İktidarın bir süre öncesinde ‘monşer’ hitabına muhatap alınan Dışişleri camiasına Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kanun teklifine Gelecek Partisi-Saadet Partisi Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç.Dr. Selçuk Özdağ’ dan eleştiri geldi.
Selçuk Özdağ, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifini eleştirerek, “Sayıştay’ın bile denetleyemeyeceği ve başında da Dışişleri Bakanının olacağı söz konusu vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü nasıl denetleyecek?” dedi.
‘Dışişleri’ne bir de Ticari İşletme Misyonu Veriliyor?’
İktidarın, TBMM’yi noteri gibi gördüğünü savunan Doç.Dr.Selçuk Özdağ, söz konusu teklif kanunlaşırsa, Dışişleri Bakanlığı bütçesinden hemen 10 milyon TL’nin vakfa aktarılacağını ifade etti, “Dışişleri Bakanlığımız gibi saygın ve kadim bir kurumumuza yan yollardan ticari işletme misyonu veriliyor.” dedi.
İlkesel olarak kanunla ve devletin bizzat kendisinin veya kuruluşlarının vakıf kurmasının, vakıf kültürüne ve anlayışına uymadığını dile getiren Özdağ, “Vakıfları, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü denetliyor. Peki Sayıştay’ın bile denetleyemeyeceği ve başında da Dışişleri Bakanının olacağı söz konusu vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü nasıl denetleyecek?” diye sordu.
‘Dışişleri Kupon Arazi Kovalayan Bir Yapıya Mı Dönüştürülüyor?’
Gelecek Partisi-Saadet Partisi Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç.Dr. Selçuk Özdağ Konuyla Meclis’ te basına yaptığı ve twitter sayfasında da paylaştığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
”Koskoca hariciyemizin başındaki istihbaratçı zata ve liderine, bir an evvel abartılı algı operasyonu ve hayal mahsulü editlerden kendilerini azade edip gerçek dünyaya ve aklı selime dönmelerini salık veririm. Düşünsenize Dışişleri gibi geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, ağırbaşlı ve ülkesinin menfaatleri için diplomasi yürüten bir kurum ve onun personeli, ihale takip eden, al-sat yapan, muhasebe kayıtları ile meşgul olan, kupon arazi kovalayan bir yapıya dönüştürülüyor. Yahu koskoca kurumu ve bu insanları niçin bu duruma düşürüyorsunuz? Büyükelçiler ve misyon görevlileri pazarlamacı mı, satış elemanı mı? Bu insanlar ülkeyi mi temsil edecekler yoksa araç kiralama firması mı kovalayacak. Bunun ne Devlet ciddiyeti ile ne de ülke menfaatlerini öncelemekle bir ilgisi var. Bunun olsa olsa alışkanlık haline getirdiğiniz devleti ve kurumlarını işlevsizleştirme, içini boşaltma, liyakatsiz yandaşlarla kadroları şişirme, yeni rant alanları oluşturma ve hikayenin sonunda denetimsiz bir paralel bir devlet kurup cep doldurup mal mülk depolama ile ilgisi vardır. Sizler devlet falan yönetmiyorsunuz, sizler kuşandığınız devlet zırhı ile halkın karşısına bir gulyabani gibi dikilip menfaat ve ikbal devşiren bir güruhsunuz…”