
Manisa’nın etkili sivil toplum kuruluşlarından Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, tarım topraklarının ve zeytinliklerin ranta kurban edilmesinin önüne geçmek için bir basın açıklaması yayımladı. Basın açıklaması Dernek Başkanı Ali Suat Ertosun imzasıyla topluma duyuruldu.
Basın açıklaması şöyle:
MANİSA KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA VE ÇEVRE DERNEĞİ’NİN 27 HAZİRAN 2026 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI
ZEYTİNE DOKUNMA
GELECEĞİMİZİ ÖLDÜRME
İşlem görmeden doğrudan tüketilebilen tek yağ olan zeytinyağı, aslında bir meyve suyudur. Değeri herkes tarafından bilinen, ancak üzerinde en çok hile ve siyaset yapılan bir gıdadır.
Öyle ki yıllarca memleketin öz evladı olan zeytin, üvey evlat muamelesi görmüş, hatta zamanında ‘Bitkisel Katı Yağ’ satan ülkeler, bize türkü yaktırıp, “zeytinyağlı yiyemem, basma fistan giyemem” diyerek, zeytinyağını ve onun yanında Milli Kuruluşumuz Sümerbank tarafından üretilen basmayı da küçümsetmişlerdir.
Uygun iklimde dağlarımızda ve ovalarımızda rahatlıkla yetişen bu kutsal meyve, 37.000.000 ha. olan tarım topraklarımızın 750.000 ha.’lık bölümünde yetişmektedir. Bunun en büyük nedeni iklim seçiciliğidir. Zeytin, -8 derecenin altındaki sıcaklıklarda donmaktadır. Bu nedenle Ülkemiz topraklarının çok büyük kısmı zeytin yetiştirmeye uygun değildir.
1939 yılında genç Cumhuriyetimiz tarafından 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunla koruma altına alınan tek bitki olan zeytin alanları, günümüzde madencilerin, jeotermal santrallerinin, turizm ve konut için arsa rantçılarının tehdidi altındadır.
Zeytin ve zeytinyağının önemi tüm dünyada her geçen gün daha çok anlaşılmaktadır. İçerdiği vitamin ve antioksidanlar sayesinde, gıdanın yanı sıra asırlardır ilaç olarak da kullanılmaktadır. Artan dünya nüfusu ve ekonomik refah zeytinyağına olan talebi sürekli arttırmaktadır.
Barışın ve kardeşliğin simgesi olan ve insan katliamı olmazsa binlerce yıl yaşayan bu ölmez ağaç zeytin, ülkemizde on binlerce ailenin geçimini sağlamaktadır. Ülkemizde mevcut 200.000.000 ağaç zeytinin, yaklaşık 23.000.000 adedi Manisa’mızda bulunmaktadır.
Zeytin, geçmişin ve geleceğin bitkisidir. Zeytin üretimi yapılabilecek alanlar, Türkiye’de ve dünyada son derece sınırlıdır. Bu alanların ve üreticinin korunması başta Devletimiz olmak üzere herkesin, gelecek nesillere karşı, “ama, ancak” demeden, mazeret ve neden üretmeden birinci derecede asli görevidir.
Zeytin ağacı bu kadar önemli ve değerli iken, 1939 yılında çıkarılan 3573 sayılı Kanun, 23 yıllık AK Parti iktidarında 11 kez delinmeye çalışılmıştır.
Son olarak insan aklıyla ve bilimle alay edercesine, zeytin ağaçları başka yere taşınmak ya da kesilen ağaç kadar başka yerde ağaç dikmek koşuluyla, zeytinliklerin madenlere açılması meclis gündemine getirilmiştir.
Buradan Meclisteki tüm vekillere çağrımızdır;
Kamu, yani halkın 1. önceliği ve yararı beslenmedir. Kamu yararı kisvesi altında, iklimiyle değerli tarım topraklarının ve zeytinliklerin ranta kurban edilmesi, bu millete ve gelecek nesillere karşı işlenmiş suçtur. Bu suça ortak olmayın. Gıda egemenliği olmayan bir ülkenin geleceği olamaz.
Bu arada yeniden TBMM Genel Kurul gündemine alınan ve görüşülen İklim Kanunu Tasarı’sının da, eksiklikleri tamamlanmak üzere, tekrar Çevre Komisyonu’na geri gönderilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Halkımıza çağrımız ise; seyirci kalmayın ve geleceğinizi karartmayın.
Ali Suat ERTOSUN
Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre derneği Başkanı