DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Türkiye’de diyabet artış hızı Avrupa’dan 3 kat daha yüksek

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Türkiye’de diyabet artış hızı Avrupa’dan 3 kat daha yüksek

Ülkemizde toplum sağlığı ve diyabet hastalığından korunmaya dönük yaptığı etkili farkındalık çalışmalarıyla bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası projeyi hayata geçiren Türkiye Diyabet Vakfı, D 2020: Vizyon ve Hedefler Programı Sonuç Raporuna dair önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye Diyabet Vakfı’ nın diyabetli hastanın bakım, izlem ve yaşam kalitesinin artırılması için yol haritasını değerlendirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Avrupa Bürosu, Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), Sağlık Bakanlığı ve 24 meslek kuruluşunun katılımıyla 2010 yılında “DİYABET 2020;VİZYON VE HEDEFLER” projesinde Türkiye’de diyabet artış hızı Dünya dan iki kat, Avrupa’dan 3 kat daha yüksek olduğu ifade edildi.

Konuyla ilgili açıklamalar yapan uzmanlar diyabet hastalığına dikkat çekerken diyabet alanında etki mekanizmaları ve etkinlik oranları birbirinden farklı onlarca yeni ilacın pazara girdiğini, ancak yeni pazara giren ilaçların büyük bir bölümünün ülkemizde bulunmadığını söyledi. Mevcut bazı ilaçların endikasyon dışı ve gereksiz yere aşırı kullanımının devletin ilaca yaptığı ödeme yükünü artırdığını ve bu nedenle hastanın yeni tedavi seçeneklerine ulaşımını engellediğini paylaştılar.

Bilişim Çağına Hızlı Ayak Uydurabilirsek Diyabet Kontrolünde İşimiz Kolaylaşabilir

Prof. Dr. Mustafa Kemal Balcı, hızlanan internet uygulamalarıyla hem hastaların hem diyabet sağlık ekiplerinin online eğitimlerinin geliştirilmesinin bu sorunla mücadeleye destek olacağını belirtti. Online sağlık danışmanlık hizmetlerinin aktif ve doğru bir şekilde yürütülmesinin alt yapısının hızlıca oluşturulması gerektiğini söyledi.

Türkiye’de ülkemize özel maliyet-etkinlik analizleri ve sağlık ekonomi çalışmalarına ihtiyaç vardır

Prof. Dr. Hasan İlkova’nın açıklamalarına göre ‘Diyabet ve komplikasyonları, yüksek tıbbi maliyetler, üretkenlik kaybı, erken ölüm ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açarak önemli derecede ekonomik yüke neden olmaktadır.” İlkova, ‘maliyetin’ önemli kısmının komplikasyonlar(görme sorunları, böbrek yetmezliği, kalp-damar hastalıkları, ayak-bacak amputasyonları) olduğunu vurguladı. ”Yani bu hastalık kontrol edilebilirse maliyeti azalır. Yeni tedaviler/cihazlar/programlar hastalara fayda sağlıyor, hastalığın direkt veya dolaylı maliyetlerine kısa/orta/uzun vadede pozitif etki yapıyorsa, doğru sağlık teknolojileri değerlendirme yöntemleri ile analiz edilerek hastanın tedavi seçeneklerine dahil edilmelidir.” dedi.

Teletıp uygulamaları ve dijital diyabet eğitiminin önemi, Covid 19 pandemisi sayesinde bir kez daha anlaşılmıştır

Prof. Dr Selçuk Dağdelen ise teletıp konusuna değindi.

Teletıp, gerçek tıbbın yerini alamaz. Fakat kronik hastalık yönetiminde hasta uyumunu arttırabilir, kronik hastalık önleme programlarında yararlı olabilir. Teletıp uygulamaları için mevzuat boşluğu dolayısıyla hukuki ve etik kaygılar vardır. Glisemik kontrolsüzlüğün şiddetli olduğu kritik hastalık ve hastalarda hastaneye yatışı gereken diyabetliler için “geçici” sensör ve pompa geri ödemesi, makul bir seçenek olarak mutlaka geri ödeme açısından değerlendirilmelidir.

Çocukluk çağı diyabetinde çağın gerisindeyiz

Prof Dr İlknur Arslanoğlu ise konuylailgili paylaşımında, ‘‘Çağı yakalamak, hatta gelişmiş toplumların ötesine de geçerek örnek bir bakım programı oluşturmak ülkemiz için bir hayal değildir’’ dedi. ”Ülkemizde insülin kullanan çocuk diyabetlilerin sayısının 20-25 bin civarında olduğu düşünülmektedir. Bu nisbeten küçük fakat önemli grubun uygun denetleme koşulları yaratılarak en gelişmiş diyabet teknolojilerinden yararlanmasının, çocuk endokrin merkezlerinde yeterli diyabet hemşiresi, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog ve teknik destek elemanı içeren sağlık ekibi ile desteklenmesinin kısa, orta ve uzun vadede sayısız toplumsal yararları vardır.

Proje değerlendirme sonuçlarına göre Türkiye’nin diyabetle mücadelede başarılı olması için gereken bilgi birikimi, deneyim ve kaynakları vardır. ‘D 2020 projesiyle toplanan dokümantasyon, ülkenin diyabetle mücadelesinde önemli eksiklerin giderilmesi açısından stratejik veriler sağlamaktadır.’

 

YORUM YAP