkes bıraktı, o zaman kime kasa ve tanker satacağım, kimseye, o nedenle işlerimiz durdu.”
İşte, küçük esnafın, çiftçinin, işçinin durumu da böyle.
Demek ki neymiş; ekonomi zengine güzelmiş.
Aklınıza mukayyet olun
Sağlıkla kalın.
