Annemin babası Mersin Darısekisi köyünden Ali Dedem, 1914 yılında Seferberlik ilanı ile Yemen’e gitmiş ve bir daha geri dönememiştir, o tarihte 5 yaşında olan annem bir daha babasını görememiştir. Eşimin dedesi Tarsus Kayadibi köyünden Mehmet dedemiz de Kuvva-i Milliye Teşkilatı mensubu olup 1920 yılında Toros Dağlarında Fransız ve Ermeni kuvvetleri ile çarpışırken şehit olmuştur, o tarihte kayınbabam 15 günlük bir bebektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, on binden fazla şehidin kanı ve yüzbinlerce gazinin teri ile kurulmuştur, Türkiye Cumhuriyeti şehit ve gazilerimizin bize bıraktığı ve emanet ettiği bir mirastır.
Sakarya ve Dumlupınar başta olmak üzere 28 ülkedeki şehitliklerde Türk, Kürt, Zaza, Çerkez, Arap, Sünni ve Alevi, Hanefi, Şafi, Hristiyan Ortodoks Türk ayırımı olmadan hepsi de vatanımız uğruna canlarını feda etmişlerdir. Dumlupınar Şehitliğinde Yozgat ile Tunceli’nin yiğitleri yan yana yatıyorlar. Son yıllarda ülkemizi bölmek için çeşitli oyunlar oynanıyor, bağımsız bir Kürdistan hayali peşinde senaryo hazırlanıyor, her Türk’ün bir Kürt hısımı, her Kürd’ün de bir Türk kirvesi vardır, ülkemizde Kürt sorunu yoktur, P.K.K. sorunu vardır.
Kürt kökenli kişilerin rahat ettiği, ayrıma tabi tutulmadığı, Cumhurbaşkanlığı dahil ülkemizde en yüce makamlara kadar geldikleri tarihi bir gerçektir oysa Suriye’de, Saddam döneminde Irak’ta ve İran’da Kürt kökenlilerin resmi makamlarda görev alması bile yasaktır.
Güney Doğu Anadolu’da bir Kürt Devleti kurma planı A.B.D. ve İsrail’in projesidir, Manisa’da konuştuğum Kürt kökenli dostlarım: ” Bizler, Manisa’yı terk ederek Güney Doğudaki şehrimize, köyümüze gitmeyiz. Burada kardeşçe yaşıyoruz, kızımızı bir Türk ile evlendirdik, burada yatırım yaptık, biz birbirimizden ayrılamayız.” diyorlar. benim küçük amcamın hanımı Bitlisli Kürt Hasan’ın kızıydı, büyük bacanağımın babası Osmaniyeli bir Yörük, annesi ise Mardinli bir Kürt’tür, biz geçinip gidiyoruz, size ne oluyor?
Kim ki bu vatanın bölünmesini istiyorsa vatan hainidir, Atalarımızın, dedelerimizin bizlere emanet ettiği toprakları bir Şartla hainlerle paylaşırız, toprağımızdaki mezarlar onların olsun, leşlerini gömsünler, toprağın altı da üstü de bizimdir.
ATA’SINI BİLMEYENLER BABASINI DA BİLMEZLER.