Geçtiğimiz hafta Şampiyonlar Ligi’nde oynanan grubun son maçında yaşanan olaylar haftanın ikinci yarısına damgasını vurdu. İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü açısından, grupta oynadığı önceki maçlarda aldığı sonuçlar sebebiyle puan açısından önemi kalmamıştı. Gruptaki diğer üç takımın da puanlarının 9, Başakşehir’ in ise 3 puanının olması, bu kaçı kazanması halinde bile puanını 6 ‘ya çıkarmaktan başka bir anlam taşımıyordu.

Rakip, Paris Saint-Germain açısından ise maçı kazanması halinde gruptan birinci çıkma şansını taşıyordu.

Maçı yönetmek üzere UEFA tarafından atanan hakem kadrosu da Romanyalı’ ydı.

Maç, tahmin edildiği gibi PSG takımının baskılı oyunuyla başlamıştı. Rakibin baskısı ile birlikte maçın hakemlerinin kararları da Başakşehir takımını zorluyor, saha içindeki futbolcular gibi kenardaki yedekler ve teknik ekip de zorlanıyordu. Maçın 14. Dakikası oynanırken Başakşehir kulübesinde bulunan yardımcı antrenörWebo, hakemin bir kararına itiraz edince orta hakem kenara kadar gelerek kenardaki 4. Hakemle konuştu ve Webo’ ya kırmızı kartını çıkardı.

Buraya kadar aslında çok da olağanüstü bir şey olduğunu söyleyemeyiz. Karar ağırdı, tartışılırdı, hakemler ev sahibinin fazla etkisinde kalmış olabilirdi falan. Kart görerek kenardan gönderilen Webo’ nun tepkileri de yersiz ve mevcut cezanın daha da artmasına sebep olabilirdi. Bunlar futbol maçlarında görmeye alışık olduğumuz görüntülerdi. Ama pek alışık olmadığımız bir olay gerçekleşti o sırada kenarda.

Webo’ nun bile belki dikkatini çekmeyen, belki çekip tepki koymayı düşünmüş olsa da pek bir yararı olmayacağını düşündüğünden sessizce karara boyun eğdiği bir sırada olaylara tanık olan yedek oyuncular arasında bulunan DembaBa’ nın olaya müdahil olması.

Orta hakem kenara gelebilirdi. 4. Hakemden durumu öğrenebilir ve kırmızı kartını da gösterebilirdi. Hatta daha ileri gidip, kenarda bulunan kadrodan daha fazla kişiyi de ihraç edebilirdi ama bunları yaparken insan haklarına karşı ayırımcı, ırkçı hakaret dolu sözcükler kullanamazdı.

O sıra bunları kenarda maçın gözlemcileri olsun çok kişi duymuş ve bu ayrıntıyı önemsememişler, hakemin gerginliğine vererek belki de umursamamışlardı. İşte DembaBa orada farkını konuşturdu ve buna, bu haksızlığa, bu ayırımcılığa kayıtsız kalamayacağını göstererek çıktı ortaya.

Kart ona değildi şüphesiz!

Webo gibi o sırada hem saha içinde hem saha dışında bir sürü de farklı renklerden insanlar vardı orada ve bu ayırımcılık dolu sözler onun için sadece Webo’ ya değil bütün insanlığa söylenmiş bütün ırkçılığa kurban edilen insanlara karşı söylenmekteydi.

Maç ertelenebilir, iptal de edilebilir ve orada bütün takım veya sadece kendisi bile daha ağır cezalarla karşılaşabilir, ekmek yediği mesleğinden belki de ömür boyu men de edilebilirdi. DembaBa diğerleri gibi duymamazlığa gelmedi. Razı olmadı ve Webo’ yu bırakıp kendini ortaya atarak tepkisini dillendirdi, safını belli ederek bunun bir haksızlık, bir insanlık suçu olduğunu söyleyerek susan dilsiz olmadı.

O gece dünya, “Irkçılığa Hayır, Webo’nun yanındayız” diye ırkçılığa karşı yekvücut olurken de onun ismi çıkmadı ortaya.

İşini yapan, belki her insanın yapması gereken sıradan bir iş olarak gördü o yaptıklarını ama öyle değildi aslında!

Kulübede arkadaşlarıyla otururken, o haksızlıklara tanık olur olmaz sağına soluna bakmadan kalkıp bir adım öne çıkarak diliyle, eliyle, hatta tüm bedeniyle ortaya çıkma cesaretini gösteren erdemin sahibiydi o gece DembaBa!

DembaBa’ nın o tavırları olmasaydı o gece ne olaylar bu denli toplumsallaşacak ne de o maç ertelenecek ve tüm dünyanın dikkatini çekecekti.

Günümüzde Webo gibi haksızlığa uğrayan, ayırımcılığa tutulan o kadar çok kişi var ki!

Ama DembaBa gibi şahsiyetlerin, erdemlerin eksiğini çekmiyor muyuz?

Direkt kendine yapılmamış olsa bile haksızlığa, zulme DembaBa duruşu gösterebilen kaç insan tanıyorsunuz etrafınızda?

O gece Başakşehir Futbol Kulübünün ismi bütün dünyaya duyulduysa çıkan bir kırmızı karttan dolayı veya hakemin haksız uygulamalarından dolayı değil DembaBa’ nın koyduğu tavır, onun duruşu sonucu rakip futbolcuların bile beğenisini, desteğini alan duruşundan dolayıdır.

DembaBa haksızlık karşısında susan dilsiz değil kükreyen bir arslan, eğilmeyen bir baş, gerçek bir arkadaş adıdır artık.

DembaBa artık sadece Başakşehir Futbol Kulübünün değil, bütün futbol camiamızın hatta çürümüş insan ilişkilerimizde her daim diri kalabilmenin, zulme razı olmamanın adıdır.

Varsın gecenin kahramanı olmasın, varsın başkalarının isimleri çıksın ön plana.

Bu ülke tarihiyle, kültürüyle çok iyi tanımaktadır ve yüreğinin en derin yerine şimdiden işlemiştir DembaBa’ yı.

                                                                                                                                                                            Erdal ÇİL

cerdal48@gmail.com