DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Siber Güvenlikte Kimlik Altyapısının Güçlendirilmesi Gerekiyor!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Siber Güvenlikte Kimlik Altyapısının Güçlendirilmesi Gerekiyor!

2023 yılında siber güvenlik harcamaları önemli ölçüde artış gösterdi. Global siber güvenlik harcamaları, %12 artışla 180 milyar dolara ulaştı. 2019 yılında yaklaşık 4.1 milyar siber saldırı rapor edilirken, 2023 yılında bu sayı 6.7 milyara yükseldi. Son beş yılda siber saldırı sayısında da belirgin bir artış gözlemlendi. Bu rakam önceki yıl tahminlerini aşan bir tutar; yine de dünya genelinde şirketlerin ve kurumların sadece %5’inin tam anlamıyla korunduğu tahmin ediliyor.

Uzmanlar, siber saldırıların artan karmaşıklığı ve çeşitliliği nedeniyle, 2024 ve sonrasında da siber güvenlik harcamalarının artmaya devam edeceğini öngörüyor. Teknolojik yenilikler ve gelişen tehditler karşısında, güçlü bir siber güvenlik stratejisi oluşturmak her zamankinden daha kritik hale geldi.

Gartner’in 2024 için yaptığı siber güvenlik araştırmaları ve trend tahminlerine göre, siber güvenlik alanında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var. Bu araştırmalara göre, siber güvenlik liderleri, tehdit ortamının hızlı değişimi, beceri açığı ve bulut benimseme oranlarının artması gibi zorluklarla karşı karşıya kalacaklar.

Kimlik avcıları (phishers) Önemli Bir Tehdit

Siber Güvenliğe yönelik çalışmalar işletmelerin ve devletlerin dijital altyapılarını koruma konusundaki artan endişelerinden kaynaklanıyor.

Siber güvenlikte kimlik avcıları (phishers) öne çıkan önemli tehditlerden biri. Özellikle fidye yazılımı ve kimlik avı saldırılarında büyük bir artış yaşandı. Bu eğilim, siber güvenlik yatırımlarının önemini daha da vurguluyor.

Kimlik avcılığı, kullanıcıların hassas bilgilerini çalmak amacıyla sahte e-postalar, mesajlar veya web siteleri kullanarak yapılan bir siber saldırı türüdür. Bu tür saldırılar genellikle finansal bilgiler, kimlik bilgileri, kullanıcı adı ve şifre gibi hassas verileri hedef alır. Kimlik avı, tipik olarak, siber korsanların e-posta yoluyla kullanıcı veya şirket bilgilerini çalmak için kullandığı sosyal mühendislik tekniklerini tanımlar. Kimlik avı saldırıları en çok, kullanıcılar bunun olduğunun farkında olmadığında etkilidir.

Kimlik avcılığına karşı korunma yöntemleri şunlardır:

1-Eğitim ve Farkındalık: Kullanıcıların kimlik avcılığı saldırılarını tanıyabilmesi için eğitilmesi önemlidir. Şüpheli e-posta ve mesajların nasıl tespit edileceği konusunda bilgi sahibi olmak, saldırılardan korunmada ilk adımdır.

2-Güvenlik Yazılımları Kullanımı: Antivirüs programları ve güvenlik duvarları, kimlik avcılığı girişimlerini tespit etmek ve engellemek için kullanılabilir.

3-İki Faktörlü Kimlik Doğrulama (2FA): 2FA, hesap güvenliğini artırmak için ek bir koruma katmanı sağlar. Kullanıcı adı ve şifreye ek olarak, ikinci bir doğrulama yöntemi gerektirir.

4-Güvenli Bağlantılar: Güvenli web sitelerinin adreslerinin başında “https://” bulunur. Bu tür sitelere erişim sağlamak, verilerin güvenli bir şekilde iletilmesini sağlar.

5-Düzenli Güncellemeler: Yazılımların ve sistemlerin düzenli olarak güncellenmesi, bilinen güvenlik açıklarının kapatılmasına yardımcı olur.

6-Şüpheli Bağlantılara Dikkat: Bilinmeyen veya şüpheli e-posta ve mesajlardaki bağlantılara tıklamaktan kaçınılmalıdır. Bu tür bağlantılar genellikle sahte sitelere yönlendirebilir.

Kimlik avcıları, sosyal mühendislik tekniklerini kullanarak kullanıcıları kandırmaya çalışır. Bu nedenle, kullanıcıların bilinçli ve dikkatli olması, kimlik avcılığına karşı en etkili savunma yöntemlerinden biridir.

Siber Güvenlikte Kimlik Altyapısının Güçlendirilmesi Gerekiyor

2024’te siber güvenlik stratejilerinde ön plana çıkan bazı trendler ve stratejik planlama varsayımları şunlardır:

1-GenAI’nin Etkisi: 2024 yılında, Generatif Yapay Zeka (GenAI), siber güvenlik beceri açığını azaltmada önemli bir rol oynayacak ve 2028 yılına kadar giriş seviyesi siber güvenlik pozisyonlarının %50’sinde özel eğitime ihtiyaç kalmayacak. Ayrıca, GenAI’nin siber güvenlik davranış ve kültür programlarıyla entegre edilmesi, çalışan kaynaklı siber güvenlik olaylarını %40 oranında azaltabilir.

2-Siber Dayanıklılık ve Performans: Organizasyonların dijital ekosistemlerinin genişlemesi, hibrit çalışma düzenlemeleri ve tehdit ortamının sürekli evrimi gibi faktörler, siber dayanıklılığın önemini artırıyor. Siber güvenlik liderleri, güvenlik yatırımlarını bu değişikliklere uyum sağlayacak şekilde yönlendirmeli ve sürekli tehdit yönetim programlarına odaklanmalı.

3-Kimlik ve Erişim Yönetimi (IAM): Kimlik altyapısına yönelik saldırılar yaygın hale geldiğinden, siber güvenlik liderleri ağ güvenliğinden kimlik ve erişim yönetimine odaklanmaya başladı. IAM liderlerinin, kimlik hijyenini iyileştirmesi ve kimlik altyapısını geliştirmesi gerekiyor.

4-Üçüncü Taraf Siber Güvenlik Risk Yönetimi: Üçüncü taraf ortaklar, kuruluşların teknoloji ayak izinin büyük bir kısmını oluşturuyor ve bu ortaklar da siber güvenlik olaylarına maruz kalabiliyor. Bu nedenle, siber güvenlik liderleri, üçüncü taraf risklerini yönetmeye ve iş ortaklarını dayanıklılık odaklı kararlar almaya teşvik etmeye odaklanmalı.

5-Düzenlemeler ve Yönetmelikler: 2024’te artan düzenleyici yükümlülükler ve hükümet denetimleri, siber güvenlik stratejilerinin bir parçası olarak dikkate alınmalı. Özellikle veri gizliliği ve yerelleştirme gereksinimleri, organizasyonların uyumluluk süreçlerini yeniden düşünmelerini gerektiriyor.

Genel olarak, siber güvenlik liderlerinin 2024’te karşılaşacakları en büyük zorluklar arasında beceri açığı, hızla değişen tehdit ortamı ve bütçe kısıtlamaları bulunuyor​.

YORUM YAP