Bugünlerde “Komedyen” deyince kimden bahsedildiğini bilmeyen yok.
Bir komedyenin günün birinde bir ülkenin başına geleceği kimin aklına gelirdi!
Bu dünyada olmayacak iş yok, ama ona komedyen değil de, palyaço mu demeliyiz, bu palyaçolara hakaret olur mu, bilemedim.
Komedyen ile palyaço arasında çok da bir fark yok aslında, temel görevleri insanları güldürmek.
Hem sadece güldürmek de değil; güldürürken düşündürmek, düşündürürken doğruyu, güzeli, iyiyi göstermek ve hayatı öğretmek.
Oysa bu palyaçonun işine saygısı yok, halkına sevgisi yok, vicdanı yok, gözünü kan bürümüş, savaş ve ölümü isteyenlerin esiri olmuş.
Bu palyaço Amerika’nın kirli oyununa alet olmaktan, maşa olarak kullanılmaktan bir adım bile geri gitmiyor.
Amerika, ezeli rakibi Rusya’yı çevresindeki ülkelere üsler kurarak çembere almaya çalışıyor, Rusya da haklı olarak bu duruma tepki gösteriyor.
Ve Amerika Başkanı açık açık savaşın devam etmesini istediklerini, bunun için gerekli silah ve para desteğini vereceklerini söylüyor.
Amaçlarının ne olduğunu da söylüyor; Rusya’nın zayıflaması, ekonomik gücünü yitirmesi, etkisiz hale gelmesi.
Palyaço bu hedefe hizmet etmek için var gücüyle çalışıyor, hem kendi, hem de kardeş ülke halkının birbirini öldürmesine göz yumuyor.
Dünün palyaçosu, bugünün katili yüzündeki boyaları silmiş, savaş kamuflajını giymiş, halinden memnun görünüyor.
Bu savaş bittiğinde, yeterince kan döküldüğünde, ruhlar göğe yükseldiğinde palyoçanın da işi bitmiş olacak.
Ve artık saygıdeğer palyaçolar gibi sevgiyle anılmayacak.
Amerika’nın şarlatanı olarak tarihe geçecek.
İnsanlık ona gülmeyecek, suratına tükürecek.