Birbirine sınırı olan ülkelerin tarihi ve kültürel geçmişlerine ve hatta bugünlerine baktığınızda, bir çoğunun dil, din, gelenek, görenek ve yaşam biçimlerinde benzerlikler olduğunu görürsünüz.
Ola ki bu komşu ülkeler birbirine tamamen zıt özelliklere sahip olsalar bile, aynı coğrafyayı paylaşmaları nedeniyle kader birliğine ve dostluk ilişkilerine sahiptir.
Böyle olmasına karşın insanlık tarihi bu komşu ülkelerin birbiriyle girdikleri akıl almaz savaşların, ölümlerin, acıların, yüzyıllarca devam eden düşmanlıkların arşivlere sığmayan tarihi belgeleriyle doludur.
Elbette kardeş ülkelerin birbirine düşürülmesinde, savaştırılmasında, kırdırılmasında ve her daim nefret duygularının sıcak tutulmasında egemen güçlerin, büyük rant gruplarının ekonomik çıkarları vardır.
Dün Ukrayna-Rusya savaşı nasıl yaratıldıysa, bugün olması istenen Yunanistan-Türkiye savaşı da bu egemen güçlerin ve büyük rant gruplarının emeli ve nihai amacıdır.
Adına ister emperyalistler, ister küresel güçler deyin, onları bilmeyen, tanımayan, haklarında az veya çok bir fikir sahibi olmayan yoktur, onlar gezegenin hakim güçleridir ve güçlerini insan kanından alırlar.
Bir avuç vatansızın tüm insanlığı köleleştirmek adına oluşturduğu, Allah’ı paradan başka bir şey olmayan bu rant grubu, çoğu ülkelerin sınırını cetvelle çizen ve toplumların kaderini belirleyen uluslararası sermaye sınıfından başkası değildir.
Para, sermaye, rant ve ekonomik güç için hiç bir ahlaki duygu taşımayan, insan onur ve haysiyetine saygı duymayan, dini ve milli değerlere zerre inancı olmayan bu zümre, kadın ve çocuklar da dahil insan ticaretini ve organ satışını mübah gören, üretiminden dağıtımına her türden uyuşturucu ağını yöneten ve en hafifinden en ağır kitle imhasına kadar tüm silah üretimini gerçekleştiren tekelci ve tröstçü sermayedarlardır.
Bugün siyasal iktidarları da yanlarına alarak, besledikleri terör gruplarıyla, legal ve illegal yollarla, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına çökmeyi arzuladıkları mazlum ülkeleri kan gölüne çevirmek isteyen bu uluslararası sermaye çetesi, şimdi de Türkiye’yi kardeşi Yunanis’tan ile bir kez daha karşı karşıya getirmeye çalışıyor.
600 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu bayrağı altında yaşayan, aynı üniformayla 7 cihanda omuz omuza cenk eden, aynı denizin nimetlerini paylaşıp çocuklarını birbirine everen, üretiminden sosyal yaşayışına, yemeğinden müziğine, türküsünden halayına ortak bir kültürün ürünü olan bu iki kardeş ülke sözde savaşacakmış.
Her bir ölüm, acı ve gözyaşının altından çıkan sermaye sınıfına bu fırsatı verir de, her iki taraftan bir evladın canına mal olursanız, yazıklar olsun size.
Dünyada insan neslinin virüsler ve savaşlarla azaltılacağı iddialarının yaygın olduğu bir dönemde tuzağa düşürülmeyecek kadar zeki ve akıllı bir toplumuz.
Dış güçlerin kirli oyunlarına karşı her zamankinden daha fazla dikkat etmeli, tuzaklarına karşı temkinli olmalıyız.
Birlik ve beraberliğimizi korurken, komşularımıza karşı da hassas ve duyarlı davranmalıyız.
Vatansız sermaye sınıfını mutlu etmek için, vatan komşularımızla düşman olmamıza gerek var mı?
Bu dünya artık savaşların değil, barışların gezegeni olmalı.