Restorasyon ciddi bir iştir; restorasyonda işin aslı eski yapıların formunu bozmamaktır. Çünkü amaç, tarihin bir döneminin yapılarını, aslına sadık kalarak gelecek nesillere aktarabilmektir. Restorasyon; eski, tarihi, otantik ve özgünlük değeri olan eserlerin, aslına uygun olarak, asli malzemeden, asli yapım tekniğinden ve özgünlüğünden faydalanarak, mümkün olduğu kadar az müdahale ile koruyarak onarılmasıdır
Turizm sektöründe restorasyon önemli; çünkü tarihi eserlerin özgünlüğü turistleri çekiyor. Bundan daha önemlisi, tarih kitaplarında o dönemlere ilişkin anlatımların canlı tanığı olan yapıların ziyaret edilmesiyle bilgi hafızalarda daha kalıcı olabiliyor; işte bu nedenle özellikle turizm ve kültür gelişiminde restorasyonların önemi büyük.
Restorasyon bir anlamda tarhi yapıların ihya edilmesi demek; bir başka ifadeyle ‘gençlik iksiri’ demek… Restorasyon zamanın ve diğer etkenlerin etkisinden kurtularak yapının yeni bir hayata başlaması demek. Restorasyonla yapıdaki bozulmalar durdurularak ömrünün uzaması sağlanmış olur. Yani restorasyon yıpranmasını durdurur ve zamana karşı koyma gücünü kazandırır. . Basit anlamda eski bir yapıda bozulmuş, yıkılmış olan yerleri, bölümleri aslını bozmayacak bir biçimde onarmaktır.
Bu nedenle iyi restorasyonun asli unsuru aslına bağlı kalmaktır.
Türkiye’ de bu konuda çok başarılı örnekler var. Ama öte yandan başarısı örneklere de rast gelinebiliyor.
İşte Kastamonu Nasrullah Camii’ne yapılan restorasyon ilk resim, diğeri eski hali:
Aynı camideki diğer restoran örneği:
Restoran konusunda Türkiye’ de yapılan belki de en kötü işçiliklerden biri Aspendos’ ta;
Aspendos’da tiyatronun koyu gri renkteki asıl mermerin boş kısımlarına beyaz mermerler kullanıldı.
Başka örnekler verelim:
Gaziantep’in Araban ilçesindeki Roma Dönemine ait Septimus Severus Köprüsü:
Antalya Korkuteli’ndeki 800 Yıllık Selçuklu eseri Alaaddin Cami Taç kapısı: