ARAYA CAMLAR GİRDİ
Siz, dün akşam tramvayda yanınıza oturduğum beyefendi değil misiniz? Hani oturmadan önce de, oturduktan sonra da yüzü hep, vücudunun bir kısmıyla beraber cama doğru dönük olan beyefendi? Çok küçük göz hareketleriniz ele veriyordu sizi ve aslında yüzünüz cama doğru dönük olsa da b...
TRİBÜNE OYNAMAK
Aslında yakın zamana kadar bir futbol terimiydi tribünlere oynamak. Ama şimdi herkes tribünlere oynuyor, farkında mısınız? Kurumlar tribünlere oynayan yöneticilerle dolu. Bakan, vali, rektör, genel müdür… Tabii imam, cemaat meselesi. Yöneticisi tribüne oynayan kurumun en alttaki ...
YİNE AYLARDAN AĞUSTOS
“Aylardan Ağustos günlerden Cuma, Gün doğmadan evvel iklimi Rum’a ” Sedalarının sahibi şair Yıldırım Niyazi Gençosmanoğlu’ nun ebediyete irtihalinin üzerinden tam 28 yıl geçmiş. ( 21.Ağustos.1992) Onu eserleriyle tanıyıp, destanlarının birçoğunu ezberebilenler...
PINAR’LARIMIZ KURURKEN
Kaç defa denediysem de yazmayı beceremedim. Kelimeler çıkmadı ki yüreğimden klavyeye dökülsün. Göz pınarlarımız da kurudu artık, haberi duyunca ağlayamadım bile. Bu yüzden kusuruma bakmayın öyle, savruk devrik cümlelerimin kusuruna. Yazıldığı mevsime, güne bakın ve okuyun gitsin....
PATLAYAN FİŞEKLER, SİLAHLAR VE EKSOZLAR
Adam, bütün dikkatini topladı. Ayaklarının ucuna basa basa yürüdü biraz. Sonra daha da sessiz olması gerektiğini düşündü. Parmakları bile hiç yere değmemecesine birkaç adım daha attı. Bir tıkırtı, bir hışırtı bile bozmaya yeterdi o insicamı. Sonra diz çöktü, secde eder gibi. Bir ...
İYİLİĞİN BULAŞICI GÜCÜ
Yıllarını kurumlarda görev yaparak geçirdikten sonra, emekli olup da klavye başına geçsen bile kurumlar bırakmıyor seni. Durumlarıyla, sorunlarıyla diziliyorlar karşına ve sanki başka şeyler yazarsam onları görmezden gelir de yıllarıma ihanet ederim gibi rahat vermiyorlar. Bu yüz...
TAMAM MI?
Önce söz vardı! Âlemlerin kendisi için yaratıldığı. Salına salına gezer, imrenilerek bakılırdı kendisine bu âlemde. Lüzumsuz bir harfini bile kullanmaz, çekinirdi. Gerektiğinde, sadece gerektiği kadar. Ne bir eksik, ne bir fazla. Bu yüzdendi belki ağırlığı. Saygınlığı, itibarı… Â...