Zonguldak maden işçisi deyip geçmeyeceksin; emeğin başkenti karaelmas diyarının ölümle dans eden bu neferleri, üretimden gelen güçlerini kullanarak alınterinin karşılığı olan ekmeğini, emeğini, ücretini korumak için burjuvaya hizmet eden nice iktidarları devirmiştir.
Yakın tarihte yerle yeksan ettikleri son burjuva iktidarı Turgut Özal’lı ANAP olmuştur ki, 12 Eylül sonrasının asker ve polis destekli bu kitle partisi, orta direği düzelteceği vaadiyle geniş halk tabanından oy almasına karşın, hükümet olduktan sonra ibreyi burjuvaziden yana çevirip, emekçi kitlelerin ekmeğine göz dikince, son vurucu darbeyi maden işçisinden yemiştir.
Şanlı Zonguldak Yürüyüşü ile Ankara yoluna düşen maden işçisinin, şehir halkıyla bütünleşerek 100 bin kişiye ulaşan konvoyu hala hafızalarda tüm tazeliğiyle korunmaktadır.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) lideri, yerli Valessa lakaplı rahmetli Şemsi Denizer’in önderliğinde, sadece ve masumane alınterlerinin, emeklerinin karşılığını talep eden maden işçilerinin Ankara yolunda, Bolu dağlarının vadilerinde patlayan gür sesi hala kulaklarda çınlamaktadır.
Bütün dünya bilir ki; Türkiye’de herkes dilediği gibi konuşur, istediğini söyler, ama maden işçisi konuşursa herkes susar ve dinler.
İşte o gün bugündür; ANAP’ın kötü adam rolünü üstlendiği film, bugün AKP iktidarı tarafından oynanmaktadır, iktidar bir kez daha ibreyi burjuvaziden yana çevirmiştir, ülke kaynakları iktidara yakınlığı ile bilinen beş ticari aileye akıtılmaktadır.
Maden işçisi bir kez daha açlığa, fakirliğe, çaresizliğe, yanlızlığa, hukuksuzluğa, ölüme terk edilmiştir, ama bir şey yine unutulmuştur; maden işçisi için umut tükenmeyen ve hiç sönmeyen bir meşaledir.
İşte, tüm bu ahval ve şerait içinde beklenen ses, yine beklenen yerden ve beklenen kişiden yükseldi; “Artık bıçak kemiğe dayandı.”
AKP iktidarının kamu işçisine önerdiği ilk 6 ay yüzde 9, ikinci 6 ay yüzde 5 artı enflasyon farkıyla düşük ücretlilere seyyanen zam teklifine madenci tepki gösterdi.
GMİS yönetim kurulu ile şube yöneticileri, 9 Temmuz’da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde çalışan maden işçilerini ziyaret ederek toplu iş sözleşmesiyle ilgili bilgi verdi.
GMİS lideri Hakan Yeşil, hükümetin kamu işçilerine zam teklifinin kabul edilebilir bir tarafı olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Toplu iş sözleşmesi dönemindeyiz, görüşmelerimize devam ediyoruz, arabulucu sürecine girdik, 17 maddeden oluşan TTK ve Maden Tetkik Arama Kurumu (MTA) dahil tüm kamu kesiminde çalışan tüm işçileri ilgilendiren bir taslağımız var, 1 buçuk aydır hükümetin bizim taslağımıza cevap vermesini bekliyoruz, Pazartesi itibariyle enflasyon rakamları da açıklandı, bizim derdimiz tüm emekçilerin haklarını, emeklerinin karşılığını alabilmesidir, ne yazık ki hükümet dalga geçer gibi dünkü rakamları önümüze koydu, kabul edilebilir tarafı yok, bu anlamda TÜRK-İŞ ve bağlı sendikalar buna tepki koyduk, süreci takip ediyoruz, önümüzdeki süreçte de gelişmeleri size anlatacağız, biz büyük bir aileyiz, özellikle madenciler her koşulda birbirlerine sahip çıkar, her koşulda ekmeği için mücadele eder, işyerleri için mücadele eder, biz emeğimizin karşılığını istiyoruz, önceliğimiz düşük ücretlerle çalışan arkadaşlarımızın ücret skalalarının düzenlenmesidir, yeni skalalar düzenleyerek arkadaşlarımızın insanca yaşayabilir düzeyde ücretlerinin düzeltilmesini istiyoruz, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları sadece kağıt üzerinde, yaşadığımız enflasyon pazar arabasında, markette, bu şartlarda geleceği görmeleri, çoluk çocuklarına bakabilmeleri asla mümkün değil, bayramdan sonra görüşmelerin devam edeceği bilgisi bizlere verildi, rakamların biraz daha arttırılabileceği söylendi, bizim her an ve her şart altında hazır olmamız lazım, birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu göstermemiz lazım, önümüzdeki süreçte sendika olarak bir dizi eylem yapacağız, ilk olarak sosyal medya üzerinden eylem başlatacağız, ardından tüm sendikalar bu eylemlerin devamını getirecek, önümüzdeki süreç çok çetin geçecek.”
GMİS lideri Hakan Yeşil’in konuşması sırasında maden işçilerinin baretlerini yere vurarak attığı sloganlar da hükümetin son günlerini yaşadığının habercisi gibiydi; bir kaçı şöyle:
“İşte madenci işte sendika”
“Dik dur eğilme madenci seninle”
“Greve hazırız susmayacağız”
“Emeğe uzanan eller kırılsın”
“Birleşe birleşe kazanacağız”.
Zulmün önünde durdular.
Her zaman kazandılar.
Yine kazanacaklar.