Çok eskiden değildi.

Gençlik yıllarımızda özellikle giyim sektörü mevsim sonlarında, ‘Mevsim Sonu İndirimli Satışları’ diye kampanyalarla ellerinde geçtiğimiz sezon kalma ürünleri indirimler yaparak satar, nakde dönüştürürdü.

Tabii odaların, birliklerin almış oldukları bu karara zoraki uymak isteyen bazı sektör temsilcileri de hemen indirime sokmak istemedikleri kimi ürünleri başka depolara saklarlardı. Kimileri de hemen kolları sıvayarak İndirimli satışlar başlamadan önce bütün etiketleri değiştirir, örneğin 500 lira yazan etiketi 700 yaparak indirim günlerinde de bunun fiyatının yüzde elli indirimle 350 lira yapmış olurdu.

Neticede indirim oluyor muydu, evet oluyordu. 500 liralık bir ürünün yüzde elli olmadan bile 350 liraya satılması indirim miydi, evet indirimdi.

Böylece hem sektör, hem de vatandaş memnun olurdu bu kampanyalardan.

Şimdilerde, Cumhuriyetimizin 100. Yaşına yaklaştığı bu günlerde de benzer çalışmalara tanık oluyoruz.

Bu vesileyle Cumhuriyete giden yolda büyük bedeller ödemiş olan bütün şehit, gazi ve aziz milletimin yiğit evlatlarını rahmet ve şükranla analım.

Her kurum, her sektör kendi çapında 100. Yıl için bir şeyler yapma telaşında.

Tabii ki kutlanır, kutlamak gerek bu anlamlı çabayı yalnız dikkat de etmemiz gerektiği için geçtim klavyenin başına.

Başımıza ne geldiyse istismarcılardan geldiğini bu ülkenin neredeyse bütün vatandaşları artık çok iyi biliyor.

Günlerdir çevremizdeki bütün zincir marketlerin hummalı şekilde etiket değiştirdiklerini görüyor, biliyoruz. Çünkü günler öncesinden önce sayın bakan, sonra da sektörün temsilcileri teker teker açıklamalar yaparak Cumhuriyetin 100. Yılına özel birçok üründe yüzde elli indirimler yapılacağını müjdelediler.

Artık yaklaşık her zincir markette yazılan yüzde on, yüzde yirmi hatta yüzde otuz gibi indirim diye gösterilen yalanlara vatandaşın karnı toktu.

Kirlenmişti kısa sürede indirimlerin adı da, oranları da.

Hani derler ya: Hayvan terliydi artık!

Bu yüzden gözleri faltaşı gibi açacak yeni bir indirim oranı gerekiyordu ve bulundu.

Yüzde elli.

Henüz indirim kelimesi kirlenmiş olsa da yüzde elli nispeten daha temiz duruyordu.

Tıpkı Cumhuriyet gibi!

Bu iki kelimeden bir tavşan çıkarma gayreti gibi değerlendirmek de mümkün olanları.

Etiketler hızla değişiyor.

Önce fırsat bu fırsat diyerek yüzde yirmi, otuz yukarı çıkartılıyor, sonra Cumhuriyetin şerefine denilerek sayılı günlerde sayılı miktar ürünlerde yüzde elli indirim denilecek ve sonra…

Sonrası malum!

Biz yine bu özel günlerin hemen ertesinde şu günlerde giydirilmiş, yüzde yirmi-otuz fiyatlı ürünlerle yaşamaya devam edeceğiz.

Ne indirimler gerçek anlamda yüzde elli şeklinde olacak, ne bütün ürünlere yansıyacak ne de satıcının elindeki bütün ürünler bu indirimlere tabii olacak.

Vatandaş ne mi yapacak, ilgi göstermeyecek mi pekiyi?

Tabii ki hayır!

Onlar da aynı sektör temsilcilerinin, kurum yetkililerinin yaptığını yapacak ve ‘mış’ gibi davranacak!

Yani kanmış, inanmış gibi yapacak, gidip ihtiyacı olan ama indirim oranına asla inanmadığı o ürünleri alacak, mutluymuş gibi görünecek, mış mış da mış mış!

Sektör temsilcileri de büyük gururla ve tabii ki yine mış mış larla bu günlerdeki satışlara dair istatistikleri açıklayarak ne kadar başarılı olduklarını, vatandaşın teveccühünü falan belirtecekler ve hep birlikte Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını da böylece huşu içerisinde anlamına uygun idrak etmiş olacağız.

Sonra bakarsınız bir anlı şanlı yetkili bunlar üzerine çıkıp vatandaşlarımıza ikinci bir müjdeyi de verecek ve böylesi anlamlı bir güne mahsus olarak yapılan bu ulvi davranışların, pardon bu büyük indirimlerin önümüzdeki günlerde de devam edeceğini açıklayacaktır.

Yapmayın Efendiler, Yap-Ma-Yın!

Bütün kutsallarımıza, aşka, sevgiye dair ne varsa hepsinin kirlendiği, kirletildiği bir ortamda halen kirletmeye alet olmayın!

Derelerimiz, denizlerimiz, havamız, suyumuz, kelimelerimiz, kavramlarımız, değerlerimiz hepsi kir pas içinde ve halen siz neyin derdindesiniz?

Zaten yediğiniz önde, yemediğiniz arkada tamam da bari bu milletin aklıyla alay ederek yüz yıldır gözünde hep temiz bıraktığı, gözünden sakındığı Cumhuriyeti olsun kirli planlarınıza alet etmeyin!

Söz gelimi bakanlık ille de indirim istedi ve sizi zorladıysa, yapalım ama bu yüzde elli olmasın deyin!

Yok, kabul ettiniz yüzde elliyi o zaman adam gibi, tıpkı Türk Ticaret Kanunu’nda yazdığı gibi basiretli davranın ve sizi siz yapan bu milletten o yüzde elliyi esirgemeyin.

Az üründe, sınırlı miktarlarda ama gerçekten yüzde elli yapın da hiç olmazsa bu millet sizi bir kere adam gibi sözlerinin arkasında duruyor görsün.

Ben sayın bakan ve kabinenin iyi niyetine ne kadar güveniyorsam da sektörün içindeki mihrakların da art niyetinden bir o kadar şüphe etmiyorum. Ellerine geçirdikleri her fırsatı ganimet bilen bu sinsi emel sahiplerinin bu tür çabalarına karşı uyanık ve diri olmamızın vaktidir diye düşünüyorum.

Havanın pusundan yararlanarak cebimize göz dikmiş bu sansarlara karşı topyekün mücadele şart.

Cumhuriyet bizden irfanı, vicdanı, fikri hür nesiller bekleyedursun atı alan Üsküdar’ı geçiyor.

Sahi siz yine de bu ahval ve şerait içerisinde olur da gerçekten yüzde elli indirimli ürüne rast gelirseniz de şu fakirle paylaşırsanız sevinir, huzurlarınızda özür de dilerim.

Affınıza sığınıyorum!

Hayvan çok terli.

Erdal ÇİL

cerdal48@gmail.com