Küresel Gazeteciler Konseyi Manisa İl Temsilcisi ve Demokrat Gaeteciler – Yazarlar Derneği Başkanı Hakan Özen 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yılında yapmış olduğu açıklamada, “FETÖ terör örgütünün başımıza dayatmak istediği darbe girişimi ve Türkiye’yi karanlığa boğmak isteyen diğer hain girişimlerin başını ezmenin öncelikle yolu emperyalizmle mücadelede kararlı olmaktan ve FETÖ’yü defederken diğer yapılanmalara yol vermemekten geçmektedir” dedi.

“Türkiye’de yaşanan her darbe ve darbe girişimlerinin ve de FETÖ terör örgütü tarafından 15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişiminin arkasında ABD ve onun yerli işbirlikçileri olduğunu kaydeden Küresel Gaeteciler Konseyi Manisa İl Temsilcisi ve Demokrat Gazeteciler – Yazarlar Derneği Başkanı Hakan Özen emperyalizmle kararlı bir şekilde mücadele edilmedikçe ve 15 Temmuz darbe girişiminden ve yaşananlardan ders alınmadıkça Türkiye’nin hain girişimlere karşı tehdit altında olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin darbeli yıllarını ve süreci çok iyi okumak gerektiğine vurgu yapan Özen sözlerini şöyle sürdürdü, “Geçmişte yaşananları bilmeden gelecekte bizleri bekleyen tehlikelere ve sürece karşı hazırlıklı olamayız. Türkiye Tanzimat’tan bu yana önündeki engellerle boğazlaşarak bugünlere geldi. Bu boğazlaşmanın bir neticesi olarak türemiş sorunlarımız var hala. Türkiye dönüştükçe, aslında kendi oldukça bu sorunların üstesinden gelecektir. Tarihin, hayatın ve çağın gerçekleriyle kendi gerçekliğini bütünleştirdiği ölçüde Türkiye muazzam bir enerji pompalayacaktır. Bu büyük akıntıya dahil olanlar ise kazanacaktır. 1960, 71, 80 darbesi 28 Şubat postmodern darbesi, e-muhtıralar ve son olarak 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşayan ülkemiz açısından bundan sonraki süreç çok önemli olup ne pahasına olursa olsun 80 Milyon Türkiye öncelikle kendi öz benliğine ve değerlerine sahip çıkmalıdır. Zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birliğine, bütünlüğüne sahip çıkma zamanıdır. Türkiye gerçek bir hukuk devletidir. Türk Silahlı Kuvvetleriyle, Polis Teşkilatıyla, Milli İstihbarat Teşkilatıyla, Yargısıyla, Basınıyla ve 80 milyon her kesimden vatandaşıyla daha özgür, daha zengin, daha demokrat, daha müreffeh ülke olma yolunda asıl mücadele bu süreçten sonra daha da kararlı şekilde devam edecektir.”

“Kamplaşmaya, kutuplaşmaya ve çeşitli kavga, kargaşa ortamına mahal verilmeden demokrasiye, millet iradesine bağlı tüm vatandaşlarımızın ortak temennisiyle üreten ve kendi kendine yeten Türkiye hedefi artık çok daha yakındır” diyen Küresel Gazeteciler Konseyi Manisa İl Temsilcisi ve Demokrat Gazeteciler – Yazarlar Derneği Başkanı Hakan Özen, “Daha güçlü Türkiye’yi inşa etmenin başlıca şartları da geçmişten ders almaktan, liyakata ve ehliyete sahip çıkmaktan, kuvvetler ayrılığı ilkesini gözetmekten ve de en önemlisi FETÖ’yü defedip yeni yapılanmalara geçit vermemekten, Devlet içinde devlet oluşumlarına izin vermemekten geçmektedir” ifadesinde bulundu.

“Emperyalizmle ve Türkiye’yi tehdit eden yapılanmalara karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin kurucusu ve büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı ve mücadelesi yol göstericimiz olmalıdır” diyen Özen, “Büyük önderimiz Atatürk’ün emperyalizmle ve Cumhuriyet’in kuruluşundan bu güne FETÖ ve benzeri yapılanmalara karşı tavrında ne kadar haklı olduğu günümüzde de net bir şekilde görülmüştür. Muassır medeniyetler seviyesine yükselme mücadelesinde Cumhuriyet’in değerlerine sımsıkı bağlı kalınmalıdır. İfadelerime son verirken yine büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizimle ve ülkemizi tehdit eden yapılarla mücadelesinden anekdot paylaşmak istiyorum; Üçü-beşi geçmeyen oyunlar ile dünyayı esir almaya çalışan sömürücü devletlerin, ülkemizin de yer aldığı coğrafyada yüzyıla yakın bir süredir oynadığı oyunu, dönemin faşist ve de yayılmacı politika izleyen İtalyan lider Mussolini üzerinden Atatürk Nutuk’ta: “İnkılabımızın tam dönüm anında topraklarımıza göz dikerek saldırmak isteyen düşmanın, dini ele alarak birçok fitne ve fesatla halkı kandırmaya kalkıp, türlü entrikalar çevirmekten çekinmeyeceği de muhakkaktır. Biliyor musunuz ki Mussolini peşindekilerle buraya gelirse nasıl gelecektir? Önünde siyasi istikbal peşinde koşan dervişler, hacılar, hocalarla gelecektir, elinde silah olarak kullanacaktır. Gerçek Din adamlarını bunlardan ayırıyorum” diyerek özetlemiştir.

Yine bir başka anekdotta, Emperyalizmin ilk hedefinin neresi olduğunu, Kurtuluş Savaşı sırasında 10 Ağustos 1920’de Afyon’da subaylara yaptığı konuşmadaki şu sözleri ile açıklamaktadır: “İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii olarak evvela onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Mütareke şartlarının tatbikatı ile silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeye gayret etiler. Ordumuzu tamamen lağvederek, milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar. Her halde ordu, düşmanlarımızın birinci hedefi oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta, engeller ve müşkülat kalmaz.”

“Tüm bu anekdotlar ve beneri yaşanan kahramanlıklar, ister büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının destansı mücadelesi, ister 15 Temmuz gecesi darbeye karşı koyan kahraman Türk milletinin topyekun vatan savunması bizlere en büyük örnektir” diyen Küresel Gazeteciler Konseyi Manisa İl Temsilcisi ve Demokrat Gazeteciler – Yazarlar Derneği Başkanı Hakan Özen sözlerini şöyle sürdürdü; “Demokrat Gazeteciler ve Yazarlar Derneği olarak Bir kez daha net ve gür bir sesle diyoruz ki; gün milli birlik ve beraberliğine sahip çıkma, Cumhuriyet’in değerlerine sımsıkı bağlı kalma günüdür. Gün Türkiye’yi tehdit eden her türlü oluşuma karşı mücadele etme ve geçit vermeme günüdür. Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yılında tüm darbeleri ve darbe girişimlerini şiddetle kınıyor, Şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, Gailerimizin ve kahraman Türk milletine şükranlarımızı sunuyoruz.”