DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Elektronik kültür iletişimde bir devrimdir

Yayınlanma Tarihi : Google News
Elektronik kültür iletişimde bir devrimdir

Elektrikle birlikte Dünya’da çok önemli gelişim ve değişimler yaşandı. Hiç kuşkusuz telgraf ve telefon yeni iletişim devriminin temelini oluşturuyordu. Uzun mesafeli iletişimler telgrafın ortaya çıkmasıyla birlikte mecburiyetten çıkmış bu durum karasal kule sisteminin inşasına ilham vermişti. Bu iletişim sistemiyle birbirine uzak bulunan iki yerleşim yerinin birkaç cümleden oluşan mesajları 4 saatin altında diğer tarafa ulaşabiliyordu. Demiryolunun bulunduğu her alana telgrafın da ulaşması başarılmıştı.

Elektrikli telgrafın fayda ve etkileri medya alanında da görülmüş ve gazetecilik pratiklerinin gelişimine katkı sağlamıştır. Bu da beraberinde iki tür gazetecilik akımını ortaya çıkardı. Bunlar fikir basını ve magazin basınıdır. İlki politik ve ekonomik haberlere yer verdi ve iş alemine seslendi. İkincisi ise dramatik, skandal dolu haberlere yer verdi ve büyüyen işçi sınıfının gündelik dünyasına seslendi. İki basın türü de yeni bir habercilik sistemine bağlandı.

Telgrafın en önemli yönlerinden biri de coğrafyaları birbirine yakınlaştırması oldu. Bu da beraberinde ticaretin gelişmesini sağladı.

Telgrafın gelişiminin ardından 19. Yüzyılda telefon ortaya çıktı. Telefonun telgrafa oranla en büyük özelliği sesli olmasıydı. Telgraf ardından da telefon yoluyla iletişimin daha uzağa, daha hızlı ve daha az efor harcayarak iletişimi daha cazip arayışlarını araştırmaya itti. Bu araştırma ve gelişmeler endüstriyel ekonomiye ve ona eşlik eden kentleşmeye uyumluydu. 20. Yüzyılla birlikte Düny7a yeni haberleşme ve ulaşım araçlarına sahne oldu. Ulaşım araçlarından bisiklet, otomobil ve uçak icat oldu. Bu kültürel kimliği ve bilgiyi yerelden evrensele taşıdı. 20. Yüzyıl aynı zamanda köprü, kanal, tünel ve büyük kamu yatırımlarının zirve yılıydı. Şehirlerin elektriklendirilmesi demiryolu ulaşım

20. Yüzyılla diğer bir deyişle elektronik devrim süreciyle birlikte büyük aşama kat eden ve çağ atlayan sektörlerin başında gelenlerden biri de sinemaydı. Kinetoskopun her ne kadar 1893’te icat edilmesiyle sinema alanında 15 saniyelik ve siyah beyaz kısa filmler kendini göstermiş olsa da 1905 yılında başlayan hikayeli ve hareketli film üretimi süreç içerisinde kendini daha da ileriye taşıyarak 19. Yüzyıl sonu itibariyle kentleşmenin gelişmesiyle yerini insanların eğlence alışkanlıklarının farklılaşmasına ve kitleselleşmeye bıraktı.

Sirkler, sinema salonları, müzeler, eğlence parkları ve at yarışları endüstrinin eline geçen dinlenme etkinlikleri arasındaydı. Köylerden kentlere göç ile birlikte bireyler toplumsal varlığın bir türünden diğerine radikal bir şekilde geçmekteydiler. Star kavramı sadece sinemada değil spor alanında da görülmekteydi. Özellikle futbolda Maradona, Müller, Pele ve diğer diğer futbol sahasının starları peşlerinden büyük bir kitleyi kendilerine hayran bırakıyorlardı. Fotoğraf ve sinema gibi yeni teknolojiler starların aynı anda farklı yerlerde olmasını sağladılar. İnsanlar yazdıkları mektupları starlara gönderebilme mutluluğuna ulaştılar.

1920’lerin sonunda gelişen radyo insanlara görsellik dışında aradıkları her imkanı sunmuştur. 1932 yılında BBC ile düzenli TV yayınları başlamıştır. 1950’de plaklar yaygınlaşmış, 1969’da telekomünikasyon için uydu kullanılmaya başlanmış, 1970’de video kasetler yaygınlaşmıştır. 1946’lı yıllardan itibaren kullanılmaya başlanan elektronik hesap makinesi ve diğer benzeri araçlar zaman içerisinde yerini geliştirilmiş bilgisayar teknolojisine bırakmıştır. Tüm bunların ışığında insanların adeta vazgeçilmez tutkusu ve kullandığı araç olan cep telefonları hızla yaygınlaşmış, internet ağları bulunduğumuz dönemde her alana yayılma hızına kavuşmuştur.

YORUM YAP