Döviz kurunda gerçekleşen olağandışı artış sonrasında TÜRKSAT tarafından uydu kiralarında yapılan kur farkı artışı yerel TV kanallarını zora soktu.

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) adına Genel Başkan Mehmet Ali Dim imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, kur artışının uydudan televizyon yayını yapan sektör temsilcilerini yok olma ve ekran karartma ile karşı karşıya bıraktığına dikkat çekildi. Açıklama şöyle:

TÜRKSAT, şimdiye kadar televizyon kanallarından uydu kira ücretlerini dolar kurunu 7.5 liraya sabitleyerek alırken, Aralık ayından itibaren dolar kurunu önce 9 liraya, yeni yılın ilk ayı olan Ocak 2022 itibariyle de 11 liraya yükseltme yönündeki kararını yazılı olarak bildirmiş bulunmaktadır.

TÜRKSAT’ın yaşanan ekonomik gelişmelerden dolayı maliyetlerin artmasını gerekçe göstererek, uydu kiralarında uygulayacağı yeni kur nedeniyle Türkiye’de uydu üzerinden yayın yapan 150 dolayında yerel TV kanalı için bu karar ölüm fermanı niteliğindedir. Yeni yıl ile birlikte kur artışının yanında, tekrar belirlenecek asgari ücretten kaynaklanan maliyetler ile sektörün ayakta kalması mümkün değildir.

KAPANMA TEHDİDİ

Ekonomik darboğaz sektörün en önemli gelir kalemini oluşturan reklam verenleri de etkiledi. Bu nedenledir ki, reklam veren şirketler tanıtım ve medya kalemlerine bütçelerinde pay ayırmadı. Bunun sonucu olarak medya sektörü kaderi ile baş başa kaldı.

Birçok bakanlığın tanıtım ve bilgilendirmelerini ‘kamu spotu’ ücretsiz olarak yayınlatmaları da sektörün yarasına adeta tuz basmak gibi oldu.

Bu nedenle; TÜRKSAT’ın geçtiğimiz ay 2 megabite kadar frekans tahsisi sağlanan yerel televizyonlar için uplink ücretlerinde yaptığı yüzde 50 indirimde olduğu gibi, yerel televizyon kanallarının uydu bedellerinde de yeni bir değerlendirme yapması kaçırılmaz olmuştur.

SÜBVANSİYON ŞART

TÜRKSAT’ın acil olarak, ulusal yayın ve yerel yayın yapan televizyon kanallarına farklı bir bakış açısıyla bakması gerekmektedir. Yerel televizyonların kapanması ülkemizdeki çok sesliliğe, demokrasinin en önemli unsuru olan basına vurulmuş ciddi bir darbe olacağı gibi, yaratılan istihdam da sona erecektir. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı öncülüğünde tüm meslek örgütlerinin görüşü alınmak suretiyle, uydu kiralarında sübvansiyona gidilmesi veya bedelin düşürülmesi gibi çözümler üretilmesi zaruri hale gelmiştir.

RADYOLARIN TELİF SORUNU

Yerel radyoların yıllardan beri kanayan yarası olan telifler konusunda da acil olarak adım atılması gerekir. Meslek Birliklerinin yerel radyolara dayattığı günümüz ekonomik şartlarından uzak ve ödenebilir olmanın çok üstündeki telif bedellerinin daha makul düzeye çekilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı da hakem olarak devreye girmelidir.

Pandemi koşullarında neredeyse tamamen biten reklam gelirlerine rağmen, meslek birliklerinin telif ücretleri konusunda hiç olum adım atmaması, tam aksine yayıncı şirketleri yok etmeye yönelik girişim ve tavırları kabul edilemez.

Birçok sektör pandemi sürecinde karşılıklı anlayış, dayanışma ve işbirliğine karşın, meslek birliklerinin acımasız tutumu nedeniyle, yüzlerce yerel radyo yayını yapan şirket sahip ve yöneticileri hapis tehdidi ile karşı karşı bulunuyor.