“BU TRAJEDİ, SADECE AZERBAYCAN HALKINA DEĞİL, TÜM İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ EN AĞIR SUÇLARDAN BİRİDİR”
“Hocalı Soykırımını yapanların uluslararası mahkeme önünde adalete teslim edilmesinin zamanı…” Bu sözleri Azerbaycan Milletvekili, Tarih Bilimleri Felsefe Doktoru Melihat İbrahimgızı Hocalı Soykırımın’ın 30. Yıl dönümü ile ilgili konuşurken dedi.
Onun sözlerine göre, yirminci yüzyılda insanlık için en utanç verici olaylardan biri, 26 Şubat 1992’de Ermeni Nazi Sovyet Ordusu’nun 361 motorlu piyade tümeninin desteğiyle gerçekleşen Hocalı soykırımıydı: “Ermeni’lerin tarih boyunca farklı zamanlarda Azerbaycan halkına zulüm etmişler. Ermeni çeteleri zaman zaman 20 asır boyunca Azerbaycanlılara karşı defalarca soykırım yaptılar.
Ermeniler, Azerbaycanlılara 1905, 1907, 1918 yıllarında soykırım yaptılar ve 120 bine yakın insan öldü. 1947 ve 1948 yıllarında Azerbaycanlılar ata topraklarından sürüldü, çıkarıldı. Oğuz Türkü toprakları olan şimdiki Ermenistan’dan 150 bine yakın Azerbaycanlı sürgün edildi.
Aslında Ermeni faşistlerinin emperyalist güçlerin desteğiyle işledikleri bu suç, 1805’ten sonra Kurakçay, Gülistan ve Türkmençay Antlaşması’ndan sonra hızlandı. Düşmanlıkları her seferinde farklı biçimler aldı. 1988’de tarihi topraklarında yaşayan 250.000 Azerbaycanlı bölgeden kovuldu ve Ermenistan mono-etnik bir devlet haline geldi. Dağlık Karabağ çevresinde 1988 yılında başlayan olaylar, köy ve kasabaların yıkılması, on binlerce masum insanın ölümü ve yüz binlerce Azerbaycanlının tarihi topraklarından sürülmesi ile sonuçlanmıştır.
“BU TRAJEDİ, SADECE AZERBAYCAN HALKINA DEĞİL, TÜM İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ EN AĞIR SUÇLARDAN BİRİDİR”
20. yüzyılın bir trajedisi olan Hocalı soy kırımı, saldırgan ve canice Ermeni politikasının sonucudur. Yirminci yüzyılın sonlarında gerçekleştirilen bu trajedi, sadece Azerbaycan halkına değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçlardan biridir. Hocalı Faciası Ermeni’lerin büyük Karabağ projesinin bir planı olarak hayata geçirildi. Hocalı Faciası’nın maksadı bir defalık olarak Azerbaycan Türk’lerinin gözünü korkutmak, darbe vurmak ve Karabağ’ı Azerbaycan’ın kontrolünden çıkarmaktı. Hem de işgal ettikleri Azerbaycan topraklarını Azerbaycan’ın talep edememesini planlıyorlardı. Nihayetinde, bu facia büyük bir soykırımdı. Birçok halkın tarihinde facialar, soykırımlar olmuş ama bu Hocalı Soykırımı görülmemiş vahşilikle hayata geçirilmişti.
Genel olarak, Hocalı soykırımı ile ilgili her bir detay ürkütücüdür. Hatta Ermeniler hayatta kalanlara karşı tamamen aşağılayıcı eylemlerde bulunmaları bile kimseye sır değil. Katil ettikleri insanların başlarının derisini yüzüyor, başlarını ve vücutlarının diğer kısımlarını kesiyor, çocukların gözlerini çıkarıyor ve hamile kadınların karınlarını kesiyorlardı. Saldırıda Hocalı’da yasaklanmış 5,45 kalibrelik fişek ve kimyasal silahlar kullanılmış. Bütün bunlar, Ermenistan’ın Cenevre Sözleşmesi’nin protokollerini ihlal ettiğini ve savaş kurallarını ihlal ederek sivillere karşı soykırım yaptığını teyit etmektedir.
Rusya, Gürcistan, İngiltere, Fransa, Almanya, ABD ve diğer ülkelerden gazeteciler ve yayıncılar Hocalı soykırımı karşısında dehşete düştüler. Uluslararası sözleşmeler ve evrensel yasalar, Hocalı trajedisi gibi soykırımları kınıyor ve kabul edilemez olduğunu söylüyor. 9 Aralık 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin rehberliğinde, Azerbaycan halkının BM Uluslararası Adalet Divanı’nda Ermenistan Cumhuriyeti’ne karşı dava açmak için her türlü yasal dayanağı vardır. Dünya Kamuoyu bilmelidir ki, bu suç sadece Azerbaycan halkına karşı değil, tüm medeni dünyaya ve insanlığa karşıdır. Bugün veya zamanında Ermenistan’da önemli devlet görevlerinde bulunanlar, Seyran Ohanyan, Serj Sarkisyan, Robert Koçaryan ve diğerleri, soykırımı gerçekleştiren kişiler olarak uluslararası mahkemede adalet önünde, cevap vermeleri gerekiyor. Suç cezasız kalmamalıdır!
Ermenistan’ın askeri-politik saldırganlığı dünya toplumu tarafından kınanmalıdır. Uluslararası örgütler ve dünya parlamentoları, Ermenistan Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’da işlediği savaş suçuna, Hocalı soykırımına ilişkin gerçek bir soykırım olarak uluslararası siyasi ve hukuki bir değerlendirme yapmalıdır.