Deprem bölgesinden dönerek Manisa’da parti yöneticileriyle değerlendirme toplantısı yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, enkaz kaldırma ve bölgenin iyileştirme çalışmalarıyla ilgili Hükümeti yeterli olmasıyla eleştirdi.

vegazete ‘den Tunay Aktaş’ ın haberine göre Özdağ, hükümet tarafından deprem bölgesine yeterli gıda ve çadır desteği sağlandığı açıklamalarına karşılık ‘Vallahi de yalan billahi de yalan’ dedi.

Gelecek Partisi İl Binası’nda İl Başkanı Nurten Onultmak, ilçe başkanları ve il yöneticileriyle değerlendirme toplantısında konuşan Selçuk Özdağ, “Liyakat yok, ehliyet yok, ahlak yok, organizasyon yeteneği yok, hukuk yok. Böyle bir devlet mi olur, böyle bir hükümet mi olur. Sonra diyor ki ben devletin sahibiyim. Devletin sahibi millettir. Size emanet olarak verdik. Ve kalkıyorlar milleti tehdit ediyorlar. Tuvalet yok, Nurdağı’nda tuvaletimizi yapacak yer bulamadık. Çadırlara ekmek yok, yiyecek yok kardeşlerim benim. Sayın Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli tehdit edeceğine, ‘Zaman geçsin keneleri üzerimizden atacağız’ denir mi. İnsan vatandaşına bunu söyler mi. Ahlaksızlar der mi, şerefsizler der mi. Eleştiri mi var. Gelin gözünüzle görün; işte çadırlarımız, işte konteynırlarımız, işte aş evlerimiz, işte bütün vatandaşlarımızı enkazdan çıkarttık. Bunu söyleyeceksiniz. Milllet vardı, hükümet yoktu. AFAD neredesin, Kızılay neredesin. Sayın Cumhurbaşkanı şu kadar yemek veriyoruz, şu kadar çadır diyor. Vallahi de yalan billahi de yalan” dedi.

HER ŞEYİMİZ GİTTİ BİZİM

Selçuk Özdağ, “Biz zamanında müdahale ettik diyor. Nasıl zamanında müdahale ettin sen. Aynı gün niye müdahale etmedin. 2. gün 3 bin asker görevlendirdin. Sen bizi aptal mı zannediyorsun. Ahmak mı zannediyorsun bu aziz milleti. Oraya çok çok sonra geldiniz. Şili’de en son gerçekleşen 8.2 şiddetinde depremde 500 kilometrelik ana hatta tesir etti ve 567 kişi öldü, 30 milyar dolar zarar gerçekleşti. Onbinlerce insan kaybımız, sadece 150 milyar dolar maddi zararımız var. O binaların içinde neler olup bittiğini bilmiyoruz.  Tarihi eserler, fotoğraflar, anılar. Her şeyimiz gitti bizim.

DEVLET SİZİN ÇİFTLİĞİNİZ DEĞİL

100 bin ev yapacakmış. 2019’daki TOKİ konutlarını yapmamışsın. Bana bir yıl süre verin diyor. Sana 21 yıl süre verdik, yapsaydın ya. Orman yangınları olur helikopter yok. Marmaris’te, Bodrum’da, Köyceğiz’de, Menteşe’de Muğla’daydım. Orman yangınları başladığında oradaydım.  2 gün boyunca helikopter gelmedi. 3. gün geldi helikopterler, uçaklar. Deprem sonrasına erken müdahale edemediler. AFAD diye bir kurum yok. AFAD’da müdahale edecek kişi ilahiyat mezunu. Orada mühendis olur. Devlet sizin çiftliğiniz değil.

YANLIŞLARA KİM GÖZ YUMDU

Sadece müteahhitleri tutuklama. Müteahhitler yanlış yapmış olabilir. Bu yanlışlara kim göz yumdu. Belediye başkanları, meclis üyeleri, imar müdürlükleri, çevre ve şehircilik bakanlığı. Bunlar göz yumdular. 5 kat imar verilmiş. Tanıdıklar geliyor, belediye meclisi karar alıyor ve oradaki imar bir anda 10 kata çıkıyor. Kim yaptı bu 10 katı, 20 daire birden fazlalaşıyor. Peki bu izni kim verdi. İtiraz eden çok az çıkıyor. Al gülüm ver gülüm. Buralarında denetlenmesi lazım. Zemin etütüne göre imarın belirlenmesi lazım.

BU YOKSULLUĞU BU ACILARI HAKETMİYORUZ

Çok önemli zayiatlar verdiğimiz Antakya’da, Hatay’da, Adıyaman’da, Malatya’da, Pazarcık’ta, Nurdağın’da müzeler yapılması lazım. Deprem müzeleri. Ders almamız için; ailelerin eşyaları orada görülebilmeli. Bütün Türkiye’ye diyeceğiz ki burası ders alma deprem müzesi. Bu yoksulluğu, bu acıları, bu partizanlığı haketmiyoruz. Zenginliği, özgürlüğü, mutluluğu hak ediyoruz. Türkiye’yi cennet yapacağız.”